9 entry daha
  • şöyle bir şeyler karalamıştım zamanında bitmek bilmez dinlemelerimin birinde:

    ey sareban, kervanında bana da yer var mı? dokunduğum her yer ıslak ve ben üşüyorum. üşümek değil istediğim. istiyorum ki, istiyorum ki leyla'yı götüren kervanın açlıktan ve soğuktan delirmiş kör bir yolcusu olayım. bir tek leyla'yı anımsasın türlü işkencelerden geçmiş zihnim. annemin, kardeşimin ve gençliğimin ırzına geçilmiş olduğunu unutayım.

    ey sareban, kervanının geçtiği yolları ezbere bilirim. hepsini yazmıştım defterime, defterim ve gözlerim çölde umarsız bir uykuda kaybolmadan hemen önce. leyla'nın ayak izlerini arardım. dokundukça dağılan kum tanelerine bir meczupmuşcasına gözleri sabitlenen sen değil, bendim.

    ey sareban, züleyha senle kalsın. aslı senin kulun, kölen olsun. bana leyla'mı ver! leyla, bir çift gören gözün göremeyeceği denli güzeldir. onu göremezsin. onu göremez ve incitirsin. su sakinliğinde durduğuna bakma! dağlanmış bel çukurunda dağılmayı, dağılırken dünyanın geri kalanını da kendiyle beraber dağıtmayı bekleyen acıdan mürekkep bir yemini var.

    ey sareban, kervanın senin olsun. bana leyla'mı ver! düşlerimi de, gözlerimle birlikte aldılar. inan olsun sözlerimi de senle bırakırım. bana bir tek leyla'mı ver!
72 entry daha
hesabın var mı? giriş yap