597 entry daha
  • 'ya n'olur israil haklı çıksııınn' diye bekleyenlerin, israil'in kendi kesip-yapıştırdığı özenle seçilmiş görüntüler ve anlatılar üzerinden -ancak şimdi, biraz tepkilerin şiddeti azalınca- savunmaya geçmeye başladıkları saldırıdır.

    medyanın başka kaynağı yok, çünkü karşı tarafın destekleyebileceği savlara yönelik kanıtlar israil'in elinde.
    diğerlerinin sesi çıkmıyor.
    bize silahlar bunlardı denilerek, özellikle irrite edilecek şekilde bayrak üzerine konulmuş mutfak aletleri gösterilmedi mi?

    haksız bir ambargo'ya karşı, gerekli su miktarının yarısının karşılanabildiği, bu oranın %80'inin who standartlarında olmadığını söylemek bile yeterli olmalı. siz böyle bir ambargo içerisinde insanların 'ya biz hata yaptık, yüce israil devleti'nden özür dileriz, bir daha bağımsızlık filan konuşmayacağız, valla' demesini mi beklersiniz, radikalleşmelerini ve kendilerini böyle bir yoksunluğa sürüklenenlere karşı bilenmelerini mi? siz olsanız ne yaparsınız? kurtuluş savaşı'ndan geçmiş, her vakit bağımsızlığına düşkün olmakla övünen bir milletin çocukları değil miyiz/misiniz?

    eğer filistinliler, refah içerisinde olsalar, eğer yiyecek, eğitim, sağlık, kültür gibi temel ihtiyaçları karşılanıyor olsa, eğer adam gibi yaşayabilseler, bu kadar keskin kalabilirler mi?
    ki bu bahsettiğimiz temel ihtiyaçlar, her insanın sahip olması gereken, bir devletin kimseyi mahrum kılmaması gereken ihtiyaçlar.
    adam okumadan nasıl bilsin siyah ve beyazın arasında grilerin de olduğunu?
    adam açken, ve ona bu baskıyı kuranlar keyifle yaşıyorken, tek yapabileceği şekilde, şiddetle saldırır. israil, bu nedenle kendi ektiğini biçmektedir, ve haklı değildir.

    ben ambargoyu anlayamıyorum.
    ambargo'ya karşı bir çabanın böylece püskürtülmesini de anlamıyorum.
    israil'in bölgedeki 'şımarık çocuk' hallerini ve uygulamalarını da anlamıyorum.
    arapların çelişkilerini de.
    hiç ama hiç anlamadığım bir başka mesele ise 'diğerleri'nin vurdumduymazlığı.
    dünyayı daha insancıllaşmış bir yer olarak bilirdim, öyle umardım.

    bir başka bakış açısı da var işin içinde, komplo teorisi olarak gözükecek olsa bile:

    israil, kıyameti getirmeye çalışıyor buna göre, son sürat: inanç ve beklentiler bu yönde.
    yarın arz-ı mev'ud üzerinde taleplerini aşikar etme, fırat ve dicle için, türkiye topraklarında savaş çıkartma potansiyeline de sahipler.
    üç büyük dinin kıyamet senaryoları ortadoğu üzerinde dönüyor, ve bunun için çalışmakta olan -isa, mehdi, armageddon vs bekleyen- insanlar, yüksek makamlarda bulunuyorlar.
    bugün tayyip erdoğan da bu söyleme önem veren gelenekten geliyor, netenyahu da. george w. bush* da öyleydi, muhtemelen ahmedinejad da.
    böyle bir zihniyet kehanetleri gerçekleştirmeye uğraşır, bu da onları ve onlara verilen tepkiyi naratifine oturtarak meşrulaştırır.
    biraz daha ilerisinde, güneydoğu'da toprak satın alanların kimlikleri de devreye girer, vesaire.

    süregidecek bir dünya görüşü yerine, sonlu bir dünya, sonun yakın olmasından dolayı ise duyarsızlaşılabilmekte rahat davranılan, herkesin rolünü keyifle oynadığı bir düzen.
    bugün sokağa çıksanız çoğu insan bunu olumlar.
    bu da olaylara yardım etmiyor, çözüme değil kargaşaya yöneltiyor. çünkü senaryo hazır.
91 entry daha
hesabın var mı? giriş yap