43 entry daha
  • (bkz: otisabi)

    kabul etmekle kalmiyorum, hem sagdan hem de soldan herkes tarafindan kabul edilmesi gerektigini de dusunuyorum. dahasi soykirim'i kabul etmeden gelecege donuk saglikli, samimi, ahlakli ve bilimsel bir siyaset ya da kimlik belirlemenin mumkun olmayacagini dusunuyorum.

    mesele 'kabul etmek', cunku sorumlulugu tanimamiz, buyuk bir suc'a ve kabahat'e, o suc ve kabahat'ten yana haksiz ve ahlaksiz bir kazanc elde edecek sekilde ortak oldugumuzu teslim etmemiz gerekiyor. ozur dileyebilecek olgunlugu gosterebilme disinda bu suc ve kabahat'in yarattigi surekli gerilim sebebiyle soykirim'i kabul etmemiz gerekiyor. cunku reddederkenki tavrimiz o kadar sinirlayici ve saldirgan ki surekli olarak bu iddia ile karsilastigimiz icin kendimizi hep ayni tepkileri verirken hatirliyor, iyiden iyiye bu tepkisel tavri sahipleniyor, kendimizi artik paranoyak/agresif kisilik ile tanimlamak zorunda kaliyoruz. tanimladigimizi unuttugumuz, etki-tepki silsilesinin ucunu kacirdigimiz yerde ise artik gecmisini sadece kendi gerek-sartlari ile hatirlamaya yanasan, cevresindeki herkesin her sekil ve sartta kendisine komplo yaptigini, surekli oyuna getirildigimizi sanan insanlar olarak yasiyoruz.

    korkak oldugu icin militarist, militarist oldugu icin fasizan, fasizan oldugu icin saldirgan/tahammulsuz bir dizi ozelligin entelektuel ve ideolojik olarak 'tutarli' durdugu tek alan da fasizm oldugu icin anaakim siyasette sol ya da sag fark etmeksizin fasizan bir cizgiye savruluyoruz. bugun askeri dikta, sivil dikta derken iki tarafin da yoneticilerinin degil de yiginlarinin birbirinden esit derecede suphelenmesinin altinda da boylelikle yasatilan su varsayim var: birisi bizden degilse bizi yok etmeye gudulenmistir.

    kemalist'in dinci'den, dinci'nin kemalist'ten bekledigi; liberal'in sosyalist'ten, sosyalist'in liberal'den umdugu seylerin ozetle hep ayni 'keskin uc'a bastirilmasinin sebebi bu ucu en keskin ve kizgin bir sekilde yasattigimiz bu musterek mirasimiz olmali.

    ermeni soykirim'i, soykirimi mumkun kilan yikici, saldirgan tavir ile tanimli, tam tersi ile degil. bu yerlesik durum'u bu ornek ile kabullenmek adina da sag'dan sol'dan herkesin soykirim'i kabul edebilecek cesaret ve ahlak'a sahip olup olmadigini sorgulamasi gerekiyor. sorun gercekten de budur: ''eger soykirim olduysa, ispatlanabilirse, kabul etmeye; kabul ettikten sonra bu gercekle yasamaya hazir miyiz?''

    edit: son cumleyi biraz daha dusundum, soruyu az daha kicini basina cevirerek netlestirmem gerekiyor: ''soykirim'i kabul etmeme nedenimiz gercekten de ispatlanmamis olmasiyla mi alakali? reddedilemeyecek kadar sahih ve ikna edici somut ve pozitif delillerle ispat edilebilseydi dahi kabul edebilecek miydik? kabul ettikten sonraki hayatimiz nasil olacakti?

    simdi bir saniye icin kalkanlari indirin. bir an icin yanilabiliyor olma ihtimalini degerlendirmeye alin ve dusunun. dusundunuz mu? akliniza gelen alternatif evrende nasil bir hayat surdurecek gibi goruyorsunuz kendinizi? akliniza gelen tablo kafa dusurucu ise, depro'nun doruguysa, bu size ne anlatiyor? bunu sundan soruyorum: bana yanildigimi kabul etmek zor geliyor. hic bir zaman da kolay olmamistir. soykirim'in da varligini kabul etmek hic kolay bir secim degil. hele hele bugun soykirim'dan sorumlu (ve ci-karli) bir tarafta yasamis, uretilmis olmayi kabul etmek hic cazip ya da olumlayici degil. dusunsene: katilin goygoycususun, 1000 ayri yoldan beynini yikayan adama tempo tutmussun, 6 yasinda bir cocukken dahi tam bir sahtekarlik oldugunu dusundugun ve hic bir numarasini yemeyecegini sandigin milli egitim mufredati'nin ve ruhunun urunuymussun. boyle bir gercegi kim ruhu kararmadan kabul edebilir?

    peki bir de bunun ustune yeniden cark ettigimi dusunun. ben dusunuyorum. tum okuduklarima, bildiklerime ragmen yaniliyor olma ihtimaline, evvelce cok kerelere yanilmam dedigim konularda yanildigim sabit oldugundan, inaniyorum. ve bu yuzden bazen ''emperyalistler, liboslar, hristiyanlar, batililar'in etkisinde'' beynimin yikandigi ve de bu yuzden icinde bulundugum derin gafleti anlayamayisim gibi ihtimallerin de mumkun oldugunu degerlendirmeye alip, evham edebiliyorum. edince de illa ki kafam dusuyor. ilk basta hakli oldugum bir konuda sonra dusunup, arastirarak yanilmak ihtimali...bunu kabul ettigim hayatta surekli olarak mutsuzum. ''nasil bu kadar kek gibi yanilmis olabilirim? diyorum. ''nasil olup da o inandiklarima inanmisim? nasil olur da inandigim seyler bu kadar gerzo oldugu halde bana gorunmez kalmis?'' diye kendime soruyorum, kendime sordugum sorulardan ayri yanitlardan ayri korkuyorum. durduk yere bir takim kitaplar okuduktan sonra haksiz yere ariza cikartmis ecdadima katil demisim. goz gore gore emperyalist masasi olmusum. bunu kabul ettikten sonra gelecek olan hayat (yani soykirim'i kabul eden turkiye'lilere turkiye'nin genel bakisinin mahkum ettigi hayat) beni kabul edilmez bir kimlik'e mahkum ediyor. bir zamanlar ermeni soykirim'ini reddeden, sonra kabul eden, sonra bir daha reddeden bir adam olacagim. bir insan bu denli net bir sekilde ''calisilmis'' sapsallik travmasinin ardindan nasil bir kimlik insa edebilir kendine?

    ama etmesi gerekse, edebilse, ilkinden (yani katil'le ayni taraftan oldugunu kabul etmekten) daha mi zor olurdu?
548 entry daha
hesabın var mı? giriş yap