5 entry daha
  • genellikle ilk romanını yayımlatanlar için suyun tuzunu dağıtan ya da sütün kaymağına dokunan tabiri caizli bir yorum yapılsa da , hakan günday bey sanki bir daha yazmamacasına yerkabuğunu çatlatıyor , oradan bir açıklık bulup yeraltı sularını toprağa sızdırıyor.yetinmiyor , suyu buharlaştırıp gökyüzüne ve nedenini bugün bile kestiremediğim bir maddesel çevrimle atmosfer üstü ve çevresi tabakalara da dokunduruyor.kitabın kapağının sağ başındaki kıvrıma takılıyorum , 1976 doğumlu yazar deniliyor.yazma istencinin bir devamı olarak mı geliyor bu şahsına münhasır , tek kişilik hayat ossurtusu tecrübeler ; yoksa bizzatihi bir temas mı var yaşamında ? bunu kestirmenin tek yolu , yazarla tanışmaktan geçiyor gibi görünüyor.ancak bitirmek için 7 buçuk saatin yeterli olduğu ve evet biraz kabul edilebilir bir eleştiri , yazının dolambaçlarına biraz fazla girse de , gelecek yılların (gelecek? hangi gelecek !) en değerli yazarının tadı kalıyor geriye.sonuçta yaptığım bu yorum gibi yalan olsa da herşey , kitaptan bir alıntı tadında ayrıntılar arttıkça yalanın inandırıcılığı artıyor.güzel..
1032 entry daha
hesabın var mı? giriş yap