3 entry daha
  • tv izlemeyi bir on yıl kadar önce bıraktığım için yengeyi de, enişteyi de tanımam etmem. ama fekat şu "çirkin" lafını duyunca, abla hakkında yapacağım tanım şudur ki; kendisi josh biraderi takdir etme sebebibimizdir.

    affınıza sığınarak; kadınlarda bal dudaklar, daş memeler, sütun bacaklar, fındık kadar dam, iki elle tutulacak kadar bel isteyen erkek kardeşlerimiz; mükemmel (yakışıklı, zeki, sempatik, hoşşş) erkeği tavlamak için zekadan bahsederler ya, bu ablada onun için koptum ben. zekasıyla avlamış'mış, gencim, güzelim, elimi sallasam dememiş'miş. hah hayt.

    feminist bacılarımız da oradan fırlayacaklar ama, kazın ayağı öyle değil be küççük ve sevimli erkek. hovardalığın süresince koluna taktığında, milletin dibini düşürecek kadınlarla dolaşan sendin. en güzel, en seksisi ile düşüp kalkan. kız arkadaşının güzelliği ile selebriti olan. ya da hadi, bütün bunları yapmaya çalışan. ikili ilişkileri görüntü esasına kuran, sonunun ne olacağına karar veren, neyi istediğini en çok sen bilen... bu yetkiyi -işte o feminist bacılarımızın gazabından sakınarak- elinde tutan. vermeyecek güzzzel kızın peşinden koşmayan...

    neymiş şimdi? güzel memeler cinsel çekicilik unsuru değilmiş. sütun bacaklarla bir yere varılmazmış. kadın dediğin zeki olmalıymış. çirkin kadına aşık olmak bambaşkaymış.

    evvvet kesinlikle bambaşka. ona erkekte olgunlaşma çağı diyoruz biz çirkin hatunlar. geçirdiği güzellik anlayışı evrimini tamamlayınca, kadınlarla konuşmaya başladığı çağ. eli aletten çekip, kan'ın beyne gittiği zamanlar. sevgi kelebeği olmaktan utanmadığı zamanlar.

    ha bu dönem biraz; iç geçmişliği, biraz orta yaş bunalımı, biraz da geçip gideceğiz şu dünyadan bizden de bir iz kalsın zamanlarına geliyor o ayrı. hatta yazık yakışıklı erkeklere. yoksa bizde çirkin şansı var nasıl olsa...
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap