• fahim bey ve biz'de geçen ve gönüllere gül yetiştiren bir ibare, bir madde.. ilgili bölüm şöyle :

    ...

    işte, yaşlanan ihtiyarlayan adam bunları göre göre, bunları görerek her gün bir yaşına daha gire gire en sağlam sandığı maddiyatın da, en ebedi sandığı maneviyatın da hep zaman denilen ve içinde yaşayan - yani içinden geçen- her şeyin şekillerini değiştiren,vücutlarını eriten, hüviyetlerini başkalaştıran, hatıralarını unutturan dehşetli bir unsurun mevcudiyetini anlar. öğrenir ki bu müthiş madde, bu gözlere görünmez, ele geçmez zaman içinde yalnız fertler ve onların şahsi talihleri değil, yalnız binalar ve şehirler gibi maddi şeyler değil, fakat maddi ve manevi, kutsi ve ebedi sandığımız ne varsa, telakkilerle zevkler, adetlerle usuller, servetlerle şöhretler, ilimlerle sanatlar, dinlerle felsefeler, kıymetlerle medeniyetler, milletlerle devletler, hastalıklarla ilaçlar, ölçülerle ayarlar, kanunlar, hudutlar, ve lisanlar, hepsi ve her şey gözlerimize sabit şekillerde göründükleri halde bir kasırganın savurduğu tozlar halinde havalanır, döner, döner, mütemadiyen şekil değiştirirler. nasıl ki biz dünyayı da sabit duyarız, halbuki müthiş bir hızla dünya döner. bütün bunlar birtakım nebatlar gibidir ki zaman içinde kök salmaları, büyümeleri, solmaları ve kurumaları kendi hayatları iktizasındadır. zira hayat ancak hali bozmakla devam eder. nasıl ki bir insanın kendi de, ömrü ile, mazisinden ayrılır, uzaklaşır ve ona ihanet etmiş olur. hayat dediğimiz şey bütün bunların zaman ile değişerek, karışarak meydana getirdikleri daima değişici, mutlaka muvakkat bir manzaradır.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap