4 entry daha
  • jamaica'da 1930'larda çoğunlukla toplumun kendilerine acıdan başka birşey vermediğini düşünen insanlar arasında yayılmaya başlamıştır. 30'ların jamaikasındaki zencilerin toplumun en alt seviyelerinde olduğu sosyal yapıya bir başkaldırı niteliğindedir.

    rastalar köle gemileriyle taşınan atalarından kültürlerinin de çalındığını, afrikalı insanların kendilerini algılayış biçiminin bile artık beyaz insanın algılayışı olan "ormandan çıkan ilkel" haline geldiğini düşünürler. ve amaç kültürü geri almak, bir afrikalı nasıl yaşarsa öyle yaşamaktır.

    toplum içinde güç kazanmaya çalışan diğer grupların aksine, sivil örgütlenme rastalar tarafından pek savunulmaz. babylon, yani modern toplum, tümüyle çürümüş olduğu için reddedilir. bağlılık zion'a, yani cennetedir. zion, asıl kaynak olarak afrika kıtasıyla bağlantılıdır.

    rasta kendi gerçek kimliğini bulmaya ve kendi patikasında yürümeye çalışır. içiçe ve doğayla uyumlu yaşamayı tercih eder. bilimadamlarının yaptığı gibi doğayı dışardan bakarak keşfetmek yerine, doğaya içinden bakarak anlamaya çalışır. subjektifliği tümüyle reddedecek şekilde objektif olma yönünde uğraşmanın doğal olmadığını düşünür. çoğunlukla vegandırlar. alkol fermatasyon ürünü olduğu için pek kullanılmaz.

    canabis kullanımı pek çok rasta için tanrıya şükranlarını gösterdikleri bir seremonidir. canabis insanın kalbindeki çürümeyi yakıp yok eder, gözlerindeki gerçeği görmesini engelleyen perdeleri kaldırır, tanrıya daha yakın olma yoludur.

    ve rastalar çoğunlukla rastafanism kelimesini bile reddecek kadar -ism'lerden uzaktır.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap