6 entry daha
  • dalaman ve yöresinde ilk yerleşim tarihi m.ö. 7. yüzyıla dek uzanıyor. likyalılar ve karyalılar‘ın uzun süre iç içe yaşadığı bölge, m.ö. 545‘de perslerin hâkimiyetine geçiyor. daha sonra bölgede sırasıyla büyük iskender, romalılar ve bizanslılar hüküm sürüyor. 1284 yılında menteşe beyliği‘nin eline geçmesiyle birlikte dalaman ve yöresine hızlı bir türk göçü başlıyor.

    19.yüzyılın başlarında kavalalı mehmet ali paşa mısır’ı ele geçirdi ve mısır valisi oldu. ileriki yıllarda da osmanlı ordularını yenerek kütahya’ya kadar ilerledi. kavalalı mehmet ali paşa’nın işgal ettiği yerlerin içinde, zamanın osmanlı imparatoru ııı. selim’in annesi mihrişah hatun’a hediye ettiği tepearası, eskiköy, dalyan, ortaca, akıncı, güzelyurt ve dalaman’ın tamamını kapsayan 360 bin dekarlık çiftlik alanı da bulunuyordu.

    kavalalı’nın osmanlı ile yaptığı anlaşma gereği mısır’ın idaresi babadan oğla geçecekti. bu anlaşma sayesinde mehmet ali paşa’nın ölümü ile arazilerin idaresi aileye kaldı ve 1874’de doğan ıı. abbas hilmi paşa ileriki yıllarda mısır’a hidiv olunca mısır ve dalaman’daki toprakların da mülkiyetini ele geçirdi.

    abbas hilmi paşa, 1905 yılında gemi ile sarsala koyuna geldi. bugünkü dalaman’ın henüz olmadığı o günlerde, 30 evin bulunduğu söğüt isimli bir köyün bulunduğu bölge oldukça verimli toprakları ve uçsuz bucaksız ovaları ile av meraklısı olan abbas hilmi paşa’nın büyük beğenisini kazandı.

    bölgeye yerleşen mısır hidivi, kısa sürede iskele ve depo inşa ettirdi. etraftaki bataklıkları da kurutan hidiv, son iş olarak dalaman’a bir av köşkü yaptırmak için harekete geçti. aynı günlerde hidiv’in mısır’a da bir tren istasyonu projesi vardı. her iki projeyi de fransız mimarlara verdi.

    iki binanın da projesi hazırlandı ve fransa’dan biri dalaman’a diğeri de mısır’a olmak üzere 2 ayrı gemi proje ve malzemelerle birlikte yola çıktı. kimi rivayete göre gemilerin rotaları yanlış verildi, kimilerine göreyse malzeme ve projeler yanlış gemilere yüklendi ama sonuçta mısır’a gitmesi gereken tren istasyonu projesi dalaman’a, av köşkü projesi ise mısır’a gitti.

    sarsala koyuna gelen gemilerdeki malzemelerin bir kısmı abbas paşa’nın sıcağa dayanıklı diye mısır ve sudan’dan getirdiği işçilerin sırtında, daha ağır malzemeler ise kağnı, deve ve eşeklerle yaklaşık 12 kilometrelik mesafeye götürüldü. iddialara göre hidiv abbas paşa bu kağnıların geçmesi için bu alana özel yol yaptırmıştı. vakit kaybedilmeden binanın inşasına başlandı ve kısa sürede bitirildi. inşaat bitince de dalaman’a bir tren istasyonu, mısır’a da o yıllar için oldukça modern ve mükemmel bir av köşkü ortaya çıktı. hatta plana göre yapılan binanın hatalı olduğunu fark etmeyen işçiler bina önüne bilet gişesi yapmış ve ray döşemişti.

    dalaman’a geldiğinde yapılan yanlışlığı anlayan hidiv, bitmiş binayı yıktırmadı ancak gişe bölümü ve rayları kaldırttı. ileriki yıllarda da istasyonun yanında bir de camii inşaa ettirdi ve 1928 yılına kadar çiftlik hidiv abbas hilmi paşa’nın mülkiyetinde kaldı.

    hidivi abbas paşa‘nın çiftliğin reorganizasyonu için aldığı banka kredisini geri ödeyememesi üzerine çiftlik özel bir yasa ile atatürk tarafından 1928 yılında hidivi‘den alınarak, gros adında bir fransız şirketine kiralanıyor. şirket tarafından 10 yıl işletildikten sonra, 1938 yılında atatürk‘ ün vasiyeti doğrultusunda ziraat vekâletine bağlı devlet işletmeleri kurumu‘na devredilen çiftlik; 1950 yılından sonra dalaman devlet üretme çiftliği oluyor. bu tarihten itibaren jandarma karakolu olarak kullanılan bina, 1958 yılında devlet üretme çiftliği’ne devredildi. çiftlik, 1984 yılından bu yana da tigem çatısı altında, dalaman tarım işletmesi müdürlüğü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap