• (bkz: bursa'lı kusturica vs antalya'lı kusturica)

    (bkz: islam'da takiyye'nin yeri)

    chp de akp de bu ülkenin diş ağrısıdır.
    dişin muhakkak çekilmesine karar verdik de hangi dişler olduğuna karar veremiyoruz.
    allah bizi kusturica'nın önemsemediği belalardan uzak tutsun. amin!
  • bence şu an kendisine yapılan şey açıkça chp'li antalya büyükşehir belediyesini karalamayı hedefleyen bir hareket bu çok açık. yani üç ay önce bursa'ya gelince kimse gık dememiş falan fistan.

    ha bence çağırılmasa da olabilirmiş yani. önemli değil. benim kendisiyle ilgili söyleyeceğim:

    bu amca bildiğin düz adam birader. bunu bunca yıl niye böyle övdü bizim entel kuntel tayfalarımız? onun cevabını istiyorum ben. "ay kusturitza filmleri tam bir cümbüş, tam bir renk deryası. ay çok ilginç bir anlatım yaæee..."

    siğigiit!

    az önce haberde izlediğimi aktarıyorum; adam uçaktan inmiş antalya'da medya mensuplarımız mikrofonu dayadılar adamın ağzına:

    soru: buraya çağırılmanız bazı kesimlerden tepki aldı neler söyleyeceksiniz?

    kusturitza'nın cevabı: türkiye'yi çok seviyorum. türk çayını çok seviyorum. burda bol bol çay içicem. hede hödö...

    e bu adam benim dayım amk. o da nereye giderse gitsin direkt çay sorar: "bi çay yok mu ya içerdik sıcak sıcak?"

    benim dayımı övdün mü kültür dilencisi kardeşim? bir güne bir gün dayımın vizyonundan konu açıp karı kız ortamında dayımı şarabına meze yaptın mı?

    ayıp memleketin değerleri böyle böyle yok ediliyor işte!!!11!birbir
  • katil cem garipoğlu'nun "bu olay çok abartılıyor, her gün cinayet oluyor" özetli demeç veren gürbüz anneannesinin vicdanı kadar vicdana sahip iğrenç adam.
  • szölükte de, dışarıda da rasyonel düşünemeyen bir guruh tarafından eleştirilen yönetmen. hiç ülkeyi rezil ettiniz de falan filan zırlamayacağım, kimi kime rezil olacak niye rezil olacak ömrüm boyunca anlamadım. ama söz konusu sinema olunca, sanat olunca işler biraz daha karışıyor. siyasette sağ olarak bilinen bir kitle var, solun aksine kimliksiz, her ne kadar özellikle türkiye'de sol bölünmüşlüğüyle ünlü olsa da, sağ kitleden düşünce biçimi ve yöntemi olarak çok daha homojendir, vereceği tepkiler ağağı yukarı tahmin edilebilir. örneğin, biri bir konu hakkında kitap yazarsa, ona başka bir kitap yazarak cevap verir, biri bir parti kurarsa diğeri de başka bir parti kurar, biri bir şiir yazrsa diğeri de başka bir şiir yazar, biri içki mi içer, o da bir şişe açar, biri mi küfür mü eder diğeri on okka daha beterini eder, tabi bu önerme %100 geçerli değildir.

    peki bu sağ cenah ne yapar, biri küfür mü etti, baltasını kapar dışarı çıkar, çünkü küfür haznesi geniş değildir, biri bir roman mı yazdı, toplatır yaktırır, çünkü kelime haznesi geniş değildir, biri herkesin hayatını değiştirecek bir makine mi yaptı, gider kırmaya kalkar, çünkü bilimsel aklı yoktur, eh biri film mi çekti üstüne de bir şeyler mi söyledi, filmini izlemez, söyledikleriyle adama yüklendikçe yüklenir, yüklendikçe yüklenir, ne gidip bir tane film çeker, ne adamın söylediklerine bir cümle eleştiri getirebilir, çünkü bu adamın bu şekilde cevap verecek yeteneği, aklı yoktur.

    adam sinema denen, görsel, işitsel ve imgesel alanda alabildiğince varolmuş, kendini geliştirmiş, kabul ettirmiş, hayatını ülkesinin geçmişini hayallerindeki gibi anlatmaya adamış. peki sen ölümüne eleştiren dürzü, bir tane bosnada yaşananlarla ilgili film çektin mi, bu adamınki gibi demiyorum ama, daha kötüsü de olabilir, çekmedin... kim çekti biliyor musun, senin o iki gramlık aklınla nefret ettiğin bir yunan, o savaşı orada yaşamış gibi o kurşunları yiyen öylesine bir insan gibi hissetmene yol açan bir film çekti 96'da. bugün sayenizde kürsülerde çıkıp nefret konuşmaları yapan adamlar, o yılda, 96'da sizin cebinizdekileri bosna'ya götüreceğiz diye kendi ceplerine akıtırken, o yunan bugün hala yüreğimizi parçalayan filmi çekti, öyle verdi cevabını.

    peki ya sen, salondan çıkarak mı veriyorsun cevabını, hiç haz etmem, sanat eserlerinin yarıştırılmasından ve büyük bir gösterişle ve de yalan bir törenle bu eserlere para saçılmasından... sen o yapaylıkla kokuşmuş salona bile yakışmıyorsun evet sen o törene katılmayı reddediyorum diyen ve konuşmalarda salondan çıkan insan, ait olduğun dünya o maskeli sahne başka bir yer değil aslında, 2-3 gün sonra fellik fellik davetiye arayacaksın, başka bir salona girmek için...
  • son dakika haberi kusturica'ya canlı yayında protesto http://www.bizimantalya.com/…ya_protesto-28878.html
  • emir kusturica'nın sanatıyla, filmleriyle bir derdim yok. siyasi görüşü de umurumda değil, dini de, uyruğu da.

    ama "soykırım"ı inkar etmek bir siyasi görüş değildir. bu iki kavramı karıştırmamak lazım.

    2. dünya savaşındaki soykırımı inkar eden bir yönetmen söz konusu olsaydı dünydanın hiçbir ülkesinde bir film festivaline çağrılmaz, dışlanırdı. bence emir kusturica'nın antalya film festivaline çağrılması bir hata.

    bu hatanın akp yandaşı medya tarafından ikiyüzlü kullanıldığı, sömürüldüğü de bir gerçek.

    (bkz: 25 haziran 2010 emir kusturica bursa konseri)
  • birkaç ay önce bursaya geldiğinde hakkında bir tek kötü şey söylenmemiş de şimdi akp antalya belediyesini chp ye kaptırdı diye, altın portakalı chp düzenledi diye, yıllar önce söylediği bazı sözleri saptırılıp boş beyinlerce politik karalama çalışmalarına malzeme olarak "kullanılmış" ya da "kullanılmamış", neyse ne arkadaşım, belli ki ortada bir karalama var. bu adamın ismini bile doğru düzgün yazmayı bilmeyen insanların içi boş haberlerle çıkarımlar yapmaya çalıştığı bir sürü haber dönüyor ortalıkta. nihayetinde emir kusturica değerli bir sanatçıdır.

    madem herkes lafı bir diğerine bir şekilde "aklınızı kullanın" demeye getiriyor. aklımızı kullanalım, bir gerizekalı bile kalkıp medya önünde tecavüze mi uğradılar? kürtaj yaptırsınlar gibi sözler etmez. kaldı ki kara kedi ak kedi, bir mucizedir yaşamak, arizona dream vs.. gibi filmlerin yönetmenliğini yapmış, saygıdeğer ve başarılı bir yönetmen böyle bir açıklama yapar mı? bu mu akıl kullanmak?

    kaldı ki can dündar röportajında,
    "ben bir siyasetçi değilim. benim sinemam söylenenleri anlamsız kılıyor zaten. beni suçlayanlar arasında yönetmenler de varmış. bu gayri ahlaki bir durum. bir gazeteyi alıp bu gazetede söylenenleri insanı tamamen temsil eden birşey olarak kabul edemezsin."
    "filmlerimde benim insaniyetimi, duygularımı, insanlara nasıl baktığımı görürsünüz. beni suçladıkları şeylerin hiçbirini göremezsiniz. ben bir sanatçıyım. benim için özgürlük çok pahalı, çok ağır bir bedeli var."

    diyor adam.

    ortalığı karıştırmaya çalışan kişilerce dönen gereksiz politik zırvalar var. bir türk yönetmen altın portakal'a katılmaktan vazgeçiyor. filminde oynattığı çocuk en büyük hayalim recep tayyip erdoğanla tanışmak diye haberlerde boy göstermekte. belediye başkanı zaten semih bey'in filmini biz eledik, fiilen elenmişti çünkü altın koza'da ödül almıştı, festivalden çekilmek kendi takdiridir diyor. semih bey'in gerçek amacı emir kusturica'ya tepki göstermek mi? madem bu kadar tepkisel bir insan gelecekte neler yapacak bekleyip görelim.

    emir kusturica gibi değerli bir yönetmenin katıldığı festivalde bunları tartışıyor olmak utanç verici.
  • türkiye'yi terketme kararı almıştır. atölye çalışmalarını da iptal etmiştir.
hesabın var mı? giriş yap