• batılı sinemacılar tarafından tutulmasının en önemli nedeni, boşnakları temsil etmesine rağmen, boşnaklara milli ve manevi zararlar verecek yapıtlara imza atmasıdır.
    boşnakların abdullah sidran'a sahip çıkıp, emir kustrica'ya sahip çıkmaması hatta sevmemesinin nedeni de budur. abdullah sidran, sırplar bosna'da katliam yaparken, memleketinde kalmış ve saraybosna'da katliama tanık olmuştur. acılara ortak olmuştur. halkına yardım etmiştir. fakat kustrica, kaypakça davranmıştır. savaş sonrası, hesapta barışçıl söylemler içerisine girerek, halkının mücadelesine sırt çevirmiştir.
    fakat kustrica'nın meşhur filmlerinin senaryolarını yazan abdullah sidrandır. şimdi abdullah sidran bosna'da yaşamasına rağmen, kustrica bosna'da değildir.
    bu yüzden ne kadar iyi yönetmen olursa olsun, mücadelesini doğru şekilde veremediği için ben sevmem kustrica'yı.
  • sinema üzerine öyle allamei cihan bir insan değilim lakin bu adamın izlediğim birkaç filmi üzerinden kendine has bir üsluba sahip olduğunu görüyorum.ederlezi -çingeneler zamanının bitişindeki versiyon,bu versiyon tek ve orjinal midir bilemedim- sanki çektiği filmlerin küçük temsili bir formu gibi,hüzün tam gaz giderken arada neşeli partisyonlarla karışıp geliyor.kusturica gerçek hayat gibi hüznü neşeyle yoğuruyor ve lezzetli işler ortaya koyuyor,sırf boşnaklara yamuk olsun diye batı tarafından tutulduğu savlanınca ortalıkta sinan çetin gibi yetenek fukarası olmasına rağmen muhtelif sebeplerden parayı vurabilen yönetmenler geliyor,ki gelmesin,kişiliğini tartışmak ayrı mevzu lakin kusturica kesinlikle o değil.
  • filmlerinde baş rolü her zaman hayvanlar oynar, hayvanların olduğu sahneler en unutulmazdır.

    bir iki örnek vermek gerekirse;

    kara kedi ak kedi - domuzun film boyunca arabayı yemesi ya da kedilerin tarafların tutumuna göre hareket etmesi,
    underground - maymunun yer altında yıllarca yaşamış insanların yeryüzüne çıkmasına vesile olması
    hayat mucizedir - aşık bir eşeğin film boyunca tren yolunda ölmeyi beklemesi ve filmin sonunda aşık karakterimizi treni durdururarak aşkına kavuşturması
  • "bence emir kusturica, batı'ya balkanlarda görmek istediği şeyi gösterdi. insanların seviştiği, sürekli kafa çekip sızdığı delirmiş bir coğrafya. bu batı'nın balkan miti işte. kusturica, sert, harbi bir balkan erkeği rolü oynuyor. batı dünyasının şaklabanı o. batı dünyasının yugoslavya'da olanları yanlış anlamasına katkıda bulundu."

    slavoj zizek
  • kusturica yugoslavya'nın dağılması sürecinde belirli bir tavır aldı. yugoslavya'dan, cismi gidip ismi kaldıktan sonra da yugoslavya fikrinden yana tavır aldı. zagreb ve ljubljana 'dan servis edilen ve washington-berlin hattınca yugoslavya'nın geri kalanına dayatılan kanlı projeye ortak olmadı. bosna'da yaşanan trajediye asla seyirci kalmadı. yaptığı şey, trajedinin tüm sorumluluğunu tek halkın sırtına yıkmayı reddetmekti. dayatılan kanlı projeyi reddeden her şey ve herkes gibi bu ahlaki tercihinden dolayı hala suçlanıyor.
  • türkiye'de yaşasa soner yalçın okur, işçi partisi'ne üye yazılırdı.
  • dünyanın en çelişkili insanıdır. "savaş karşıtı"yım der ama kosova meydanlarında sırp lehinde savaş çığırtkanlığı yapar. korkak ve haysiyetsizdir. savaşın olmasını istemiyorsa eğer bunun sebebi asla savaşın kötü bir şey olması değildir, kendisinin korkmasıdır. ülkesini en zor anında bir aydın olarak terkettiği yetmiyormuş gibi "boşnaklar abartıyor, yalan söylüyor" şeklindeki açıklamalarıyla başarılı bir şekilde, utanmadan saçmalayabilmiştir. büyük ödülleri ülkesiyle takas eden kişidir. "barış yanlısı" olarak görünebilmek için halkının acılarına sırtını dönen ve cinayetlere sessiz kalan biridir. filmlerinde asla bu hassas konuları kullanmamış, kullananları da aşağılamış, onlara küfürler savurmuştur. kullanmasın da zaten! kirletmesin masumiyeti! "hiçbir şey yapmamak tarafsız kalmak değildir" diyor danis tanovic filmi ... yani kusturica'nın tarafsızlığı(!), yani hangi tarafta olduğu aşikar... kaldı ki karşı olduğum, bosnalılara, yani kendi toprağındaki halkdaşlarına kulak vermemesi, onları hiçe sayması değil! evet, balkanları anlattığı filmlerinde en hassas dönemi es geçmesi çok büyük bir eksiklik... ama benim asıl derdim; iğrenççe işlenen bir soykırımın içinden tüm zerafetleriyle sıyrılan boşnakları yalanlaması, hakir görmesidir. işte kaldıramadığım şey bu... sussa, hiçbir şey söylemese... belki mevlananın dediği gibi adam sanırdık!
  • gıcık olduğumdur.
    gıcıklığımın sebebi ile yönetmenliğinin hiçbir alakası yok. sadece bu adamın ismini kim ağzına alırsa sanki sinema sanatının duayeni oluyor havalarına giriyor dalyaraklar.

    "emir kusturica çok kült yeaaa, hele müzikleri filan acaip. en sevdiğim yönetmen." siktirin lan! ismi mahmut olsa bu kadar dillerde dolaşmazdı.
  • fransız yapımı "l'affaire farewell"de başrolde oynamış kendisi.
hesabın var mı? giriş yap