ege kayacan

• radyo odtü'nün 27. yaşı kutlaması için şu anda telefon ile canlı yayına bağlanan modern sabahlar'ın unutulmaz sunucusu.
  
  sesini radyo odtü'de duymayı öyle çok özlemişim, şimdi iş yerinde çalışırken sesini birden duyunca içim ürperdi resmen. bu sesi bu radyoda en son duyduğumda a4'ü inip, kışın ayazında sınıfına yürüyen bir öğrenci idim. seneler seneler, anılar anılar...
  
  normalde canlı yayına stüdyoda katılacakken, gelememiş ve telefon ile katılmış ege kayacan. acayip güldüm, tam bir ege kayacan değil mi? kaç sabah, sunucular uyansın, stüdyoya varsın ve modern sabahlar başlasın diye beklemedik mi?
  
  yemin ediyorum eski tat.
• özür dilemek istediğim modern sabahlar emekçisi. hem programı dinlerken hem de üniversite topluluğu ile konuk ettiğimiz günlerde bana ekibin soğuk nevalesi gibi gelmişti. oysa yıllar sonra geldiğimiz noktada ege'nin modern sabahlar'ın bizzat kendisi olduğunu söylememek için bir sebep yok. oktay zorunluluktan gitti, fahir modern sabahlar sanki yaşamında hiç olmamış gibi davranıyor. geriye bir tek ege kaldı. sağolsun, varolsun.
• kendisinin modern sabahlardaki akibeti ne bilmiyorum. zira artik sabah 8'de ise gitmek yerine uyuyorum. eminim hakkiyla yerine getiriyordur.
  
  ancak butun hayati pink freud ile instagram fenomenciligi oynamaya donusmus fahir, eger bir gun bu kadinla iliskisini bitirip donmeye karar verirse temiz bir 'hadi lan oradan' demesi gereken adam.
  
  pink freud ile fahir'in bir noktada ayrilacagi cok bariz zaten de modern sabahlar'i kafasindan ve hayatindan bu kadar hizli ve komple silen birini bence tekrar almamak lazim. kanada'ya giden oktay bile arada bisiler yapiyordu diye hatirliyorum. ha yapmasa da adam ulke degistirdi. fahir'in yaptiklari affedilemez.
  
  o yuzden ege bey'in dik bir durus sergilemesi gerekecek zamani geldiginde. cunku biliyorum ki o zaman gelecek.
• la hadi kalk
  
  abidik gubidik türkçe pop şarkıları zulmüne rağmen modern sabahlar'ı hala sabah keyfimin bir parçası yaptığı için bin teşekkür. herkesin hayatına kimse karışamaz tabii ama yine de son kan kaybını bir instagram poposu uğruna verdikten sonra hala programı tek başına götürebiliyor, vallahi aklına çenesine sağlık. programın jingle'larından "la hadi kalk"ı yeni haline büründürüp içine koyduğu "mikrofon elime muhabbet dilime, tek bir artist yeter bu filme" lafına da sağlık. hatta laf sokuşuna diyeyim, ya da ben öyle hayal edeyim.
• ankara ile alakam yok radyo da dinlemezdim.windows xp zamanı masaüstü temalarının değiştirilme modası vardı. menüleri macos gibi ayarlama, çöp kutusunun simgesini gerçek çöp kutusu görüntüsünde olması, winamp için skin gibi abuk subuk şeyler. deviantart veya benzer bir siteden olacak paket halinde bir tema indirmiştim. kurunca masaüstüne radyocu mikrofonu simgeli bir kısayol geldi. "ne radyosu la milenyumda" diyerek, silmeden önce merak edip tıkladım. winamp otomatik açtı yayını. 3 herif konuşuyor. ama nasıl bir muhabbet. sanki bana özel yaratılmış yayın. -kim ulan bu herifler? zerre fikrim yok. bilgisayarda radyo yazan yere basmışım sonrası alice in wonderland. neyse ki arada radyo odtü - modern sabahlar duyuluyor ve dostluğumuz başlıyor kara lahana kralı esatlı ege ile. şenol günbayrak ile zirveye uçtu, daha da inmez. paraşütle atlayanlara açılmamasına kıyamayız ama bir ağacın dalına takılmaya evet oyu çıkar eminim. şimdilerde (bkz: derin seinfeld) ile bir ruby ruby ruby! dedirtmese de son yılların deliliğini beraber, benzer sıcaklıkta atlatıyoruz. "you had me at radio icon".
• bu sabah işe giderken "sayın seyirciler, jon bon jovi born to be my baby diye şarkı yapınca rock oluyor, ebru yaşar seni anan benim için doğurdu diye şarkı yapınca yavan oluyor. bu nasıl tutarsızlıktır" gibi bir laf ederek bizi yaran insan...
• "yine şahane bi perşembe sabahı, masmavi bi gökyüzü var, bulutları görmek istiyosanız, o sizin bileceğiniz iş..."
  
  işte bu sabah kurduğu bu cümle bile, kendimi bin kat daha iyi hissetmeme yetti.
  eteğime reçel dökülmüşken,
  ceketimin astarı sökülmüşken...
• sesinin frekansından canını sıkan bişeyler olduğunu hissettiğim iyi kalpli insan. e sekiz yıl ne de olsa, aşinayız bi yerde, neşeli mi, üzgün mü, canı mı sıkkın anlamak o kadar da zor değil artık.
  
  egeciim, güzel abim benim, timur iyi ama çevresi kötü, gezme onunla. alin'le, bürge ablamla gez, biz karşılaşıp selamlaşalım yine arada. hadi canım abime benim.
  
  geçmiş olsun editi: davık suyuna çorba yabiim mi sana ağbi, şifa niyetine? maşşallah abimeee..
• türkiye'nin ukalâlığı ile meşhur 3 şehrinden kaderin ağı ile biraraya gelen 3 farklı adamın (bkz: gerçek 3 adam) mizah konusunda gayet başarılı işlere imza atmaları ardından esrarengiz bir şekilde kader tarafından yeniden dağıtılmasına şahit olduk.
  
  grubun beyni kuşkusuz ege idi. ama kaderin yine bu adamla bir alıp veremediği olacak ki, o güzel çalışan beyninde tekrarlayan tümörler, trafik kazaları, kalp ameliyatları, olmadık ayrılışlar, ülkenin ve dünyanın ne iken ne olması ile gölgelense de, hatıratımızda her daim güzel yâd edilen bir köşenin sahibi olarak kalacak. onları ilk duyduğum zamanı, fahir'in "bilimadamlarının çözemediği 10 gizem, 1- beyin nasıl çalışıyo?" sorusuna "valla tıkır tıkır çalışıyo" demesi sanki hemen demin duymuşum gibi: arabadayım, teyp-radyo karıştırırken bir kanal bulmuşum falan.
  
  sözün özü; güzel kalpli güzel beyinli iyi niyetli insan. rol model alınacak kadar egosuz, ülkeyi layıkıyla yönetebilecek kadar kararlı, çalışkan.
  integralini alırsam belki beni cem yılmaz'dan çok güldürmüştür. türevini değil integralini . .
• turkiye'deki en yetenekli dj. odtu ekonomi'den guc bela mezun olmustur. felaket yaratici birisidir. ingiltere'de rehberlik yapip milleti kirip gecirecek kadar eglendirici bi insandir. yayin yaptigi surece en yaratici ve gulunc fikirlerle cikmistir dinleyicinin karsisina. tarzini alti yildir muhafaza edebilmis ve surekli yayinina bi seyler katmayi becerebilmistir. saygi duyulasidir