• of eskisi gibi duvara dayanıp yatamazdım, yalar malarlar mazallah. ay iğrenç...
  • - bey, komsular yine kavga ediyorlar galiba.
    - vallahi dinlerdim ama cikmamiz lazim hanim, gec kalicaz.
    - kesin kizlari yine hamile kalmistir. ay ay, dinleseydik be bey.
    - cikmamiz gerek diyorum ya hanim. dur bakalim, duvar, biz yokken sunlari dinleyiversen, gelince anlatsan
    - iyi de abi, daha alt komsularin oglaninin nasil yakalanip bu yasinda askere gittigini anlatacaktim, gecen haftadan beri bekliyoruz. benim de hafiza bir yere kadar. sileyim mi onlari, napayim?
    - dogru diyor bey, cok yukleniyoruz. ben aslinda demistim prefabrik ev almayalim, beton duvar olsun, dinleyen yok.
    - senin su abuk tablolarindan oluyordur. komsulara artistik yapicam diye asiyorsun anlamadigin seyleri oraya, duvarin da akli kaliyor onlarda, unutuyor hikayeleri. neyse, evladim sen bildigin gibi yap. dinle bakalim ne bagiriyorlarmis, ilginc birseylerse bunu dinleriz donuste. kurtaj tartismalari askerlikten daha iyi olsa gerek.
    - tamam abi, biraz zor olacak ama yapariz. abla bak bu guzelligi de o zibidi betonlar yapmaz haa.
  • "duvarların dili olsa" diyenler için yiğit özgür'den geliyor:

    - yıllardır bu evde yalnızım. hem de çok yalnızım.
    ah şu duvarların dili olsa da öpüşsek. şu kapının memeleri olsa.
    çok şey mi istiyorum? parkelerin minik g.tleri olsa.

    - uuu beybi... güzel bi hareketlenme oldu bende..

    http://img214.imageshack.us/…214/52/dsc06856mw6.jpg
  • sustururduk bir şekilde... tuvalet ve banyo duvarlarını baştan başa fayans kapladığımız gibi mesela. def-i hacetimizi, oramızı buramızı sağa sola anlatmasınlar diye... evlerin duvarlarını da boyatmak yerine kağıt kaplamayla döşerdik, dışarıda başka içeride başka kişiliklerimizi dışa vurmasınlar diye... hapishane ve nezarethane duvarları kendiliğinden dilsiz olurlardı zaten yaşadıklarından, gördüklerinden dolayı... işyeri duvarlarımıza da sus işareti yapan hemşire tabloları astık mı pek rahatlardık doğrusu, o hemşireye uyup yan odadaki iş arkadaşımız hakkında atıp-tuttuklarımızı dile getirmeyecek diye... ve böylece duvarların dili olsa hayatımızdaki tüm duvarları susturmak için elimizden gelen her çareyi düşünür ve bulurduk emin olun... aldığımız tüm tedbirlere rağmen konuşmaya devam etmekte ısrarlı duvarlara da freni boşalan kamyonun çok konuşan bir evin duvarından içeri dalması haberini de asardık ki ibret-i duvar olsun... hülasası konuşma konuştukça sıra sana gelecek sloganıyla bezenirdi tüm duvarlar...
  • - o aptal tabloyu asmak için o çiviyi bana sokmaya kalkarsan anam avradım olsun ilk depremde üzerine çökerim.
  • kudüs'teki ağlama duvarı insanların gözyaşlarını yalayabilirdi.
  • - ah şu duvarın dili olsa da konuşsa...
    + do you speak english?
    - hö?!?
    +comment t'appelles tu?
    - hödöy!?
    + ich bin wand.
    - hobaley!?
    + ne bakıyosun öyle mal mal?
    -hıhyk..
    ......................
    ......................
    + ana devrildi adam. konuş dedin konuştuk.. bayılacak ne var bunda? bence yer'in üzerinde pek yatma, pek tekin bir arkadaşımız değildir. benden söylemesi...
  • bahis konusu olasi durumlari irdeleyebilmemiz icin olaya cesitli acilardan yaklasmak gerekir. oncelikle belirtilmesi gereken duvarlarin zaten bir dilinin varoldugudur. bu dil malzemenin dilidir ki bize duvarla, onun basindan gelmis gecmis olaylarla ilgili bilgi verir. catlaklar, civi delikleri, kalkmis boyanin altindan gorunen tabaklar, malzemenin kullanilma bicimi, vs... hepsi bir oyku olabilir duymasini bile. kullandigimiz konusma dili ozelinde yaklasacak olursak da, bu sefer duvarin hangi dili konusuyor oldugu, anladigimiz bir dilde iletisiyorsak da konusmasinin icerigini olusturan ilgi alanlari onem kazanir. e tabii duvar var, duvar var. hepsi dedikoducu, sir tutmasini bilmeyen, olur olmaz en mahrem yanlarimizi elaleme anlatan duvarlar olmayabilir. ilim irfan bilgelik sahibi duvarlarla cevrili isek cok seviyeli sohbetlere girilmesi mumkun olabilir. hem sonra duvarin gordugu ya da duydugunu o diliyle sakir sakir aktarabilmesi icin akla olmasa da en azindan ya bir goze ya da bir kulaga ihtiyaci vardir. kisacasi karmasik durumlardir bu durumlar.
  • efendim fransızlar duvarın kulağı olsa diyorlar, türkler dili olsa diyorlar. duvarlar şaşkın, duvarlar rahatsız.

    (bkz: kişileştirme)
  • another brick in the wall da ağlarlardı...
hesabın var mı? giriş yap