• öncelikle, vurmayın: yemin ederim ki tamamen kendi kontrolüm dışında birkaç dakikasına maruz kaldım bu dizinin.

    dikkatimi çeken ise şu oldu: tam stv'ye.. aman, pardon, atv'ye layık bir dizi haline gelmiş. nasıl ki stv dizilerinde başörtülüler mutlak iyi, kötüler ise mutlaka başı açık oluyorsa, çocuklar duymasın'ın ramazan ayının ilk gününü konu edinen bu bölümünde de, oruç tutmayan piç kılıklı bir herif önce ofisin içinde 'şuursuzca' sandöviç yemeye başlıyor (neyse ki türk örf ve adetlerinin yılmaz savunucusu, göğsü iman dolu taş fırınımız halukumuz kendisini münasip bir şekilde uyarıyor), sonra paragöz bir şekilde şirketin dağıtacağı ramazan sepetlerinin faturalarının çıkartılması gerektiğini belirtmekle kalmıyor, bir de şirkette çalışan çaycıları işten çıkartarak çay masraflarını yarıya indirmekle ne kadar da güzel bir işe imza attığını göğsünü gere gere söylüyor. valla elinde bir viski bardağı eksikti, dinsiz imansiz piç herif.

    ayrıca gerçek hayatta bir zamanlar yemek programı sunan kadın dizide ciddi ciddi yemek tarifi verdi lan.
  • bok atıldığı kadar kötü olmayan dizi. aşırı ciddiyet ve dedektif hassasiyetiyle izlemek yerine rahat kafayla izleyince gayet gülünüyor, eğleniliyor.

    --- spoiler ---

    bu arada herkesin güllaç getirmesi esprisi yalancı romantik'te de işlenmişti, biraz arak olmuş.

    düzenleme: esprinin sahipleri aynı olduğu için arak değil "tekrar" olmuş.

    --- spoiler ---
  • en iyi bölümleri tgrt'deki bölümleri olan dizi. tgrt'den atv'ye geçince haluk karakterinde değişme oldu. eskiden gazetede köşe yazarlarını okuyan sinemaya giden karısına karışmayan haluk, atv'de kültürsüz, sinemaya gitmeyen karısına karışan haluk oldu. tgrt'de her kızın evlenmek isteyeceği yakışıklı kültürlü mühendisti haluk; yıllar geçtikçe evlilik rutinleşmiş, karısıyla sebepsiz yere kavga eder olmuştu. atv'deki haluk ise maço bir erkek, taşradan geliyor (taşra da ankara) ve kültürlü karısıyla anlaşamıyor. havuç tgrt'de maço servis sürücüsüne özenirken atv'de maço babasına özeniyor. biz (diziyi ilk keşfedenler) tgrt'deki haluk'u sevmiştik. bir tanıdığımın "meltem mi haluk mu?" sorusuna haluk cevabını veriyorum; o bu cevaba göre benim maçoluğa olumlu baktığımı düşünüyor, hayır o haluk tgrt'deki haluk.

    edit: yıl 2014 hala seyrediyorum bazen. atv'de kurban kesmeyen bağış yapan haluk çetinoğlu ailesi fox'da kurban kesmeye başladı. tgrt'de tamiratla ilgilenmeyen, bu işlerden anlamayan haluk fox'da süper tamiratçı oldu.
  • dün akşamki bölümünde süper bir espriye imza atmış dizidir.

    elektrik faurası fazla gelmişti, haluk az elektrik kullanın, ışıkları filan kapatın gibisinden laflar ediyordu, işte o anda evin haylaz, ele avuca sığmaz çocuğundan muhteşem bir espri geldi," metin şentürk gibi karanlıkta mı yaşayalım ? "

    bu adam üzerinden yapılan esprileri bir türlü hazmedemiyorum, evet metin şentürk kendisiyle barışık en azından öyle gözüken bir insan, gözlerinin görmemesiyle ilgili yapılan esprilere kendi de gülüyor hatta o da katılıyor peki diğer gözü görmeyenler?

    bu diziyi dinlemek zorunda kalan ve bu espriye gülmeyi bırak duyduğunda ağlayacak insanlar olduğunu hala anlayamamışlar maalesef. muhteşem ! bir dönüş yapmış efsanevi ! dizinin espri kalitesi buysa affedersiniz ama içine sıçayım bu işin, bir tv kanalında gözleri görmeyen bir insanla dalga geçmek en basit söyleyişle ayıptır.
  • bu haftaki bölümde, 7 yıl önceki bir bölümde olduğu gibi yine bir iftar yemeğine herkes güllaç getirmiştir.
  • bi göz atıyım dedim yeni bölümleri nasıl olmuş diye. ilk bölümün ilk yarım saatine bakarak söylüyorum, oyunculuklar aşırı yapmacık geldi bana. hele o küçük çocuğun (gönül'ün çocuğu) koca adam gibi bilmiş bilmiş konuşmaları aşırı itici geldi. izleniyormudur bilmem ama aklı başında birisinin izleyeceğini düşünmüyorum
  • ilk bölüm itibariyle haluk'u bildiğin hanzoya bağlatmış dizidir. ne gerek vardı huysuz baba imajını bu kadar abartmaya anlamadım doğrusu.
  • en iyi performansın yine tamer karadağlı ya ait olduğu dizidir.hatta dönüşü muhteşem olmuştur.
  • yeni bölümlerinde eşşek kadar olan havuç'un rol yapma yeteneğinin sıfırın altında olduğunu gördüğümüz dizidir. geçen gördüm eve sarhoş geliyor. hadi hiç sarhoş olmamış anlarım, hiç canlı sarhoş görmemiş onu da anlarım peki. ama hiç mi sarhoş taklidi izlememiş bu arkadaş? el insaf yahu. bu kadar mı rol yapamaz bir insan...
  • akşam yemek yerken tv açtık ve çocuklar duymasını izlemeye başladık. haluk'tan gelen şu cümleyle irkildim: ''bu duygunun sevgilisi acaba onu öpüyor mudur?''. babam da yanımdayken başımdan aşağıya kaynar sular boşaldı. ne gerek var milleti pimpiriklendirmeye? eminim babam da aklından o anda bu düşünceyi geçirmiştir. ben ise kıpkırmızı bir suratla yemek yemeye devam ettim. lütfen eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmayın.
hesabın var mı? giriş yap