çirkin olmak

• hiç yakından uzaktan alakanız olmasa bile size bunu iddia edecek kişinin kendine olan inancı, iman gücü, iddiasındaki sert tavır ve inandırıcılığı sayesinde ikna olabileceğiniz olgudur çirkin olmak. facebook'taki en çirkin profil fotoğrafını bir süre gerçek zanneden, (hadi onu zaten geçiyorum) bu süreç içinde bakıp bakıp "di mi yaaa! öyleyim gaaliba" diyen insanevladı buna en güzel örneği oluşturabilir.
• (bkz: the elephant man)
• http://raincalls.blogspot.com/…/hava-kararrken.html
• gereklilik süzgecidir.
• hayata bir sıfır önde başlamamaktır. beraberliği yakalamak için kimileri güzelleşme aşamalarından geçer, çirkinlik alametleri olarak bellenmiş gözlük, diş teli, sivilce, fazla kilo vb unsurlardan sıyrılmaya çabalar, hatta abartıp dudak, burun, çene tadilatına girişir; kimileri durumu kabullenip önündeki maçlara bakar, aşırı çalışkan, okul birincisi, sınav birincisi, sektöründe lider falan olur; bazılarıysa hiç kasmaz koyvermenin dayanılmaz hafifliğinde süzülür.
  
  sanal hayata on sıfır yenik başlamaktır. (bkz: dis teli olan hatunla yazistigini anlamak) (bkz: şişko hatunla yazıştığını anlamak)
  
  boş yere pohpohlanmamak, hak edilenden fazla değer görmemek, hatta çoğu zaman hak edilenden daha az önemsenmek, şımarık olmamak, pembe gözlüklerle dolanmamaktır. kimilerine çalışma, başarma, para kazanma, güzel olan şeyleri elde etmeye çalışma, kariyerinde yükselme azmi, yırtıcılık, hırs; kimilerine yeteneklerini keşfetme olanağı, bireysellik, sakinlik, dinginlik getirir.
  
  dikkat çekici, göz alıcı olmamaktır. karışık, kalabalık, curcuna, rahatsız edici ortamlarda ya da ürkütücü tenhalarda doğal kamuflajdır.
  
  prezantabl kelimesinin geçtiği iş ilanlarında baştan kaybetmek, havalı olmanın birinci planda önemli görüldüğü mülakatlarda adam yerine konmamaktır.
  
  güzelliğin on para ettiği ortamlardan zevk almamaktır.
  
  gerçek arkadaş ve dostlara sahip olmaktır. az olsalar da özdürler. çekici görünmemek, etraftaki kuru kalabalığı baştan doğal seleksiyona uğratır. arkadaş çevresinin uçsuz bucaksız olmayışından kaynaklanan ilgisizlik zaman zaman calarsa annemdir mesajsa turkcell dir boyutuna varabilir.
  
  (bkz: böyle gider bu)
• ben açıkçası çok sıkıldım, bunun bir hakaret aracı olarak kullanılmasından..
  ve böyle algılanmasından..
  
  çirkin olmak da güzel olmak da, insanın doğuştan taşıdığı mütemmim cüzü gibi bişey işte yahu..
  çirkin olmak, bartınlı olmak kadar, bir ailenin ikinci çocuğu olmak kadar, bahariyede ikamet etmek kadar, norveçli balıkçı olmak kadar... kadar da kadar, normal, sıradan ve olası bişey..
  
  ben asıl, bu ifadeye hakaret anlamı yüklemiş olan ve bir kadına, kediye, eriğe, şehre çirkin dendiğinde, birdenbire savunmaya geçen "ne munasebet! nası dersiniz öyle bişeyi!" cümleleri sarfeden kimselerin, farkında olmaksızın, bu güzellik-çirkinlik faşizmini yaratmış zihniyete hizmet ettiğini düşünüyorum...
  
  yani, yahudiyi hakaret kabul etmekten farksız bu...
  bir insana yahudi demek ne kadar hakaretse, çirkin demek de anca o kadar hakaret.. (alt metin yoksa..)
  
  çirkin insanlar için, mevcut koşullarda, hayat evet daha zor...
  çoğu alanda, güzel bir insan bir amaca ulaşmak için 3 birim çaba sarfetmek zorundaysa, çirkin insan 5 birim,10 birim çabalamak zorunda..
  
  bunların hiçbirini inkar edemeyiz..
  
  ancak işte, bu korkunç ayrım ise, tam da kabullenip sindirdiğimiz, içselleştirdiğimiz bu faşist zihniyetin ürünü..
  
  hani, en ideal toplum bilinç düzeyi, bu tür şeyleri, çok afedersiniz şeyine takmayan insanlardan oluşan bir düzen..
  
  birisi bana çirkinsin dediğinde, bunu hakaret olarak algılamayacağım, bunu, kahkullerın uzamış cümlesinden daha farklı bulmayacağım bir dünya aslında en ideal olanı..
  hani sınırsız özgüven.. tam bir gerçeklierle barışmış olma hali vs..
  
  bunlar hep teorik şeyler ama elbette...
  mevcut koşullar, insanın duygu dünyasında, en ufak bir eleştirinin bile fırtınalara yol açmasına neden oluyor..
  
  takılmamalı be... zeki olan da aptal olan da, güzel olan da çirkin olan da..
  tamamının belirleyiciliği olan tek özelliği var aslında..
  "insan" olmak...
  sallamışım güzelini aptalını şusunu busunu...
  doğuştan gelen hiçbir özellik insan ayrımı yapmaya yetecek kadar belirleyici olamamalı...
  
  demem o ki, ben hiçbir insanı, bir diğerinden aptal diye daha az sevmiyorum...
  yahut biri diğerinden güzel diye daha çok ehemmiyet göstermiyorum..
  
  en sevdiğim ve aptal olduğundan emin olduğum dostlarım var yahu...
  
  insan olmak değer haketmek için kafi...
• fiziksel olarak cirkin olmak izafi bir kavramdirve kesinlikle ,kisiden kisiye degisebilir, ama ruh cirkinligi herkes tarafindan ayni algilanir ,bir kisinin ruhu,karekteri cirkinse dis guzelligi istedigi kadar yerinde olsun bir sure sonra icinin cirkinligi disina vurur ve biz onun o halini gormeye basladigimiz anda o kisi bizim icin en cirkin insan olur ayni zamanda.
• hiç kuşkusuz göreceli bir kavram olduğu tartışılmaz bir gerçektir; fakat çirkin olmak çoğu zaman sevmek ve sevilmemekten geçer.. sevilen kişi, sevenin gözünde dünyalar güzelidir. fakat sevilmeyenseniz eğer; hiçbir şey sizi sevilenin gözünde güzel kılamaz.. güzellik belkide bir hissiyattır. kalbinizde, karşı cinse dair en küçük bir aşk hissiyatı bile yoksa, dünyanın bütün güzellikleri gözünüze çirkin gelir.
  
  bu yüzden çirkin olmak sevilmemekten gelir.. bu tespitimizi ümit yaşar'ın şu dizeleriyle destekleyebiliriz;
  
  "sen sevildiğin için güzelsin bu kadar. ben sevilmediğimden böyle çirkinim" ^*
• hic olmamak daha iyiydi be dedirtir ileri ergenlik donemlerinde.
• mutlaka başka birkaç şey daha olma zorunluluğudur. çirkinliğin, herhangi bir gruba kabul edilme yolunda elinde fazla bir kozu yoktur. sevimsiz bir kedinin, sevimli bir kediye oranla daha az sevilmesi gibi. çirkin, mutlaka çirkinliğini örtecek ya da onu önemsiz hale getirecek başka bir ya da birkaç özelliğe sahip olmak zorundadır. esprili, akıllı, içten, hassas vs. güzel için, sadece güzel olmak yeterlidir. başka bir şey olmasına gerek yoktur. başka bir insan meselesine yatırım yapmasına gerek olmadan, özsermayesiyle istediği birçok kapıyı açabilir ancak çirkin, çirkinliğinin verdiği negatif etkiyi bertaraf etmek için sürekli uğraşmak zorundadır. kendini sürekli geliştirmeli ve öyle bir konuma ulaşmalıdır ki, çirkinliği, güzel bahar havasında dağılan sis gibi kaybolmalıdır. bu anlamda bakarsak, hayatın gelişimini sağlayan çirkinliktir, onu sürdüren de güzellik.
  
  çirkin, kendini her zaman tetikte hisseder. asla rahat değildir. sahip olduklarını kaybetmemek için, sürekli canlı olmak zorundadır. aksi halde sahip olduğu şey, bir insan ya da bir statü, çirkinliğini fark edebilir. bu farkındalığı önlemek için, fiziksel özelliği dışındaki tüm iyi yanlarını en üst düzeyde ve güncel tutmalıdır. daha iyi espri yapmalı, daha iyi resim çizmeli, daha iyi şarkı söylemeli, daha iyi yazmalı ve insanı etkileyebilecek her türlü eylemde en üst düzeyde başarı göstermeye çalışmalıdır. çirkinlerin, yüzlerindeki yılgın yorgunluğun bir nedeni de budur. güzel, zıt yönlü bir mıktanıs gibi herkesi kendine çekerken, çirkin, insanları iter. çirkinin, insanları kendine çekmesi için ekstra bir güce ihtiyacı vardır; güzelliği/estetiği yenecek bir güce.
  
  atomaltı dünyasında (subatomic world) çok önemli iki kuvvet birbirleriyle sürekli kapışır: elektromanyetik kuvvet ve güçlü kuvvet. bu iki kuvvetin birbiriyle çarpışmasının nedeni atom çekirdeğindeki (+) yüklü protonlardır. bu protonlar, yüksüz nötronlarla birlikte atom çekirdeğinde birarada bulunur. oysa elektromanyetik teoriye göre, aynı kutuplu iki madde birbirini iter ve böylece atom çekirdeği parçalanır. ancak gerçekte durum böyle olmaz. elektromanyetik kuvvet, elbette protonları birbirinden iter ama ondan 100 kat büyüklüğündeki güçlü kuvvet, elektromanyetik kuvvetin etkisini azaltarak protonları birarada tutar. çirkinin, hayatı boyunca yapmak zorunda bırakıldığı şey, çirkinliğinin elektromanyetik kuvvetini, donanımının güçlü kuvvetiyle alt etme çabasıdır. bunu yapabilirse, ne âlâ, birarada bulunabilir, gruba dahil olabilir, biri ona âşık olabilir. yapamazsa, buruk bir atom çekirdeği gibi mantar dumanıyla atmosfere dağılır.
  
  bu durum, bazen öyle bir yanılsama evresine ulaşır ki, çirkinlik güzelliğe evrilir. ancak bu güzellik, ilk baştaki estetik ayrımdan farklı olan bir güzellik algısıdır. çirkinin güzelliği, özden kaynaklanmaz, sonradan edinilir. bu nedenle bu güzellik, bir deneyim sonucunda elde edilen kazanımdır, kârdır, artı değerdir. çünkü neden, çünkü herkes güzelliğin peşindedir. çirkinlerin en büyük yaşam meşgalesi, çirkinliklerini güzelliğe dönüştürecek bir felsefe taşını bulabilmektir. bakırdan altına dönüşmenin yavan bir simyacı çabası.
  
  çirkin olmak, zor meslek.