• tez zamanda yeni takımıyla 6 veya 8 yemesini istediğim antipatik kişilik..
  • 'celladına aşık olan bir esirin tutkunluğu ile bağlandım bu camiaya...'
    bir nevi stockholm sendromuolayı yapmış 'türbülent' hoca.
  • her ne kadar antipatik tavırlarıyla normalde çok büyük bir sempati ve destek kazanabilecek olan sivasspor'a karşı insanlarda büyük bir antipati yaratmış olsa da, herkes hemfikir olacaktır ki, sivasspor'un her şeyiydi bülent uygun.

    neredeyse sıfırdan yarattığı takımıyla, teknik direktörülüğünün 2. yılında zirveye oynamış, bir sonraki sezon "bu takım düşüşe geçer" diyen herkesi yanıltarak şampiyonluğu kovalamaya devam etmişti.

    ne olduysa bu sezon oldu. "daha iyi bir takım" kurma amacıyla (ki bunda takımın mehmet yıldız'a endeksli kötü, defansif ve sert futbol oynayarak "yemediğim sürece nasılsa bir tane atarım" mantığı sahaya çıktığı eleştirileri de etkendir) takımın önemli oyuncularını "bedavaya" gönderdi.

    evet, bedavaya diyorum, çünkü blica haricinde giden hiçbir oyuncudan para kazanmadı sivasspor. tüm bu başarılı oyuncuları sadece yeni gelecek yabancı oyunculara yer açabilme amacıyla gönderdi. fakat bilindiği üzere, daha öncesinde anlaştığı - görüştüğü yabancı oyunculardan hiçbirini alamadı sivasspor.

    bugün ligde, 6+2 yabancı oyuncu kontenjanı olmasına rağmen, bırakın +2'yi, kadrosunda 6 yabancı oyuncusu bile yok sivasspor'un. ligde şu anda sivasspor gibi yabancı kontenjanı bomboş bekleyen kaç takım var merak ediyorum. evet, yapılamayan bu transferler hem bülent uygun'u, hem de sivasspor'u çok çok zor duruma düşürdü.

    kader sanki, söylediği her lafı ona yutturmak için elinden geleni yaptı bu sezonda. dağıtılmış takım, alınamayan yabancı oyuncular ve milyon tane sakat futbolcu ile şampiyonlar ligi maçlarına çıktı. 5 yerim 6 yemem, 7 yerim 8 yemem demişti. dediği oldu, 3'er 5'er yiyerek avrupa kupalarından elendi.

    istanbul'da laila, sivas'ta lailaheillallah sözünü yutturmak ise bouazza'ya kısmet oldu. büyük çabalarla transfer edilen bouazza, daha 1 hafta bile olmadan "şehri beğenmedim" diyerek ülkesine geri döndü. sivas'ta olmayan laila, belki de sivasspor ile büyük işler başarabilecek kapasitede bir oyuncunun kaçıp gitmesine neden olmuştu...

    dağılan takıma, gelmeyen yabancı oyunculara, 10'un üzerinde sakat futbolcuya, sürekli alınan güven kırıcı yenilgilere rağmen sivasspor aslında son haftalarda geçen yıl olduğundan çok daha iyi oynamaya başlamıştı. fakat bu sefer de futbol şansı sivasspor ve bülent uygun'un yanında değildi. 7 hafta bolunca bırakın galip gelmeyi, doğru düzgün bir gol bile atamadılar.

    camiadan yükselen bazı çatlak seslere rağmen aslında sivasspor yöneticileri ve taraftarları bülent uygun'un yanında durmaya devam etti. çünkü herkes biliyordu ki, bülent uygun sivasspor için çok önemliydi. bu takım onun eseriydi ve nasıl bu hale geldiyse, öyle düzelecekti. çünkü kümede kalmayı zar zor başardığı senenin sonunda 2 yıldır şampiyonluğa oynayan bu takım, bülent uygun olmasaydı asla buralara gelemezdi.

    bugün istifaya rağmen sivasspor forumları bülent uygun'un geri dönmesi için neredeyse yalvaran taraftarlarla dolu. kendisini çok eleştirmiş olanlar bile, "keşke gitmeseydi" diyor. çünkü, tıpkı istifa açıklamasında söylediği gibi, sivas şehri ve sivasspor taraftarları bülent uygun'u gerçekten çok seviyordu. ve söylediği gibi; 2 yıl boyunca kazandıkları paralarla sivasspor'a büyük yatırımlar yapıldı. eskiden buz pateni pisti olarak bile kullanılabilecek olan sahası ve tesisleri bugün türkiye'nin en stad ve antreman tesislerinden biri haline geldi.

    şimdi nereye gidecek bilmiyorum ama, gittiği yerde de gıcık konuşmalarına devam edecek. ben dahil herkes ifrit olacak ama, bu adam yine başarılı olacak...
  • ''celladına aşık olan bir esirin tutkunluğu ile bağlandım bu camiaya''
    "'hep yaradılanı sevdim, o'nun yarattığı her şey güzeldi, her şey değerliydi benim için."
    "benden bir parça, benden bir can alacaksınız bugün."
    "biliyorum ki hep don kişot'u olduğum bu kavganın yel değirmenleri de tükenmeyecek"
    "'beni, ben gibi seven tüm herkesten haklarını helal etmelerini diliyorum
    "http://www.ntv.com.tr/id/25006765/
    "istanbul'da laila var sivas'ta la ilahe illallah"

    ( bir el silah sesi duyulur/ arkadan margareth'in çığlığı gelir / sahne kararır- son)

    alt tarafı bi futbol kulübünden istifa ettin adam. ne tragedya yaptın be! yılmaz'la hikmet abin napsın? adamlar yaprak dökümünü çevirdi ali rıza bey'e döndü haberin yok, sen amatör piyestesin.
    15 mi oldu 25 mi , istifaları?
  • demin denk geldiğim röportajda, başka bir takımla istifadan evvel sözleştiğine dair soruya ''benim etnik olarak bir takımı çalıştırırken bir başkasıyla görüşmem sözkonusu olamaz'' cevabıyla harika bir final yaptı.

    http://video.ntvmsnbc.com/…166099109077138110084225

    01:07 civarında
  • anadolo çocuğu modelinin temel özelliklerinden biri de, parayı-başarıyı-kariyeri bulduktan sonra karısını ve arabasını değiştirmesidir. başarıya ulaşmasına eşlik eden yol arkadaşlarını bir kenara bırakıp başka arkadaşlar bulmaya meyleder. bülent uygun'un başarılı olmasını sağlayan temel faktör; kimsenin yeterince şans vermediği oyuncuları bir araya getirmesi, stadın zeminini-oyuncularının özelliklerini maksiumum verim alacak şekilde kullanarak, ortaya top ayağındayken topu ileriye doğru şişiren, top rakipteyken ani baskınlarla sonuca giden bir takım oluşturmaktı. vurgu sağlam olsun; bir takım oluşturdu, az şey değil. takımdan bir beklenti olmaması, alınacak her puanın başarı olarak görünmesi, şehrin bir futbol şehri olmaması gibi faktörler takımın baskı altında kalmamasına yol açtı. bu takımın, bu şehrin, bu futbol anlayışının gelecebileceği bir yer vardı, bu takım oraya kadar geldi. baskı altında oynadıkları maçları kaybetmeleri doğal karşılandı. fakat bu takımın başarısı sıradan futbol izleyicisini memnun etmedi. oynayarak değil oynatmayarak başarılı olan bir takım, ligin kalitesini ele veriyordu. fatih terim'e yapılan çok iyi motive ediyor yorumlarının, fatih terim'i kızdırmasına benzer şekilde bülent uygun'a yapılan; iyi bir takım oluşturmuş ama... diye başlayan eleştiriler yani gaz vererek takımı oynatıyor tadında verilen takım oluşturmayı biliyor fakat yüksek hedefler için doğru bir hoca değil imaları sonuç verdi ve bülent uygun, kendisini eleştirenlere haksız olduklarını göstermek için, ünlü olan türkücünün hayat arkadaşından ayrılıp mankenle beraber olması hesabı sistemin temelini oluşturan oyuncuları elden çıkarıp, oynamaya çalışan bir oluşturmaya çalıştı. mücadeleci, defans yapabilen, sivas iklimine uygun olan oyuncuların yerini top ayağına gelince oyun içinde varlığını belli eden, topu ayağında tutan takımlarda başarılı olabilecek oyuncular aldı. ( ersen martin- herve tum, erman kılıç- murat erdoğan gibi) olmadı, bülent uygun kafasındaki topu oynatamadı ve beklentileri karşılayamadı dahası sivasspor'un daha ileriye gidemeyeceğini gördü ve aslında kariyeri açısından ayrılmaktan başka çaresi kalmamıştı. sistemin merkezinde yer alan mehmet yıldız'ın takıma dönmesiyle gelebilecek olası iyi sonuçlar, bülent uygun'un hanesine yazılmayacaktı. takım, kötü gitmeye devam ederse; yine günah keçisi, takımı ve sistemi değiştiren bülent hoca olacaktı. gitmesi gerekiyordu, gitmese olmazdı.

    ankara, sivas'a göre farklı bir yer. iklim daha iyi, seyirci daha çok, sadık bir taraftar kitlesi var, yabancı oyuncuların transferi daha kolay, para sorun değil böyle olunca, haliyle beklentiler yüksek. beş sene önce samet aybaba ile amacımız dört senede şampiyonluk diyen melih gökçek bu sefer üç büyüklerin yerini tek büyük alacak diyor. siyaset ve spor dünyasının en antipatik ikilisi bir araya geliyor. bu macera, bülent uygun'un iyi bir teknik adam mı? yoksa türk üsulü iyi bir menajer mi? sorularına cevap vermesi açısından ilginç olacak. bülent uygun, başarılı olursa bir sonraki adımı milli takım ya da üç büyüklerden biri olacak. başarısız olursa o da anadolu turlarına başlar.
  • bugünkü sabah gazetesinde çıkan arda turan hakkındaki sözleri doğru ise stres kırığı kavramına apayrı bir açılım getirmiş kişidir.

    demişki :

    --- spoiler ---

    ''galatasaray camiasının ona yüklediği misyon, ister istemez futbolda entropi dediğimiz yüklemenin sonucunda olabilecek herhangi bir şekilde sorumluluğa karşı psikolojik yaşadıkları oluyor. dolasıyla bu entropinin sonucunda da galatasaray kulübü'nün bir an önce arda'nın üzerindeki bu yükü ve sorumluluğu azaltması gerektiği düşüncesindeyim, ki ileri zamanlarda stres kırığı dediğimiz kırığı yaşayabilir. o yükün verdiği sorundan dolayı o yüzden arda'nın biraz da psikolojik olarak desteğe ihtiyacı var. ''

    --- spoiler ---

    stres kırığı, tekrarlayan aşırı fiziksel stres, yani aşırı yükleme, yanlış antreman, malzeme vb nedenlerle oluşan bir kırık iken, bülent uygun'un buradaki stres kelimesini psikolojik stres olarak anladığı anlaşılıyor.

    futbol dünyamızın köşe başlarını tutan ulemanın bilgi düzeyinin nerelerde süründüğünü göstermek açısından ilginç bir örnek vermiştir burada bülent uygun, kendisini tebrik ediyoruz.

    ayrıyeten (bkz: entropi)
  • bursa nilüferspor'un başına geçmesi olası kişi.
    3. lig 1. grupta yer alan nilüfer belediyespor'la antremana çıkmış, daha imza yokmuş, bir kaç gün içinde imzalar atılacak diye söylenmekte.
  • bursaspor alt ligde iken; yavuz eraydın, yunus ve ömer aysam gibi oyuncuların transferinde yardımcı olduğunu söyleyip bursaspo'un tekrar süper lig'e çıkmasında emeği olduğunu iddia etmiştir. aynı şeyi nilüferspor'da da yaşamak arzusundaymış kendileri.
    teknik direktör değil de fahri danışman sıfatının olduğu söyleniyor.
    ha niye nilüferspor diyenlere ise; bursa'da oturuyor bülent uygun. başka şehirden kalkıp da nilüferspor için gelmemiş yani. adamlar rica etmiş o da bir iki şey yaparım,tavsiyeler veririm sizin için demiş sanırsam.
  • ankara'da hakan şükür ile ortak olarak restoran açmış teknik adam. bir nevi tencere kapak durumu.

    http://www.milliyet.com.tr/…ent uygun ortak oldular
hesabın var mı? giriş yap