• bizim bir felsefe hocası var. konu sokrates olduğunda öğrencilere bu şarkıyı dinletiyor. hikayesini şöyle anlatıyor:

    "sözleri paralel bir evrende ikamet eden sokrates tarafından yazılmıştır. biliyorsunuz ki bildik sokrates ölüm cezasını paşa paşa kabul edip ya homeros'la sisifos'la tanıştı ya da çok derin bir uykuya geçti. paralel evrendeki sokrates ise ölüm cezasına çarptırıldıktan sonra "bir şehirle anlaşman varsa katiyen bozamazsın," "ölümden korkan cahilin önde gidenidir" "felsefesiz hayatı neyleyim," "çürümüş can, candan değildir" gibi favori ilkelerini bir kalemde terk edip başka şehirlere doğru arazi olmuştur. ancak gelecekte bu kararından dolayı çok ama çok pişman olmuştur. ancak bir kere ruhu kirlendiği için, niye rüşvet vermedim ki diye düşünmüştür.

    işsiz güçsüz, tükendim gittim
    şehirden şehre savrulunca, öfkedem kudurdum,
    ölmüşüm kalmışım, sallayan mı var,
    şu hayata böyle aksiyon sokmayagöreymişim:

    breaking the law, breaking the law x 4

    demek her şey bu kadarmış, başlayamadık bile
    verdiğim sözleri bozdum, ruhum yozlaştı,
    siz bilmezsiniz nasıl bir şey, you don't have a clue
    bilseydiniz zaten, yapar mıydınız şunu:

    breaking the law, breaking the law x 4"
  • judas priestin british steel albumunde yer alir. sozleri de melodisi kadar basittir. ozellikle evde bulasik yikarken yada temizlik yaparken dinlendigi takdirde motivasyon saglar. insanin elini cabuklastirir.

    there i was completely wasting, out of work and down
    all inside it's so frustrating as i drift from town to town
    feel as though nobody cares if i live or die
    so i might as well begin to put some action in my life

    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law

    so much for the golden future, i can't even start
    i've had every promise broken, there's anger in my heart
    you don't know what it's like, you don't have a clue
    if you did you'd find yourselves doing the same thing too

    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law

    you don't know what it's like

    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law
    breaking the law, breaking the law

    breaking the law
  • klibinde gitarla banka soydukları judas priest parçası.
  • yarın akşam konserde nakaratını avazı çıktığı kadar bağırmayana kız vermiyorlarmış.
  • çalmayan gitariste kız verilmeyen güzide judas priest klasiği.
  • yıllar geçmesine rağmen eskimeyen, eskimeyecek olan, çalması da dinlemesi de gayet zevkli olan judas klasiği. bir sonraki kuşağa dahi kalacak ender şarkılardan.
  • bu sarkiyi motörhead'den dinlemelisiniz...
    bu sarkiyi gercekten lemmy'nin puslu, dumanli, viskili, hirli sesinden dinlemelisiniz..
  • klibin en hoş tarafı rob halfordun ödüllerini kaldırıp "you don't know what it's like" diye bağırdığı kısımdır. öyle bir ego tatmin modundadır ki izlerken "vay be" denilesidir.
  • 2 yıl falan telefonunuzun zil sesi olsa da konserde en önden bir buçuğuncu sıradayken dinliyorsanız, hele hele tam ortadaki soloda o hep videolarda gördüğünüz gibi hepsi yan yana gelip gitarları sallıyorlarsa, bu da sizin bi iki metre ötenizde oluyorsa, sözlerini de yazsalar da tam olsa demek zorunda kalacağınız şarkı. sözleri unuttum söyleyemedim yani lan...
  • 2011'deki istanbul konserinde rob halford'un sahnede oturup mikrofonu seyirciye tutmasıyla 15.000 headbanger'ın söylediği anı unutmak mümkün değildir.
hesabın var mı? giriş yap