hesabın var mı? giriş yap

  • sonuna kadar okuduğum ama güncel durumda 2 yıl çalışıp antalyada daire alabilme seviyesine kadar düşmüş noterin nasıl battığını anlamadığım durum. böyle bir batma fırsatı varsa derhal değerlendirmek isterim.

  • akp nin son icraatı. bunlar garibana düşman, onu biliyoruz da . gariban da inadına onlara oy veriyor.

  • türkiye'de seçilemez çünkü:

    -ayı değil
    -eğitimsiz değil
    -cahil değil
    -kibirli değil
    -diktacı değil
    -"ben ben ve bennn"cil değil
    -sataşmacı, kavgacı değil
    -nabza göre şerbetçi değil
    -yalancı değil

  • flannery o'connor öyküleri, "hiçbir iyilik cezasız kalmaz" öyküleri. güney gotiği diye adlandırılan tarzın alabildiğine tutucu, cahil ve ırkçı karakterleri. cehalet, tutuculuk ve ırkçılığın korkunç birleşimine sahip karakterlerin, en basit günlük olaylarda bile nasıl bir yıkıcılığa sahip olabileceklerinin tasvirleri. her bir öykünün, öykü ne kadar rahatsız edici olursa olsun, gülümseten bir afallatıcılığa sahip olan sonları. şiirsel adaletler ve güney gotiğinin hakkını veren günlük hayatın şiddet kapasitesinin sonuçları. tekinsiz atmosferler ve ustaca kurguyla yetkin bir üslubun birleşimiyle yazan flannery o'connor biraz daha uzun yaşasaymış, kimbilir ne başyapıtlar çıkaracakmış dedirtiyor. metis'ten çıkan iyi insan bulmak zor ve her çıkışın bir inişi vardır adlı öykü derlemelerini okurken, öykülerin sarsıcılığı, mutlaka sıcak bir içecek eşliğinde okumalıyım dedirtir size.

  • 85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir b...a...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:

    doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
    adam- "evet,eşim.”

    doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."
    adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

    doktor- "yoo, aklıma benim dedem geldi de."
    adam- "nesi varmış dedenizin?"

    doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi israr etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."

    adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
    doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur

  • hayatlarında ilk defa anneleri dışında kadın görmüş yabanileri ülkeye aldılar, ya alacağınız olsun .

    bu arada, fon alıp bunların burada kalmasını savunan gazetecilerin de mk.

  • bu nesle bende giriyorum ve hatta niyeyse benim dönemimde atari salonlarını polis basardı birde. jetonu hızlı atma, yavaş atma gibi oyunda fazla kredi çıkartma işleri hiçbir işe yaramazken bir gün çocuğun biri, elinde uzun bir plastik şerit ile geldi (şu beyaz eşya kolilerinin etrafına sarılan cinsten) şeriti jeton bölmesine sokup çıkarttıktan sonra hızlıca, bir anda oyun kredileri uçuştu havada. sonrasında o kadar uzun şeriti yanında taşımak istemeyen kimse bunu kısa kısa kesip jeton şeklinde atıp birer birer kredi çıkartmaya başladık. fakat jeton bölmesinde şeritleri gören salon sahibi işe hemen uyandı tabii ve o zaman anladık uzun şeritin önemini zira arkada delil bırakmadan oyunda kredi çıkartıyordu. ne günlerdi. usta olduğum oyunlar street fighter ve hellfire diye bir uzay gemisi oyunuydu. yıllarca rüyamda 'here comes a new challenge' yazısı gördüm street fighter yüzünden.

  • twitter binasına elinde lavabo ile girmesinden belliydi temizlik yapacağı. ama çok hızlı bir başlangıç yapmış