hesabın var mı? giriş yap

  • büyük kaosa yol açacak bir uygulamadır. trafiği azalmak şöyle dursun tam tersine artıracaktır.

    örneğin 40 kişilik bir işbankası ataşehir servisi kalktığında, o 40 kişiden en az 20'si arabasıyla gelmeyi tercih edecek. 1 araçtan tasarruf sağlayayım derken, 19 ilave araç sokacaksın trafiğe..

    nasıl bir düşüncedir, anlamak mümkün değil. her aktarmada ayrı ücret basılan toplu taşımadan kazandıkları paralar az geldi anlaşılan..

  • (bkz: hayatı yeniden keşfedin): çocukluk modlarınızın farkına varmanızı sağlayıp, yetişkinlikteki yansımaları konusunda sizi son derece aydınlatan harika bir kendine yardım kitabı.

    (bkz: seninle başlamadı): bazen kendi içimizde anlamlandıramadığımız duyguların aslında bizimle alakalı olmadığını, genetik bir aktarımla hücrelerimize yerleşmiş olduğunu anlamızı sağlayan, inanılmaz sürükleyici bir kitap.

    (bkz: insanın anlam arayışı): varoluşsal sancı çeken insanların özellikle okumasını tavsiye ettiğim; her insanın her duruma mutlaka alışabileceğini, her durumla mücadele edebilecek gücümüzün var olduğunu anlatan, her cümlesinde yeni bir aydınlanma yaşayacağınız mükemmel ötesi bir kitap.

    (bkz: beden kayıt tutar): travmalarımızı yas tutarak içimizden atamadığımız sürece duyguların bedenimizde herhangi bir yerde sıkışıp bize ağrı olarak dönebileceğini biliyor muydunuz? özellikle beynimiz bu durumlarda nasıl çalışır, hangi hormonlar salgılanır veya salgılanmaz, korteks bağlarımıza ne olur gibi gibi birçok bilimsel bilgi barındıran çok anlamlı bir kitap.

    (bkz: narsistle ateşkes): narsistleri anlatan, onlarla nasıl baş etmeniz gerektiğine dair birtakım yollar gösteren, hatta neden narsist insanlara çekildiğimizi anlatan çok güzel bir kitap.

    (bkz: bağlanma): bağlanma türlerini tek tek açıklayan ve günün sonunda hangi bağlanma stiline sahip olduğunuzu farketmenizi sağlayan, bağlanma stilinize göre yaşadığınız ilişkilerin nasıl olduğunu yorumlayan, "aynısını anlatıyor" diyebileceğiniz büyük bir aydınlanma kitabı.

    (bkz: sınırlar): başkalarına sınır koymak aslında kolay bir konu değil. ailenize, sevgilinize, yöneticinize, arkadaşınıza, çocuğunuza... hepsini tek tek anlatan, nasıl sınır koyabileceğinizi öğretmeye çalışan ve hayatımıza büyük bir katkı sağlayabilecek çok faydalı bir kitap.

    (bkz: ölüm bir varmış bir yokmuş): aslında bir distopya olan bu kitap ölüm olmasaydı ne olurdu'yu anlatıyor. ölmekten korkan veya yakınlarının ölümünden korkan insanlara özellikle farklı bir bakış açısı getireceğini düşündüğüm çok kaliteli bir kitap.

    (bkz: günübirlik hayatlar): "hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın hatırlanandan farkı yok. hepsi geçici. hem anılar hem de onların nesnesi. her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın." diye başlayan, ölümle başa çıkmayı öğreten, nefis anılarla dolu bir yalom başeseri.

  • kendi sikko hayatını başkalarına da dikte etmek isteyen bir çomar barındıran görüntülerdir.

    ramazanmış.. bana ne lan ramazansa. benim için mi tutuyorsun orucu hıyar. isteyen alkol alır, isteyen sigara içer.

    kafaya bak. herkes bana saygı göstersin ama ben benim gibi olmayana göstermem he. yobaz köpeklere bak sen.

  • cool abi takılınmış yılların ardından, kendini istikbal mobilyada taksit pazarlığı yaparken araklama anı.

  • aynı zamanda tıp tarihinin karanlık koridorlarında dolaşan dizidir.

    psikiyatrinin ayrı bir branş olarak anılması 19. yüzyılın başına rastlar. victoria döneminde sayıları hızla artan akıl hastaneleri, aynı zamanda uygunsuzların! kontrol altında tutuldukları birer kurumdur.

    dönemin psikiyatristleri de dönemin ruhuna uygun olarak; kadının yerinin evi olduğuna; kocasına karşı itaatkar olmasına ve kendisini evine adaması gerektiğine inanıyordu. bu role uymayan kadınlar, akıl hastası ilan ediliyordu.

    yine dönemin psikiyatristleri, kadınların daha zayıf bünyelerinin olduğunu, bu yüzden de akıl hastalıklarına daha yatkın olduklarını düşünüyorlardı.

    kadınların akıl hastanesine kapatılması ise kocalarının veya babalarının başvurusu ile gerçekleşiyordu. kadınların ise buna karşı itiraz hakkı bulunmuyordu. bu yüzden abd'de 1800'lerin ortasında kocası tarafndan akıl hastanesine kapatılan elizabeth packard'ın verdiği mücadele ve packard yasası önemli bir dönüm noktası olarak anılıyor.

    dizide uzun uzun vanessa'nın akıl hastanesine yatırılmasını, gördüğü terapileri, hastabakıcısı john clare ile yaptıkları "normalleşme" üzerine tartışmaları izleriz.

    dr. jekyll, dr. frankenstein ve dorian gray'in el ele vererek, lili'yi normalleştirme/ evcilleştirme deneyi öncesinde lili'nin attığı tirat, yine victorya dönemi psikiyatrinin kadına karşı bakışının eleştirisidir.

    henry hering'in bedlam akıl hastanesinde çektiği fotoğraflar