ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçı
-
galatasaray, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 3-0, ankara'da, ligin son maçında 8-0 yendi.
11 gol attı, hiç gol yemedi.
averajla şampiyon oldu...
beşiktaşlılar'a göre, 'şaibeli şampiyon' oldu.
* * *
beşiktaş, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 4-0, ankara'da, ligin bitimine haftalar kala 6-0 yendi.
10 gol attı, hiç gol yemedi.
averajla ikinci oldu...
yine beşiktaşlılar'a göre, 'şerefli ikinci' oldu.
* * *
o sezon, son maçlardan önceki tabloya bakalım:
galatasaray'ın attığı 66, yediği 21, averajı 45...
beşiktaş'ın attığı 65, yediği 22, averajı ise 43...
galatasaray'ın hem 2 gol artı averajı, hem de gol fazlası avantajı vardı.
son maçlarda, galatasaray ankaragücü'ne 2 fark yapsa, beşiktaş'ın gençlerbirliği'ne 5 fark yapması gerekiyordu.
yani averaja ihtiyacı olan beşiktaş'tı.
yazarin editi: gercekler neden kotulenir? gercekler kotulenerek saklanabilir mi?
kaan tangöze
-
komutan -> nasilsin asker???
kaan -> coook saoluuun
brezilya'da türk uçağında kokain yakalanması
-
asıl ilginç nokta ise şurada. tc-gva kuyruk numaralı uçak thy'e aitken önce başbakanlığa (savunma sanayii müsteşarlığı) satılıyor sonra acm airlines'a geçiyor/satılıyor.
acm airlines kiminmiş diye bakıyoruz: tolga demirci, fatih saçkesen ve şeyhmuz özkan’ın ortak oldukları acm şirketi...
şeyhmuz özkan ve binali yıldırım'ın içerisinde bulunduğu haber: burada (istanbul havalimanı'na inen ilk özel jet - tc-gva)
şeyhmuz özkan'ın diyarbakır'da kurdupu şirketin konkordato haberi: burada
diyarbakır işin içine girince şirketin ceo'su çiğdem özkan'a bakıyoruz. hoop karşınızda akp diyarbakır milletvekili aday adayı olduğu çıkıyor.
fatih saçkesen'in izmirli olduğu bilgisi mevcut. ne kadar bağlantılı bilmesem de izmir - tire'de yekta saçkesen'in akp meclis üyesi olduğunu bulabildim.
edit 2: fatih saçkesen'in şurada bahsi geçen ve çalışanlarına maaş ödemediği bilgisi bulunan mats havacılık'ın da sahibi olabilitesi var. haberin altında hemen yorum atıp savunma yapmış. görsel
yorumu yazan kendi ise üsluptan yukarıdaki akp bağlantısı da doğru olabilir gibi geliyor...
çaylak onay listesi
-
çaylak arkadaşların her gece algoritmasına saydırdığı liste. biz de zamanında az saydırmamistik. ayrıca bu vesileyle caylak arkadaşlara söylemek istediğim bir şey var. entryleriniz okunmuyor sanmayın. her gece caylak entryleri okurum uzun uzun. eminim bunu yapan çok yazar vardır. okunmuyor diye üzülmeyin.
ekşi itiraf
-
doktor kontrolümden sonra artık sesli de söyleyebiliyorum.
ben kanseri yendim!
zamlar dar gelirli vatandaşın sorunu değil
-
akit yazarı ali karahasanoğlu, adeta okuyanın aklıyla dalga geçerek bugünkü yazısında "benzin, motorlu taşıtlar vergisi, köprü, otoyol, emlak vergisi, pasaport harcına yapılan zamların, dar gelirli vatandaşın değil, bir avuç zenginin sorunu olduğunu" yazdı.
mtv ve araç muayenesi zamları için;
"yine araba sevdası.
yine fakir fukaranın hayatı ile ilgisiz bir konu..
asgari ücret ile geçinen insanların arabaları yok ki, bu gelen zamla ilgili de direkt bir dertleri olsun.."
devamında pasaport bedeline gelen zam için;
"affedersiniz beyler. hangi dar gelirli vatandaş, ne için yurtdışına çıkıyor ki, pasaport bedeline gelen zam sebebi ile hayatı etkilensin?"
sigara ve içki zamları için;
ürün mü diyelim, yoksa zehir mi?
“sigara ve içkiye % 47 zam gelmiş!
bence az gelmiş..
hatta zammı da boşverin, hepten yasaklayın bile derim.
vatandaşın sorunu, ekmek, süt, yumurta, et, ısınma derim..
ama bunların hiçbir zaman dertleri, “vatandaş”ın derdi olmadı ki..
onlar hep, bir avuç zenginin derdini, vatandaşın derdi gibi gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar."
okurken kendinizi aptal yerine koyulmayı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz rahatsız edici bir yazı olmuş.
aynı zamanda birisi buna neden ülkenin çoğunluğunu dar gelirli kesimin oluşturduğunu ve bu insanların neden yıllardır canla başla çalışıp en alt segmentte olan bir arabayı bile alamadığını, bırakın yurtdışını, bu insanların neden kendi ülkesinde bile doğru dürüst bir tatile çıkamadığını, neden temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorluk çektiğini sorabilir mi?
insanların çaresizliği kanıksamasını sağlamak yerine bu ülkede bu yoksulluğun neden bu denli varolduğunu sorgulamak gibi onurlu çabalar içerisine girseniz keşke.
kilo vermek
-
bir haftadır diyetisyen kontrolünde diyetteyim ve bir haftadir açım her akşam 60 dakika yürüyorum yarın kontrole gidecegim ve eger bi degisiklik olmamişsa diyetisyeni vuracağım.
edit: 2 kilo vermişim diyetisyeni vuramadım öptüm arkadaşlar
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
"kimse sınanmadığı günahın masumu değildir"
debe: biryudumkitap.com e-posta kutunuza her sabah 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderir. abonelik için adınızı ve e-postanızı bırakmanız yeterli. her sabah saat 08:00'de e-postanızı kontrol edin. üstelik ücretsiz
baba parası yemekten rahatsızlık duymak
-
bildik klişe. ama anaya saygısızlık. ayrımcılık, haksızlık bu.
ana yemeği yemekten de rahatsızlık duymak lazım bence. ama kimin umrunda, millet hiç utanmadan yumuluyor hazır sofralara, önlerine getirilmiş soyulmuş doğranmış meyve tabaklarına... babasının 1 lirasını yemekten rahatsızlık duyanların, annesinin 1 tencere dolmasını 1 oturuşta yiyip bitirmekten rahatsızlık duymaması büyük haksızlık bence.
sizi gidi gizli emek sömürücü sinsiler sizi!
(bkz: anne yemeği yemek)