hesabın var mı? giriş yap

  • ulan resmen sakallının gittiği anlaşılmasın diye ona en benzeyen sakallıyı alıp koymuşlar. yer mi anadolu çocuğu? bana eski sakallıyı verin.

  • -iyi bayramlar *mucuk mucuk* (allahim sirada daha 8 akraba var, mehmet dayi, gulten teyze..)
    -iyi bayramlar evladim
    -iyi bayramlaaar *mucuk mucuk* (ne yapiyorum ben cok ayip, hayriye hala'ya konsantre olmaliyim) iyi bayramlar halacim" *mucuk mucuk*

  • okulun ilk günü. gökçenur (g) anaokuluna başladı. abisiyle (m) aynı okulda. abisi 5'e gidiyor.

    dayı: gönçenur ne yaptınız bugün okulda?
    g: hiç bi şey yapmadık... müdür benimle konuştu.

    şaşkınlık. acaba bi sorun mu var, kavga falan mı ettiler düşüncesiyle soruyoruz:

    d: ne dedi müdür sana?
    g: bilmem, bi şeyler dedi, hatırlamıyorum...

    daha çok meraklandık

    d: bi şey mi oldu?
    g: ...ıııı...

    herkes abisine döndü. mehmet, ne oldu? kardeşinle ilgilenmiyor musun?

    m: yaa, müdür herkesi topladı, açılış konuşması yaptı. bu salak öndeydi, müdür kendisiyle konuştu zannediyor...

  • restoran: muhitte bir kebapçı

    siparişlerde sürekli bir şeyi unutmalarına kafamın attığı bi gün bütün notların altına "emekli albay takeiteasy" yazmaya başladım.

    not: sumaklı soğanı unutmayın haaa. emekli albay takeiteasy. (getirdiler hem de en alasından salata tabağı getirdiler eşantiyon)

    sonraki notlarda işin iyice boku çıkarılır:

    not: kebabın yanında 5-6 içli köfte hediye yollayın. emekli albay takeiteasy. (oha)

    artık makaranın dozu artırılır:

    not: albayım uyuyor. zile basmayın! (ahahahah)

    hatta o gün siparişi getiren adam sormuştu, "albayım memnun mu hizmetimizden filan gibilerinden de albayın porsiyonların küçüklüğünden yakındığını belirtmeden edememiştim. sonradan çaktılar tabi mevzunun dümen olduğunu..

  • 1829'da buttenheim'da, franken yakınlarındaki bamberg'de doğmuş, esas adı "löb strauss" olan levi strauss & co.'nun kurucusu. çerçilik yapan babası tüberküloza yenik düşünce, löb, ailesine bakma görevini üstlenir. 18 yaşındayken annesi ve iki kızkardeşiyle birlikte new york'a göç eder. işte "levi" ismini de burada alır. ticarete atılır.

    altın arayıcılığının meşhur olduğu dönemler... levi ve arkadaşı david stern de bu maceralara katılırlar.

    bir gün bu arayışlarda mola vermişlerken, daha önce çadır kumaşı sattıklari bir grup altın arayicisi, arayışlarının boşa çıkması ve satın aldıkları kumaşın su geçirip ıslanmalarına neden olmasından kelli, levi ve david'e düşmanca bakışlar firlatmaktadırlar. levi'nin kafasında bir ampul yanar o an, ve adamlara o kumaştan pantolon diktirmeyi teklif eder. dikilen pantolonlar altın arayıcıları tarafindan öyle sağlam bulunmuştur ki, kapış kapış satılır.

    jacob davis adlı , kot kumaştan türlü türlü giysi ve örtü üreten litvanyalı bir göçmenle levi strauss ortak olurlar. 1873'te aldıkları patentle ilk jean üretilmiş olur.

  • çok enteresan kodlamalar ile çalıştığım sınav.

    mesela boksit aklıma ''amk '' kısaltmasından geliyor.

    antalya-akseki
    muğla- milas
    konya-seydişehir.

    volkanik set göllerinde, lavlar gölden dışarı taşarken bi bahçıvanın set kurduğunu düşünüyorum.

    balık
    a
    haçlı
    çıldır
    ercek
    van

    bi tane kadının yanına gidiyorlar, diyorlar ki türkiye'nin ilk kadın valisi olur musun ?
    yok, diyor. sonra ısrar ediyorlar. yine olumsuz cevap. lale verip tekrar ısrar ediyorlar, kadın da bıkkınlıkla ay! tamam, diyor.

    türkiye'nin ilk kadın valisi, lale aytaman.

    edit: gülmeyin piçler

  • temel sebebi kan dolaşımı bozukluğu olan bir sağlık problemidir.

    diğer nedenleri ise şunlardır:

    - anemi,
    - hipotroid,
    - yoğun stres,
    - anksiyete ve kaygı,
    - şeker hastalığı.

    peki teşhisi nasıl yapılır?

    doktor, kalp hastalığının veya zayıf dolaşımın neden olduğundan şüphelenirse, kalbinizin işleyişini değerlendirmeye yardımcı olacak bir elektrokardiyogram isteyebilir. ayrıca, hangilerinin etkilendiğini görmek için farklı uzuvlardaki kan basıncını ölçtükleri bir ayak bileği-brakiyal indeks metni de yürütebilir. periferik arter hastalığının bir neden olabileceğini bulurlarsa, arterlerinizdeki kan akışına bakmak için bir ultrason isteyebilir.

    ayrıca fiziksel bir muayene yapabilir ve ayaklarınızdaki farklı bölgelere basarak travma veya sinir hasarı belirtileri arayabilir. muhtemelen anemi, diyabet veya hipotiroidizm gibi durumları kontrol edebilen kan testleri de isteyebilir.

    ya da bir diğer sebep olan anksiyeteden şüphelenebilir. anksiyetenin ısıyı uzaklaştırması bu kadar basit değil ama ayak üşümesine aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok farklı kaygı problemi neden olabilir:

    terleme: anksiyetenin ayak üşümesine yol açmasının en unutulan nedenlerinden biri, anksiyeteniz olduğunda düzenli olarak terlemenizdir. anksiyetenin kendisi, vücudunuzda, tehlikeyle karşı karşıya kaldığınızda kaçmanıza yardımcı olacak bir sistemin etkinleştirilmesidir. terleme, vücudunuzu soğutmak için tasarlanmıştır, böylece kaçtığınızda aşırı ısınmazsınız. ne yazık ki, tehlike olmadığı için, sadece terlemeye başlarsınız ve tabanlarınız çok fazla terler ve vücudun diğer bölgelerinden daha fazla soğuk hissetmeye başlarsınız.

    hiperventilasyon: hiperventilasyon kaygısı da kan akışını etkileyerek daha hızlı solunuma yol açabilir. hiperventilasyon kan damarlarının daralmasına neden olur ve bu da kan akışını önemli ölçüde yavaşlatır. ayaklarınıza kan akar ama yavaşladığı için normal durumdan daha soğuk hissetmenize neden olur. ayrıca karıncalanma ve uyuşma da buna eşlik eder.

    artan hassasiyet: tüm ayak üşümesi sebepleri, vücudunuzdaki değişikliklerin sonucu değildir. bazıları zihninizdeki değişikliklerin sonucudur. hassasiyeti arttıran durum budur. kaygı, insanları rahatsızlık hissetmeye daha yatkın hale getirir. bu nedenle ayaklarınız arada bir biraz üşüse de, endişe daha fazla fark etmenize ve hissetmenize neden olur.

    tedavisi nasıl yapılır?

    tedaviler büyük ölçüde ayak üşümesinin altında yatan nedene bağlı olacaktır. genel olarak doktor, muhtemelen dolaşımı iyileştirmek için düzenli egzersiz önerecektir. ayrıca egzersiz, kalp rahatsızlıkları da dahil olmak üzere diğer durumların da tedavisinde veya önlenmesinde işe yarayacaktır.

    hipotiroidizm ve anemi gibi hastalıkların neden olduğu üşümeler de ilaçlarla tedavi edilebilir. doktor, raynaud veya belirli kalp rahatsızlıkları gibi durumlar için kan damarlarını açmaya yardımcı olabilecek kalsiyum blokerleri de yazabilir.

  • gittim kıtaya teslim oldum. kıta dediğim de askeri hastane. verdiler nizamiyeye takılıyorum. haftada bir de nöbet tutuyorum. nöbetlerde gazete dergi ne varsa yığıyorum masaya. ammde ömer diye bir çocuk var. gündüz uyuyup gece sabaha kadar nöbet tutuyorlar. alarm verilirse gidip müdahale ediyorlar falan fıstık. ömer gazeteyi katlayıp kenara koymamı bekliyor. koyar koymaz şıp diye damlıyor. "komtanım gazeteyi alabilir miyim?"
    ulan diyorum arka sayfa güzeline bakıp attıracaklar.
    sonra fark ettim ki ömer parmağıyla takip ederek manşetleri okumaya çalışıyor. çağırdım ömer'i. anlattı hikayesini. diyarbakırda yaşıyormuş. ana baba yok. halası büyütmüş. dağda çobanlık yaparmış. köyünden ilk defa askerlik için çıkmış. bizim insan sarrafı bölük komutanı da nizamiyeden girmeden anlamış ömer'in halini. gerekli tedbirleri de alıp ali mektebine yazdırmış. ömer gündüzleri okulda geceleri nöbette. okul öyle çok yoğun değil ama çat pat okumayı öğretmiş. o günden sonra ben de ömer'i her nöbette çalıştırmaya başladım. kâh okuyoruz kah matematik çalışıyoruz. günler gelip geçiyor. bir gün yine nöbette ömer benim kupaya 3ü bir arada kahve koymuş getirdi. bıraktı önüme. "komtanım bugün er maaşımı aldım da".
    kendine neden yapmadın lan dedim. "borcum vardı onu ödedim, bi paket sigara aldım. kalan param da ancak buna yetti"demesin mi? çekmeceden bir tane çıkarttım verdim buna. sittir git kendine bi kahve yap da gel dedim. o sıcak suya gidince toparladım kendimi. aldı geldi kahvesini. sohbet ettik. kahve bitince gazeteyi aldı gitti.
    bizim komutan bunu kalorifer kazancısı yaptı sonra. en son sivilde de kapıcılık yapıyordu ömer. 3 çocuğu vardı. sonra görüşemez olduk. kardeşim benim.

  • kolin inşaat'ın beni zevkten dört köşe eden hareketi. zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede, kolin inşaat için çalışan ve zaman zaman köylülere saldıran 50 özel güvenlik görevlisi işten atılmış. güvenlik personeli "bize iş garantisi verip, köylülere saldırttılar. şimdi de işten attılar" diyor.

    beter olun lan. darısı para için millete saldıran tüm köpeklerin başına...

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27553732.asp

  • dominos, pizza hut, little caesars, pizza bulls, pizza lazza benim teyit ettiklerim. papa john's da buyuk ihtimal bu grupta.

    "salam, sucuk, sosis vb. urunlerin tamami isil islem gormus pilic urunudur" diye yemeksepeti'nde uyarmislar zaten.

    dana etli urunler kullandiklarinda her pizzadaki maliyetleri 3 tl (50 gr) civarinda olacakken, pilic urunleri ile bunu 0.5 tl'ye cekmekte ve her pizzadan elde edecekleri ekstra 2.5 kar ile sagliginizla oynamakta sakinca gormuyorlar.

    dunyanin baska hicbir ulkesinde bunu yapmaya cesaret edebileceklerini de sanmiyorum.