ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
koltukaltı kıllarını boyatmak
ödlek değilsen çık karşıma 15 temmuz'u tartışalım
-
cevabi belli olan sorudur. 15 yildir tek bir siyasi rakibinin karsina cikmaya cesaret edemeyenler simdi de cesaret edemeyecektir.
bunun yerine, patronlara santaj yaparak ele gecirdikleri medya'da karsilarina 3-4 tosuncuk alip ellerine de soracaklari sorulari vereceklerdir.
ebu bekir er-razi
-
princeton üniversitesi şapel'inde anısına yapılan meşhur vitray için tıklayınız:
https://c1.staticflickr.com/…87950_57bc475297_b.jpg
bakkalda sandviç yaptırmış efsane nesil
-
bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.
gerekli doneler:
-bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
-dün akşamdan kesilmiş domatis
-az yağlı bol sulu peynir
-kağıt inceliğinde üç dilim salam
-arzuya göre zeytin ezmesi, salça
-yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
-sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)
bir kadının bir adama gerçekten aşık olması
-
kadın olur.
bütün maskelerini çıkartır. ve sadece kadın olur.
güçlüyü oynayan, mantığa tapan, kariyeri her şeyden üstün tutan, aşka inanmayan, kimseye güvenmeyen, herşeyi zamana bırakan, bir şeyleri yaşamak yerine sonunu hesap eden maskelerini çıkartır, salt kadın olur. aşık olmanın, olunmanın, istenilmenin, beğenilmenin, özlenilmenin tadını çıkartır. hesaplar , kitaplar, kurallar biter; her şeyden hatta insanın kendisinden güçlü olan tek duygu başlar, aşk.
zaten hayatta iki mucize bir de gerçek vardır. mucizelerin ilki doğmak, diğeri aşık olmak. hepsini bozan tek gerçek de ölümdür. kaçınılmaz olan. ve mucizeler inananların başına gelir, gerçekler herkesin.
çok kadın tanıdım hep aynı hataları yaptığı halde bir mucize bekleyen. aşka inanmıyorum diye bas bas bağırıp, kalbiyle aşkların en güzelini çağıran. çok kadın tanıdım ne istemediğini otuz, ne istediğini kırk yaşından önce çözemeyen. kırkında da bunlara nasıl nereden başlayacağını kestiremeyen. sadece gerçek bir adama aşık olan gerçek bir kadın bilir ne istediğini; her şeyi unutup o aşkı yaşamak ister. erkeğine teslim olup, acısıyla, hatalarıyla, pişmanlıklarıyla ve inanılmaz derinlikteki özel anlarıyla o aşkı yaşamak ister. dibine vurmak ister. bütün kimliklerinden sıyrılıp, annelikten, iş kadınlığından, evlatlıktan, yemek yapmaktan, bulaşık yıkamaktan, güçlü durmak zorunluluğundan sıyrılıp sadece kadın olmak, bunu her hücresinde hissetmek ister.
bir kadın bir adama gerçekten aşık olursa; işte o zaman bir mucize olur. cennet dünyaya iner. cebinde cehennem saklı olsa bile.
tanım; bir kadının bir adama gerçekten aşık olursa hissedeceği şeylerdir.
(bkz: #30474124)
7 polis şehit oldu 4 sivil hayatını kaybetti
-
kimine göre 11 ölü
kimine göre 11 şehit
kimine göre 7 şehit 4 ölü
bana göre ise 11 suçsuz insan.
yurt dışında büyük tuvaletini yapamamak
-
g.tten g.te değişen durum. tamamen kişisel bi sorundur bence. yok askerde ilk 3 gün sıçamayacaksın, yok yurt dışında sıçamayacaksın. b.kunu çıkarmayın oğlum, ben askerde de sıçtım her gün, uçak aktarması yapacakken 2 saatlik arada italya'da da sıçtım. eğer uslu bir çocuk olursanız siz de sıçabilirsiniz.
ekrem imamoğlu'ndan beklenen ilk icraat
-
derhal "istanbul başakşehir futbol kulübü"nün sponsorluklarını iptal etmesi.
edit teşekkürler @korben dallas
10 temmuz 2016 portekiz fransa maçı
-
sonucu ne olursa olsun maçın adamının ronaldo olduğu maç. ulan adam şahsi olarak ve klüp bazında nirvanaya ulaşmış almadığı başarı kalmamış milli takımda finalde takımımı sırtlayamayacağım diye kariyerini tehlikeye atıp oynamaya çalışıyor, olmayinca kederinden hüngür hüngür ağlıyor. biz de barcelona'da 4 maça çıktım diye kendini türkiye'nin ilahı görenlere ağlayalım.
sözlük üzerinden evlilik teklifinde bulunmak
-
"okumadim kardeş durumumuz yoktu" bakinizi veresim gelmedi degil; ama adam cevap bekliyor... evet desem iyi olur modundayım gençler. :)
herkese teşekkürler.
devamı için (bkz: #49159131)
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
bir su baskını sonrasında çadırda kalan bir felaketzede:
- çadırlar su geçiriyor, üşüyoruz.. çoluk çocuk perişanız. nerde bu devlet, nerde bu millet, (karısına dönerek) nerde benim pijamalarım?
not: daha sonra "nerde bu devlet, nerde bu millet" kısmı uzun süre show tv ana haber jeneriğinde kullanıldı.
14 yıl sonra gelen edit: böyle bir şey hiç olmamış, zihnimin bir oyunuymuş. "nerde benim pijamalarım" kısmı levent kırca parodisinde varmış. ben de çok üzüldüm bunu öğrenince tabi ama n'apalım. historien'e teşekkürler.
frost/nixon
-
bambaşka bir film. yakın dönem amerika siyasetine her ne kadar tam anlamıyla vakıf olmasak da, filmin genel yapısı "ne nixon'a geçireyim ne frost'u kahraman ilan edeyim; şiş de dursun kebap da" düsturuna denk düştüğünden, yalnızca hikayedeki karakterlerin strateji savaşlarına konsantre oluyorsunuz ister istemez. o savaşlar ki, tadından yenmez.