hesabın var mı? giriş yap

  • iki gündür niyeti bozduğunu gösteren konuşmasıdır.
    eğer öyle bir şey yapar ve bizde aval aval bakarsak artık adam/insan değiliz.

  • tamamiyle gramer kurallarına uygun olan soru cümlesidir. ingiliz ingilizcesinde read, study yerine kullanılabilir.

    zoge: oxford advanced learner's dictionary'den örnek iki cümle:

    she's reading for a law degree.

    i read english at oxford.

    akıllı olun.

  • 1883'te patlayan krakatoa yanardağı bir adayı yok etmiş, saniyede yarım mil (0.8km) hızla 17 mil (27 km) havaya kül püskürtmüş ve 36.000 kişiyi öldürmüştür.

    çıkardığı gürültü o kadar yüksekti ki 40 mil (65 km) uzaktaki denizcilerin kulakl zarları patlamıştır. 100 mil (160 km) uzakta dahi ses duyanlara kalıcı zarar verebilecek 170 desibeldi ve 3.000 mil (4.800 km) öteden dahi duyulabiliyordu. bu ingiltere'den çıkardığınız sesin abd'den duyulması anlamına gelmektedir.

    kaynağında ses o kadar yüksekti ki "ses" kavramının ötesine çıkmıştır.

    bir sesin en fazla ne kadar "gürültülü" olabileceğini açıklamadan önce desibel nedir, hangi ses kaç desibeldir, gürültü nedir gibi şeylere göz atmak gerekir.

    "bel", adını alexander graham bell'den alan ölçü birimidir. ancak tek bir "bel" o kadar büyük bir ölçüdür ki bilim insanları bunu 10'a bölerek bize bir "desibel"i vermişlerdir.

    desibel seviyeleri:

    kendi nefesimizin sesi: 10 db
    fısıltı: 20 db
    normal bir konuşma: 60 db
    gürültülü bir restoran: 70 db
    elektrikli matkap:– 95 db

    jill drake adlı asistan öğretim görevlisi, 2000 yılında 129 db ile dünyanın en yüksek sesle bağıran kişisi rekorunu kırmıştır.

    gürültü genel olarak istenmeyen sesleri tanımlamak için kullanılsa da aslında tüm sesler gürültüdür. akustik anlamda ise "ses olma sınırını aşan" her ses gürültüdür.

    tüm sesler, sesin kaynağından kulak zarımıza uzanan bir zincirde birbirine çarpan moleküllerin sonucudur. parmaklarımızı şıklattığımızda, parmaklarımızı çevreleyen hava molekülleri bozulur ve komşu moleküllere çarparak kulak zarımıza kadar uzanan gürültü dalgasını oluşturur.

    her molekül çok küçük bir mesafe kat etse de, sesin kaynağından kulağımıza kadar bir enerji dalgası oluştururlar. bu enerji dalgası (ses dalgası) yüksek sayıda molekül içeren yüksek basınçlı ve ardından gelen nispeten seyrek sayıda molekül içeren düşük basınçlı alanlardan oluşur.

    bir ses teknik olarak 194 desibelden daha yüksek olamaz. bu seviyeden sonra alçak basınç bölgelerinin tamamen boş yani molekül içermediği bir noktaya ulaşılır.

    gürültü kaynağı bu seviyeden daha fazla enerjiye sahipse hava moleküllerini ileri geri hareket ettirmek yerine doğrudan ileriye doğru itilir. bu itme sonucunda ses dalgası şok dalgasına dönüşür.

    krakatoa'dan gelen şok dalgası o kadar güçlüydü ki, dünya etrafında tam 4 kere dolaşmıştır.

    kaynak: science focus

  • giriyor da diziyi ayrı, filmi ayrı, maçı ayrı, basket maçını ayrı, avrupa maçını ayrı, araba yarışını ayrı, masa tenisini ayrı, misketi ayrı tasoyu ayrı platforma alıp orta sınıfı ayda 300-400 lira harcamaya mecbur etmek de hırsızlığa giriyor.

    o hırsızlıksa bu da hırsızlık.

    yok bu hırsızlık değilse, milletin yaptığına da hırsızlık demeyelim; servet otlakçılığı diyelim.

    türkiye gibi alım gücünün her geçen gün düştüğü bir ülkede verilen hizmet ve istenen para adil değil. internet yayıncılığı meselesi serbest piyasa yüzünden zaten eziyete dönüştü. netflix ilk başladığında “istediğine istediğin zaman reklamsız ulaş” hizmeti para vermeye değer bir kolaylıktı. şu an her şey başka yere dağıldığı için platformlar hem istediğimiz yayına ulaşmamızı zorlaştırıyor hem de bizi gasp ediyor. 6 tane zamazingoya üye oluyorsun, aklına bi film geliyor düştüğün yer yine hdfilmcehennemi. house of the dragon'ın haftalarca hem yayını yoktu hem telif nedeniyle sitelerden kaldırılıyordu. bu zulme karşı her türlü anarşi caizdir. kimse kusura bakmasın.

  • son şınavda genelde takilip her seferinde bastan aliyorum tum döngüyü.
    ise gidemiyorum, cocuklar aç, barfiks kemiriyorlar