hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükte sıkça firmaların abonelik sözleşmelerini feshetmemek için çeşitli bahaneler uydurmaları ve bundan dolayı yaşananlarla ilgili başlık açılıyor. belki bu entry bu anlamda birilerine yardımcı olur.

    işin çok fazla hukuki detayına girmeden anlatacağım. ilk bilmeniz gereken şey burada kastedilen abonelik ticari olmayan bireysel aboneliktir. bunu söyleme nedenim ticari/kurumsal aboneliklerin ve dolayısıyla onların feshinin ticaret kanunu hükümlerine tabi olması. aman buraya dikkat, eğer bu kesime dahilseniz aşağıdaki kurallar sizin için geçerli değil.

    eğer bireysel olarak diyelim bir telefon hattı bir tv aboneliği yaptınız ve bunu feshetmemek için karşı taraftaki firma kırk takla atıyor. yapmanız gereken şeyleri sıralıyorum.

    - firmanın müşteri hizmetlerini arayıp feshetmek istediğinizi dile getirin.

    - sizden faks isteniyorsa faksla talebinizi yazılı olarak belirtilen numaraya iletin ve ulaştığına dair faks raporunu alın saklayın. (kanunda kalıcı veri saklayıcısı da kabul ediyor ama o kısmı hala karışık)

    bu kadar. firma bu saatten sonra ben fesih talebini kabul etmiyorum deme hakkına sahip değil, kanuni sürelere uygun olarak fesih talebini yerine getirmek zorunda. peki bunun dayanağı nedir? 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun'un abonelik sözleşmelerini düzenleyen 52. maddesi ve özel olarak da 4. fıkrası. kanun metnini de faydalı olur düşüncesiyle aşağıya kopyalayacağım.

    "peki iyi güzel anlatıyorsun da işler öyle yürümüyor avukat kardeş, adamlar bildiğini okuyor" dediğinizi duyuyorum. doğrudur bunu yapanlar da var. o saatten sonra da yapacağınız oldukça etkili ve sizi çok da yormayacak şeyler var.

    bunlardan en etkilisi hangi sektöre aitse o sektörün düzenleyici kurumuna bu konuda şikayette bulunmak. en hızlı ve baskı yaratan yol budur. eğer digitürk'se rtük'e, turkcell'se bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu(btk)'ya başvurursanız sorununuzu çözmekle kalmaz, o firmanın yaptığı usulsüzlükle ilgili başının cidden ağrımasına neden olabilirsiniz.

    diğer bir yol ise sektör farketmeksizin gümrük ve ticaret bakanlığı'nın bulunduğunuz il müdürlüğü'ne yine aynı dilekçe ile başvurmaktır. burada da dilekçenizi derhal işleme alıp 15 gün gibi bir süre içinde firmaya iletiyorlar ve gerçekten etkili çözüm sağlanıyor.

    yukarıdakilerle çözüm sağlayamıyorsanız en son yol da tüketici sorunları hakem heyetleri ya da tüketici mahkemeleri'ne başvurulabilir. ama yukarıdaki iki yöntemle işinizi rahatlıkla çözeceğinizi düşünüyorum.

    aşağıdaki linkten tüm kanuna ulaşabilirsiniz. konuyla ilgili madde ise 52. maddenin 4. fıkrası.

    http://www.resmigazete.gov.tr/…13/11/20131128-1.htm

  • bunların ağzından hırsız kelimesini duyunca katıla katıla gülüyorum.

    tanım: rüyalarını sözlüğe yazan ak-gezen başlığı.

    edit: başlık sanırım başıma kalmış. (bkz: swh)

  • kadını tanımadan teklif eden erkeğe müstehaktır. senin amacın belli zaten pezeveng sseni. sen gel gece bana gelir belki diye yanaşmaya çalış, sonra reddedilince buraya gelip ağla. sonra kadın tabii tipini beğenmedim diye reddeder. sen sırf tipini beğendin diye bir kadına yanaşıyorsan bunu hak ediyorsun. kusura bakma bu işler böyle. tek akıllı sen değilsin.

    debe editi: silinmiştir.

  • mal olan sahibine sabırla dert anlatmaya çalışması... kendi kendine oyun icat ettiğini, aylardır bana öğretmeye çalıştığını yeni anlamış bulunuyorum. hayvan ağzında oyuncağıyla geliyor, yanıma bırakıyor, miyavlıyor.. ben sap sap bakıyorum kendisine. aylardır bu böyle. en sonunda beni oyuna katmaya çalıştığını anladım da birlikte oynamaya başladık. ben atıyorum, o yakalayıp getiriyor, avcuma bırakıyor oyuncağı, sonra miyav deyip haber veriyor, ben yine atıyorum filan. mutluyuz, beni eğitilebilir bulup hemen vazgeçmediği için müteşekkirim kendisine.

  • (bkz: hazır mıyız arkadaşlar)

    gene yüzlerce kişiyi söğüşleyip amacına ulaşacak kızdır. iyi alıştılar amk. yurtdışında sıradan bir okuldan kabul al, parayı millet versin sen de abd'de iki sene o bar senin bu kafe benim elin conileriyle sefa sürüp instagram'da like kas. memleketin diğer çocukları da okul bitince işsiz kalıp öğrenim kredisi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünsün.

  • akp faşizminin, tribündeki bizlerin korkusundan çıkarmaya çalıştığı düzenlemedir.

    http://www.hurriyet.com.tr/…por/futbol/24428551.asp

    stadlarda kötü içerikli siyasi ve ideolojik tezahürat yasaklanacakmış, kulüpler de buna ilişkin zaten taraftara taahhüt imzalatmış, yetmemiş kendileri de takip edecekmiş. bir de utanmadan bu tür düzenlemeler avrupa'da da var yalanını tekrarlıyorlar.

    mesela ben hakaret içermeyen "hükümet istifa" ya da "tayyip istifa" diye bağırsam bu ideolojik midir, siyasi olarak kötü müdür? belki istifa etmesi iyi birşey, kötü olup olmadığına kim karar veriyor? hukuk da bilmiyor bu içişleri bakanı.

    korkunun ecele faydası yok, yıkılacaksınız, yok olacaksınız.

    (bkz: hükümet istifa)

  • çoçukluguma denk gelen dönemdir. oynayan aynını etrafında bütün çocuklar toplanırdı, ayı lan ayı. sokaklarda ayı gezerdi, elinde tef ile bir adam o ayıyı oynatırdı. şimdi böyle bir şeyi hayal etmek bile olanaksız.

  • - teyze şimdi benim adım pelin'miş, bu da bebeğim. öyleymiş gibi konuşalım tamam mı?
    - tamam. merhaba pelin hanım. bebeğiniz ne kadar da güzel.
    - evet. adı da ağaç.
    - aaa ne değişik bir isim öyle?
    - gözleri kahverengi diye öyle koydum. sarı olsa bal koyacaktım.
    - pelin hanım canınız sıkkın gibi. eşinizle mi tartıştınız?
    - benim eşim yok.
    - hmm ayrıldınız demek.
    - hayır hiç evlenmedim ben.
    - bu çocuğu nasıl yaptınız peki?
    - büyük bir cesaretle :ı

    oy dağlar.