hesabın var mı? giriş yap

  • bilgi sosyoloji ve açıköğretim 2 yıllık mezunuymuş, yani kız torpilli...

    edit: bunu bile eksilemişler, kardeşim sıradan bir üniversitede sosyoloji okuyan kişi teknoloji şirketinde işe giriyorsa torpillidir, bunda kompleks yapacak bir şey yok.

  • mümkün olduğunca daracık kaldırımlarda şemsiye açmasınlar ne altlarından geçiliyor ne üstlerinden atlanıyor.

  • tır durdu ya la... tır durdu... uzun araç durdu.
    durabiliyorlar demek ki. türkiye'de göremiyoruz ama duruyor demek ki.

  • morgan freeman'a bir röportajında sorulur:

    "shawshank redemption filminde zenci bir mahkumu oynadınız........"

    sorunun devamı gelmeden freeman muhabirin sözünü keser:

    "ben zenci bir mahkumu oynamadım. ben zenciyim ve bir mahkumu oynadım."

  • boşluğun uzun süre boyunca görünür oluşunun ortaya çıkardığı can sıkıntısı halinin karşı kutbunda hiç boş vakite/alana sahip olmayışın yol açtığı boğulma ya da kıstırılmışlık hislerinin olduğunu farkedebildiğimiz noktada can sıkıntısını da kaçıp kurtulmanın elzem olmadığı ruh hallerinden biri olarak düşünmeye başlayabiliriz.

    canı sıkılmaya vakti olmayan kişinin yaşamı işgal altındadır ve sağlık bozucu bir baskıya yol açar bu sıkışıklık. can sıkıntısının genliği ya da frekansının yaşamlarımızdaki boşluklara dair işaret ettiği şeyler vardır ve hiç ama hiç negatif değildir böylesi işaretler. boşluk varsa doldurabilir, boşlukla oyalanabilir, başka bir can sıkıntısı anında oyalanma nesnesini değiştirebilir ya da boşluktan faydalanarak düşünebilir, meditasyona dalabilir, uyumadan da dinlenebiliriz. can sıkıntısı dönüşmeyi bekleyen potansiyellik halidir ve ona yoğunluğunu veren de hareketin, eylemin henüz ortaya çıkmamasıdır. yağmur öncesi havanın sıkışıklığıdır can sıkıntısı. söz konusu gökyüzüyse havaya bakar ve "yağmur yağacak" deriz. söz konusu can sıkıntısı olduğundaysa ortaya neyin çıkacağının bilinmezliği insan doğasının zenginliğidir. bazen de bu bilinmezliktir insanı "bir an önce ortaya bir şey çıksın" sabırsızlığına iterek eyleme geçmeye zorlayan. boşluğa karşı nasıl tavır aldığımız yaşamımızdaki pek çok eylemin gidişatı üzerinde de belirleyici olacaktır.

    can sıkıntısına karşı aceleci çareler arayışımız ya da yaşam boşluklarımızı doldurarak sıkıntıya geçit vermemek konusundaki ısrarımız hakkında bir daha düşünmeliyiz belki de. çünkü yaşamımızdaki son boşluğu da o ya da bu şekilde doldurduğumuzda belki can sıkıntısına karşı tümüyle korunaklı oluruz da, can sıkıntısının işgale karşı koruyuculuğundan, tekilliğimizin bu gündelik işaretinden gönüllü olarak vazgeçmiş oluruz.