hesabın var mı? giriş yap

  • ağa bi kişi de çıkıp demiyor ki "hangi becerin, yeteneğin, hangi üstün yönün dolasıyla verelim sana ayda 500 bin lira?".

    sabahın 6.15de kalkıp, 8 aylık süt bebemi bırakıp, 35 km yol geliyorum.

    ihaleler, satın almalar, doğrudan teminler, rotatifler, firmalar derken akşamın 5'ine kadar kafa patlatıyorum. eve döndüğümde iligilenmem gereken bi bebem, yapmam gereken işlerim var. yardımcım hatta yardımcılarım yok. bebeme bakan sertifikalı 3-5 dil bilen bi bakıcım da yok. 3+1 sıradan bi evde yaşamımı idame ettiriyorum.

    inan bana gülben; gün içinde senden daha fazla çalışıyor, daha fazla efor sarfediyor, daha fazla yetenek gösteriyorum. aldığım maaş senin istediğinin yanında çerez bile değil sadece o tabaktan bi fındık fıstık parası.

    ve inan bana o maaşla geçinebilmek gibi bi beceri de gösteriyorum.

    hıh. sen büyük sanatçı, milyarder, para anası, evler, arabalar sahibi gülben hanım. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, nuko usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç.

    gözümde pul kadar bile değerin yok.

  • her iş çıkışı sonrası, illa bi a101’e uğrar; öyle eve giderim. bugün de perşembe olduğundan uğrayayım dedim. bilgisayar kampanyasını biliyorum ve bana yâr olmayacağını bildiğimden, alma düşüncesine bile girmedim.

    neyse, salına salına yürürken, bizim çengelköy şubesinin depo kapısı, hemen arka taraftadır. şube müdürü, battaniyeye sarılmış iki kutu ile çıktı depodan. şöyle takip ettim çıkışını ve örtüyü açınca hooop iki adet lenovo bilgisayar :)

    şaşırdım mı? tabii ki hayır... sistem böyle maalesef. adalet, hak, görgü, ahlak, erdem... bunları “ucuzluk” markette bekleyip de üzmeyin kendinizi...

    tanım: müşteri alsın diye numunelik gönderilen kampanya ürününü, battaniye ile dükkandan çıkartan müdürlere sahip marketler zinciridir... fazlası var; eksiği yok...

  • yahu influencer’lar falan hadi yine neyse, iş insanı sayılırlar. bu kadına ne sorup neyin cevabını alacağız amk? eser’in geceleri horlayıp horlamadığını mı soracağız?

  • klasik bir 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun m.54/2 örneği.

    ''etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır. ''

  • döner dünya, yalan dünya, gurdununan guşu daşdaş eden dibirik dünya demiş aşık. hangi aşık deseniz inanın bilemem şu anda uydurdum çünkü. yani diyorum ki dostlarım, canımız cincoşumuz sezen hanım allah etmesin malını mülkünü yitirir de bir kuru ekmeğe muhtaç kalırsa bence böyle enteresan bir hadiseye imza atabilir:

    - evet sezen hanım çamaşır makinanızı tamir ettik... buyrun hayrını görün...

    - ne kadar borcumuz ustacığım?

    - 300 yeter sezen hanım...

    - peki şu şarkıyı versem de ödeşsek? benim bütün derdim makineeeemm... elbet bir gün kavuşur böyle seveenn... ön yıkamalı tül perde seçeneği en büyük endişeeeem.... o en çok sevdiğim ve beeeen...

    - ....

    - şu nasıl peki? aman da ustağğğ, çakkıdı çukkudu gözün oynaştağğğ, azıcık alttan azııcık üstten hoppidi hoppidi...

    - ...

    - şinananay da yavrum hoppa şinananay da şinananay hopa şinananay... estiriiiiir de ada yeli estiriiirrrrrr...

    - paramı ver.

  • önce eldeki 1 tl uygun bir yerde 75 adet 1 kuruş ve 1 adet 25 kuruşa bozdurulur. bu bir kuruşlar ateşte eritilir, uygun kalıpta soğutulup dövülerek ufak bir mızrak elde edilir. mızrak ile martı avlanır, iki adet dal sürtülerek ateş yakılır ve martının tüyleri yolunduktan sonra dala geçirilip ateşte pişirilir. 25 kuruşla ekmek alınır, ekmek arası martı yapılıp yenilir. afiyet olsun.

  • (bkz: erling haefs)
    (bkz: beyaz zenciler)

    yazarın* bu kitabı* yazarken otobiyografik ögelerden çok fazla yararlandığını düşündüğümüzde aslında belki de yaşayan bir karakter olduğu söylenebilir erling haefs in. ama sadece yaşaması değil ki olay, gelsin, iki muhabbet edelim, arkadaşımız olsun... *

  • sebebi komünizm değil, ovacık belediye başkanının muhteşem bir insan olmasıdır. dinden, ideolojiden, ırktan önce insan olmanın önemini göstermektedir.