hesabın var mı? giriş yap

  • atm'ler parayı bazen eksik verebiliyor.

    daha önce başıma geldi. akabinde bankanın müşteri hizmetlerini arayıp durum hakkında bilgi verdim. eksik parayı anında hesabıma gönderdiler.

    konu hakkında bilgisi olmayan sığırları dikkate almayınız.

    iyi günler efenim.

  • bu adama verilen imkanlar ülkeyi son beş yılda terk eden roketsan, havelsan ve aselsan mühendislerine verilse ülke savunma sanayisinde çağ atlardı. kendisi çalışkan ve çok iyi bir mühendis olabilir. ben imkanlardan bahsediyorum.

    umarım çok daha güzel şeye imza atılır fakat eğer bu ülkede fikir özgürlüğü varsa benim için bu klasik bi propaganda videosu. bu videoyu izleyip gaza gelip ülkeye dönmeye çalışan çok donanımlı birisi olsa bile bu kişinin alevi, kürt ya da atatürkçü olmaması mümkünse karadenizli olması istenecek ilk kriterlerdendir. bırakalım bu imkansızı başardık ayaklarını. başarılan bir imkansızlık varsa o da liyakatsizliğiniz yüzünden türkiye’nin tarihinde hiç görmediği bir beyin göçüne vesile olmaktır.

    bu dediğimi kafadan yazmıyorum, işin içinde olan biri olarak yazıyorum. açın bu videoda röportaj veren gruptakilerin twitter adreslerine bakın, nasa'ya referendum'da evet vererek haykıran kişiler.

    edit: çok fazla mesajda diğer çalışanların attıkları tivitler geldi, isteyen arasın bulsun ben örneği verdim, diğerleri de bu profilde insanlar.

    edit2: tai‘yi atlamışız. this is you captain hatırlattı sağolsun.

    edit 3 : diğerlerine destek verildi de ne oldu diyenler için bu ekibe verilen destekleri kahvelikoyunkavalcisi hatırlattı :
    gümrük vergisi muafiyeti
    kdv istisnası
    kdv iadesi
    vergi indirimi
    sigorta primi işveren hissesi desteği
    gelir vergisi stopajı desteği
    yatırım yeri tahsisi
    izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için yasal ve idari düzenleme.
    kaynak

  • oda kirasının yanı sıra çocukları için "haftada 5 gün, günde 2 saat eytim" isteyen bir dallamanın ilanını kabul etmekle başlayacak kölelik. önce sana vermek lazım sayın amk ev sahibi.

  • üstteki debe entrysinde sanılanın aksine filmleri kestiğini sanmadığım platform. madem ki mubi’ye abone olacak kadar sinemayı seviyorsunuz size bir şey öğreteyim. dijitalde izlediğiniz her film (35 mm) sinemada izlediğinizden daha kısa sürer.

    sinema filmleri, özellikle dijital olmayan ve filme çekilen eski filmler saniyede 24 kare çekilir ve gösterilir. bu filmler videoya aktarılırken ise 25 kare kaydedilir. yani her saniye için 1 kare fark vardır. video filmi daha hızlı oynatır ama bu gözle fark edilmez.

    bu demek ki her 24 saniyede 1 saniyelik sapma var. 99 dakikalık filmde 247,5 saniyelik sapma var. bu da eşittir 4 dakika 8 saniye. bu da sinema gösterimi 99 dakika olan filmin videoda 94 dk sürmesi için yeterli bir sapma.

  • kitabı aldığım tarih 21.06.2003. ilk bitirişim 23.06.2003. ikinci okuyuşum 15.04.2004. üçüncü okuyuşum 17.05.2005. en çok anlayarak okuduğum zaman, 20.07.2006. sonra bir kez daha okudum. 28.03.2008. her okuyuşumda kitaba not etmiş, her okuyuşumda başka bir karakteri sevmiş, onla bütünleşmişim. okuyan herkesin hayatını bir şekilde etkilediğine inandığım roman, herkesin bir şekilde mabelini aramasına neden olmuş romandır kumral ada mavi tuna.

    --- spoiler ---
    ilk okuduğumda aras'a aşık olmuştum. yakışıklı, güçlü, kendini beğenmiş, zeki ve biraz da pervasızdı aras. kendimi ada'nın yerine koymuştum ve arası çok sevmiştim. çocuktum çünkü 14 yaşındaydım ve aşk nedir bilmiyordum henüz. aras ise kitapta hem kendi için hem de benim için finali yapmıştı.

    ".... tak diye bir ses duyduk. tak!...o kadarç başka hiçbirşey duymadık. sert bir cismin başka bir sert cisme sertçe çarpma sesi. hepsi o kadar. bir daha aras olmadı! aras atladı ve bitti.

    ... o gece kuzguncuk uyumadı. o gece aras'la birlikte benim de bir parçam gitmiş, tümden yok olmuştu. o gece hepimiz bir şeyler yitirmiştik. geleceğimizden bir parça, umutlarımız ve neşemizden kocaman bir parça. o geceden sonra hiç bir şey bir daha eskisi kadar güzel olmadı. hiçbir şey!
    ah aras, ah böyle nereye?..."

    sonra okuduğumda ada'yı sevmiştim, kup griyeyi, fethipaşa korusunu (okurken bilmiyordum ama ilk sevgilime, aşık olduğum tek adama mabelim diyecek ve onunla beraber gidecektim oraya 3 sene sonra) sevmiştim. en çok da adanın mabele de arasa da duyduğu ayrı ayrı sevgiyi.

    tuna'ya

    "sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim. yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnız bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi. yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki de hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabii dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna. benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?"

    diyişini,

    ve sonra meriç'i sevdim, başta en sevmediğim karakter olmasına rağmen. mabeli ne demek olduğunu bilmeden "ma belle" (güzelim) sanışını, tunaya olan umutsuz aşkını anlamıştım, ben de umutsuzca ve karşılıksız seviyordum o dönemde çünkü.

    ve en son. ah tuna..
    "beni senden koru ada" diyen tuna.
    aras için yıllar sonra ada'ya;
    "ona hep aşıktın sen..." diyen tuna. (kırık ama anlayışlı bir sesle.)

    "onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını anlamıştım ama henüz o, bunu bilmiyordu. anlamasın diye elimdeki taşa sakladım gözlerimi. bunu hissetmiş olmalı ki, o taşı bana armağan etti ve aslında gözlerimi bana geri verdi.
    ada'yla tanıştığımda ben beş yaşındaydım, o benden iki yaş büyüktü ve çok kumraldı. ada hep öyle kaldı." diyen tuna.

    "ada'yı yitirmemiştim, ama adayı bir başkasıyla paylaşıyordum. tek tesellim ada'yı paylaştığım kişinin hayattaki ilk kahramanım, ağabeyim olmasıydı. ayrıca benim için asıl önemli olan ada'yla birlikte olmak ve onun beni sevdiğini bilmekti. daha fazlasını istemedim hiç. sanırım herkesin bir sevme tarzı vardır ve benimki de buydu..." diyen tuna

    "başımı kaldırdığımda ada'nın hüzünlü kumral gözleriyle karşılaştım. sevgiyle bakan iri ela gözler. o bana acıyarak koruyarak bakmadı hiç. onun bakışlarında hep "yanında olacağım, seni anlayacağım ama sana ait olmayacağım" altyazılarını okudum ben" diyen tuna.

    ve sonra ada için ondan vazgeçip meriç'le evlenen tuna.

    --- spoiler ---
    kumral ada mavi tuna kadıköye baylana uğratır kup griye yedirtir, fethipaşa korusuna yolunu düşürür insanın, siyah dik yaka kazak giyen kısacık kumral saçlı kızlara, mavi gözlü kıvırcık saçlı gözlüklü genç adamlara baktırtır. 43 numara lacivert converse gözlerini bile yaşartabilir insanın. kumral ada mavi tuna iz bırakır.

  • yıllardır deprem vergisi toplayıp, o vergiyle "önlem almadığı bir deprem sonrası" yıkılan evlerin yerine yenisini yaparak hak iddia eden troll saçmalaması.

    he buydu amk. yalnız ne türkçe bilmez bir kitlesi varmış arkadaş. 10 yorum okudum, beynim yandı.

    debe editi: devleti reislerinin toprağı, kendilerini de reisin marabası olarak görmeyen bir türkiye için, her türlü sosyal mecrada, meclisin açıldığı günden itibaren, insanlara beklenti veren tüm sorumlu partilerin yaptıklarının takibini yapıp, söz verip de yapmadıkları için hesap sormamız dileğiyle.

  • şöyle bir baktım da nasıl yazılmamış anlamadım. balığın öldüğünü anlaması içindir.

    edit: vay amk gene debe'ye girmiş şu bayat ve 500 defa tekrarlanmış espri. ıroniydi lan bu.