hesabın var mı? giriş yap

  • "gebersin abicim, benim malıma neden zarar veriyorsung ya?!" şeklindeki süper hümanist yakarışıyla göz dolduran dükkan sahibinden adeta söke söke rol çalmış teyzemizdir.

  • bir restoran isletmecisi olarak konusmak gerekir ise; ara sira bize de 112 calisani arkadaslar geliyor yemek yemeye. ancak gelenlerin henuz yemeklerini bitirip masadan kalktiklarini gormedim. genelde oturuyorlar yemeklerini siparis veriyorlar tam yemeye baslarken ya da yedikleri sirada bir anons geliyor ve apar topar kalkip vakaya gidiyorlar. henuz bize gelip yemegini tam bitiren 112 calisanina rastlamadim desem yeridir. kimi zaman apar topar paket yapip zar zor yetistiriyoruz da alip gidiyorlar. bir debu acidan bakarak degerlendirmekte fayda var.

  • benim kuzenler evlenmeye başladığında ben bacak kadar çocuktum. onun için hayatımda hiç ''olm kuzenle yarıldık gülmekten'', ''yine geçen yaz kuzenle...'' gibi hikayelerim olmadı, ağzımı yaydıra yaydıra ''kanka vuar yaa kuzeen bana bir karıa yuapmışş...'' gibisinden cümleler kuramadım. benim akranım iki tane kuzenim varsa da, bir tanesi müslüm gürses konserinde üstünü başını yırtıp kendini jiletleyen bir tip. diğeri de, denizli'de yaşayan kendi halinde, eline yareni versen ''gavurmalaa geynesın e-heyyy'' diye çalar, vermezsen ''nerde acep benim yarenim gaari'' demez, öyle mazbut gocıman bir çocuktur. yani öyle kuzenle ortamlara akalım gibi bir durumum olmadı hiç.

    tabi bu evlenen kuzenlerin ilk geceden itibaren icraata geçmesi ile bizim hanede elektrik, su, telefon faturasının yanına sabit gider kalemi olarak küçük altın da eklenmeye başladı ki, artık babam ''söyle yeğenlerine kunnamasınlar artık! şerefsizim boşarım seni'' diyerek annemi tehdit etmeye başlamış hale gelmişti. e haliyle annem de yeğenlerine gidip ''az düzüşün enişteniz kızıyor bak'' diyemediği için bunlar çılgınca üremeye devam etti. misal bayramlarda bizim antre lc waikiki nin ayakkabı reyonu gibi olurdu, her aile ferdi sırtına dört tane çocuk alma ile mükellefti.

    zaman ilerleyip geneli mütaasıp bir hayat süren kuzenlerimin çocukları büyüdükçe interneti kullanmaya başladı ve sülalenin batıya bakan ender yüzlerinden birisi olarak beni pek bi sevdikleri için internet faaliyetlerine beni de ortak etmeye başladılar. her gün facebook'tan onlarca arkadaş ekleme talebi geliyor, ben liseden berru'dur, eski işyerinden nihan'dır heyecanı ile açtıkça; safinaz ablamın 2 ve 4, ömer abimin 1 ve 3 numaralı çocuklarını arkadaş listeme ekleyip kendi içimde klanımı kurmaya başlıyorum. bazen bakıyorum bizim sabinin arkadaş durumu ne diye, listesinde 35 tane arkadaşı görünüyorsa bunların 22 tanesi mutual friend yani yaşları 13 ila 18 arasında değişen diğer yeğenler.

    ulan bir bakıyorum içinde onlarca şirinlerin olduğu fotoğrafta şirin baba olmuşum. bir bakıyorum leğenin içine yerleştirilmiş bebeklerin en çirkini olmuşum. profilime giriyorum bir bakmışım jelibonlar sıraya dizilmiş, ben en öndeki mor ayıcık. düşünmüyor da eşşoleşşekler ''-bu adamın yaşındayken babamızın dört tane bebesi vardı, ne hakkımız var bu herifi bekar kaldı diye maymun etmeye?'' diye. birisi görecek de rezil olacam diye günde yirmi kere sayfamı kontrol ediyorum yeminlen.

    kaç kere tehdit ettim sıpaları yine de beni çok sevdiklerini öne sürerek ısrarla yapıyorlar. alın şimdi de fıstık yeşili civciv olmuşum mınısikiim.

  • adam olup olmadığını bizzat kendisi sorgulayan hasan'dır. adam değildir...

    mevzu 1983 yılında geçiyor. 1986 yılında ufak rakı 1.500 tl. enflasyon oranları tüketici için 1986'da %30.7, 1985'de %44.2, 1984'de ise %53.5. rakıya her yıl enflasyon oranında zam geldi desek, 1983 yılında 35'lik rakı 520 tl demektir. peki! kaç para ulan bir flüt?

    bahsi geçen flüt bugün 16.27 tl'ye alabildiğiniz plastik blok flütlerden. yamaha olsun dersen 253 tl.

    enflasyon hesaplayıcıya 2023 yılının 253 tl'si, nisan 1983'de kaç para dediğinizde çıkan sonuç 0.0009 tl. 6 sıfırı eklersek 900 lira yapar. bu yamaha olan. diğerini alırsan 60 lira yapıyor. hasan, adam değilsin! az iç de oğluna flüt al...

  • biz anadolu'ya göç ederken; çinliler falan bizim arkamızdan, "gerçekten gittiler mi lan" diye baktıkları için gözleri kısılmış.