hesabın var mı? giriş yap

  • gün ortasında cep telefonum çalar.
    -alo, naciye sen misin?
    -yanlış aradınız sanırım beyefendi.
    -niye?
    -çünkü ben naciye değilim.
    -dıt dıt dıt

    iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
    -alo, naciye.
    -beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
    -napıcan?
    -yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
    -ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
    -enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
    -nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
    -sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
    -kod mu koyuluyor.
    -evet, hangi şehirdesiniz siz?
    -napıcan?
    -kodunu koyucam, töbe töbe.
    -tamam bi de öyle deneyeyim.
    -bi zahmet.

    on dakika sonra tekrar arar.
    -alo
    -kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
    -rica ederim.
    -benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
    -hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
    -tamam, hadi görüşürüz
    -görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
    -dıt dıt dıt

  • türkiye'ye yakışan bir manzara.

    1.
    2.

    --- spoiler ---

    bir sehpa üzerine serilen gazetelerin üstüne konulan kebabı doktorlar afiyetle yerken arka planda ise ameliyattan çıkmış bir hastanın kendinden geçmiş görüntüsü yer alıyor. sosyal medyadaki görüntüler üzerine sağlık bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
    --- spoiler ---

    edit: şunu bile savunanlar çıktı ya. neymiş efem, vakitleri yokmuş, yerleri yokmuş.
    delirdiniz mi yahu?
    az objektif baksanıza olaya.
    düşün bak, anan, baban kalp, beyin, kanser ameliyatından çıkmış, sen dışarıda dokuz doğuruyorsun, önünden "xyz kebap salonu" kutulu bir adam geçiyor ve yoğun bakıma giriyor.
    empati lan empati.

    edit2: kebabı yiyenler doktorlar değil hastabakıcılarmış ve kovulmuşlar. bu; durumun vahametini ortadan kaldırmıyor. sonuçta önemli olan kimin ne yediği değil, ybü'de neyin yapıldığı.
    kovulduklarına dair haber.

    edit3: uçan fotoğraf linklerini yeniledim.

  • milli piyango yilbasi haric donemlerde 5 tllik ceyrek bilet ve 600000 bilet ustunden oynanir.

    ortalama 7,5 tl desek maksimum 4-4.5 milyona tum biletler alinir. 10 gunde 1 cekilis olur yil boyu.

    yilbasi ikramiyesi bana ciksa yapacagim sey onumudeki hafta tum biletleri almak olur. boylece buyuk ikramiye olan 2 milyon tl yine bana cikacaktir, sonraki yaklasik 45-46 haftada da tum biletleri alirim. yil boyu her ay 6 milyon tlye yakin milli piyango sabit gelirim olur. (ki paranın 5de biri doğrudan amorti olarak geri dönecek ve ufak odullerle beraber gelir cok daha buyuk boyutta ama neyse)

    2016 yilbasinda da 1 yıl boyunca elde ettiğim tüm servetimi gömerek varolan tum biletleri alirim. (bi kaynakta 3 milyon bilet basildigini okudum. 50 tl ortalama alsan en fazla 150milyon eder. )

    boylece 2016 buyuk ikramiyesi de benim olur. boyle boyle milli piyango idaresini komple satin alirim 5-10 yil icinde.

    2025 cekilisinde herkese amorti dagitip milli piyango idaresini kapatirim.

  • ben allah'ın 'a' sını küçük
    yazmaktan korkuyorum, adam kalkmış allah yok diyor. lükse bak amk

  • fenerbahçe takımı* şampiyonlar ligi maçı için sevilla'ya gidiyor, kameralar da uçakta. kamera sağa dönüyor, deivid almış yanına vederson'u milletle uğraşıp muzurluk yapıyor, arkaya dönüyor selçukla uğur türkü falan söylüyor, yanlarında kezman yine depresyonda pencereden bakıp memleketini düşünüyor, kazım her zamanki gibi izole olmuş psp'de maç çeviriyor. sonra objektif birden alex'e dönüyor, profesör geçmiş bi kenara takmış gözlükleri dostoyevski okuyor. işte bu adam böyle olduğu için alex de souza.