hesabın var mı? giriş yap

  • açılın benim de bir anım var, geçen sene bir adet masayı ilana koymuştum, çekmeceli, büyük, ahşap ve iyi durumdaydı. gerçek fiyatını bilmiyorum ama 400-500 vardır diye tahmin ediyorum. ben ilana 70 tl yazmıştım (amacım para kazanmak da değil evi yenilediğim için masadan kurtulmak istemiştim). bir adet de fotoğrafını çekmiştim. yalnız masanın üzerinde yeni aldığım bir adet 27 inch imac vardı. bir de bir sürü board game. tabi ilanda satılık masa diye yazıyor. açıklamasında da masa ile ilgili detaylar mevcut.

    bir kişiden mesaj geldi:

    -bilgisayardan birlikte mi? (imla hatası bana ait değil.)

    arkadaşlar akıl var mantık var, bilgisayarın fiyatı şu anki 13.000 tl. acaba imac bilgisayarı masanın yanında eşantiyon olarak veriyor olabilir miyim?

    dedim ki evet ayrıca masanın üzerindeki board gameleri de veriyorum. (ki risk oyunu sadece 200 lira civarında. bunun yanında satranç takımı, monopoly, tavla falan var.)

    bu cevabımdan sonra utanır bişey yazamaz diye düşündüm. ama gerçek çok farklıydı, beni şaşırtmaya devam etti.

    - bilgisayarda bozukluk var mı?
    - hayır yeni aldım, çalışıyor. (bak yeni aldım diyorum, uzaklaş artık.)
    - indirim yapamaz mısınız?
    - hayır yapamam.
    - o zaman size hayırlı satışlar.

    bir adet imac ve board gameler ile dolu masayı 70 liraya vereceğimi söyledim ve üstüne trip yedim.

    bence artık dağılabilirsiniz.

  • birçok firma; ürün satışını arttırmak veya marka ve ürün tanıtımı yapmak için çekilişler düzenlemektedir. çekiliş sonucunda çeşitli hediyeler verilmektedir. bu hediyeler araba, bisiklet, playstation , telefon, tablet gibi şeyler olmaktadır. kampanya çekilişlerini kazanan insanlar kimlerdir diye arada soruyoruz ya, işte bu yazıda bu "insanların" nasıl ortak özelliklerini anlatacağım.

    çekilişler her ne kadar milli piyango idaresi gözetiminde yapılsa da birçok hile şüphesi bulunmaktadır. hasbel kader bir çekilişe katılmıştım ve sonucuna bakmak için bir siteye girdim. çekiliş sonuçlarının listesini gördüğüm anda gözüme bir il çarptı. adana

    çekilişin 3'te 1'ini adanadakiler kazanmıştı. daha sonra soyadlarına baktığım zaman dikkatimi 2 farklı soyadı çekmişti. "oğurel" ve "noyan" 16 tane oğurel ailesi, 8 tane de noyan ailesi çekilişten hediye kazanmıştı.

    ilgili link buradadır.
    (çerezos bisiklet çekilişi)
    ( verdiğim bütün sayfalarda ctrl+f ile ilgili soyadlarını aratabilirsiniz)

    daha sonra diğer çekilişlerde de bu kişiler var mı diye bir araştırma yaptım.

    coca cola vestel buzdolabı çekilişi, 3 farklı çekiliş var 32 tane oğurel ailesi, 14 tane de noyan ailesi buzdolabı kazanmıştı. ilgili linkleri yine sırasıyla bırakıyorum.
    1
    2
    3

    first peugeot rcz çekilişi, 2 adet iphone 4, 1 adet notebook, 1 adet playstation, 2 de farklı hediyeyi oğurel ailesi, 1 adet de noyan ailesi hediye kazanmıştır.
    çekiliş sonucu için tıklayınız.

    haribo iphone 7 çekilişi, oğurel ailesi 1 adet playstation, 4 tane de hoverboard (elektrikli kaykay) kazanmıştır, noyan ailesi ise 1 tane iphone 7, 1 tane de hoverboard (elektrikli kaykay) kazanmıştır.
    haribo çekiliş sonucu için tıklayınız

    sütaş vestel tablet çekilişi, 3 tane tableti oğurel ailesi, 1 tane de noyan ailesi kazanmıştır.
    süteş çekiliş sonucu için tıklayınız

    carrefoursa unilever bahar kampanyası, 1 adet çamaşır makinesi, 6 adet elektrikli süpürge oğurel ailesi, 4 adet elektrik süpürgesi ise noyan ailesi tarafından kazanılmıştır.
    çekiliş sonucu için tıklayınız

    arko men – carrefoursa çekilişi, 1 iphone 6, 1 barcelona seyahati oğurel ailesine gitmişti. noyan ailesi ise 1 tane bisiklet kazanmıştı.
    arko çekiliş sonucu için tıklayınız

    nivea – carrefoursa çekilişi, 1 tane led tv oğurel ailesine gitmiştir, sanırım noyan ailesi çekilişi kaçırmıştı *
    nivea çekiliş sonucu için tıklayınız

    sonra google'da bu aileleri araştırdığımda yalnız olmadığımı gördüm.
    donanımhaber'deki başlık için (yine adana yine oğurel ve noyan ailesi işbaşında) tıklayınız

    uludağ sözlük (uğurel ailesi) başlık için tıklayınız

    facebookta bir yazı (çekilişte şike mi var?) yazı için tıklayınız

    çekilişlerin hepsinin güvenliği ve güvenirliğinden başta milli piyango idaresi olmak üzere, ilgili firmalar sorumludur. bu ihtimalleri biran evvel kontrol etmeleri gerekmektedir. insanlar bu şüphelerden haberi olmadan çekilişlere katılıyorlar, belki de hakları yeniyor.
    bu derdim için, "derdini öpeyim butonu" arayanlar varsa buyursunlar

    (not:linkini verdiğim sitelerle hiçbir alakam yoktur)
    edit: ilgili kurum, kuruluş ve ailelere herhangi bir suçlama yapılmamaktadır. sadece şüphelere dikkat çekilmiştir.

  • maşallah diyin lan.

    edit: yalnız üzerinde düşünmemiz gereken şey muhtemelen yurtdışında yaşayıp büyümüş bir kızın, iç anadolu, doğu karadeniz ya da güneydoğuda büyüse ne halde olacağı bence. topraklarımız insanımızı kurutan, yüzündeki gülümsemeyi silen bir zehirle kaplı adeta.

  • bazılarına göre bir komplo teorisi olan inanış. şimdi, epey eskiden alınmış bazı ürünlerin hayvan gibi dayandığına pek çoğunuz şahit olmuşsunuzdur. şimdiki tasarımlar, ürünleri ufaltmaya çalıştığı ya da donanım özelliklerinin artmasından ötürü veya firmaların kasti ibneliğinden kaynaklı mı bilemiyorum ama kesinlikle daha kısa ömürlüler. en azından bir şekilde ya hızlıca zamana yenik düşmesi isteniyor, ya yan ürünlerine para bayılıp müptelası oldurulmaya çalışılıyoruz veya gerçekten garanti süresinden kısa bir süre sonra çöp olması isteniyor.

    özellikle ev eşyası, tekstil ve teknoloji ürünlerinde bu anlayış çok göze çarpıyor. şimdi asıl mesele bunu ben böyle inanıyorum diye açıklamak değil; bunun gerçek olma olasılığının irdelenmesi. mesela kulaklıklar üzerinden bu konu irdelenmiş biraz.

    demem o ki parasını versen de yüzde 99 güven aralığında, kalitesiz kumaştan, bir yerinden pörtleyen kazaktan, yırtılan pantolon ve ayakkabılardan, bozulan aygutlardan; kırılan eşyalardan kurtulamıyorsun. lan bizim 20 senelik emektar eşyalar bile sizin gibi değil. 20 senelik buzdolabını değiştirmek için, "yeter artık bozul" diyerek annemin buzdolabını tekmelediğini hatırlarım. yine de bozulmamıştı o buzdolabı. şimdikilere kötü söz söylesen bile 2 güne pert olur.

  • albet camus'nün 1960'da geçirdiği araba kazası sonrasında çantasında bulunan,hayatının büyük bir kısmını anlatmaya başladığı son romanı.can yayınları tarafından kapağına camus'nün çocukken çekilmiş kasketli bir fotoğrafının koyulduğu bir baskısı yapılmıştır.

  • çomarların hav havlamasına sebep olmuştur.

    ayrıca; devlet ticarethane mi lan, bana kimlik vermesi gerekirken satıyor?

  • dandik bir firmayla görüşmenin bir kısmı tamamlanmıştır. devamında,

    ik: akıcı yazıyor ama ingilizceniz ne seviyede?
    kedish: isterseniz ingilizce devam edelim.
    ik: eheheu yok benim pek iyi değil aslında da!
    kedish: (iç ses) -teallam sabrımı mı sınıyorsun!-