hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle, başta uçağın ekibi ve yolcuları olmak üzere pegasus ailesine ve tüm havacılık çalışanlarına geçmiş olsun. çok daha büyük bir felaketle sonuçlanabilecek bir olay, çok şükür ki yarasız beresiz atlatıldı.

    şu ve bu resimlere baktığımızda aslında uçağın pistten çıktığı yer görülüyor. uçağın önünde, durması için yaklaşık bi 250 metre pist uzunluğu, 60 metre stopway ve sadece resimden görebildiğim kadarıyla 250 metre civarı clearway var. yani toplamda 550 metreden fazla mesafe daha varmış eğer pist doğrultusunda kalsaymış. bu mesafe uçağın durmasına yeter miydi? bu sorunun cevabı uçağın o anki hızında ve ıslak pistin sürtünme katsayısında saklı. tabi bu mesafeyi ben evimde resimlere ve meydan chartlarına uzun uzun bakarak hesapladım, uçağın pilotlarının o an kafalarındaki onlarca farklı şey ile anlık olarak bu muhakemeyi yapmaları çok zor.

    uçağı o noktaya getirme ihtimali olan sebepleri yukarıda bilgili arkadaşlar zaten fazla fazla açıklamışlar. bir uçağın pistte durma mesafesini uzatan belli başlı etkenler vardır. kabaca sıralarsak;

    1. uçağın ağırlığı (2640 metrelik pistte durabilmek için fazlasıyla hafiftir bu uçak. yakıtı yakmış sonuçta)

    2. iniş konfigürasyonu (40 flap yerine 30 flap ile inmek iniş mesafesini uzatabilir. 30 flapın altında iniş yapılıyor mu bilmiyorum, onu boeingci arkadaşlar daha iyi aydınlatırlar..)

    3. meydan irtifası (deniz seviyesinde. yani hava yoğunluğunun ve sürtünmesinin en yüksek olduğu yer. trabzon'un 11 pisti, iniş için en uygun irtifada diyebiliriz.)

    4. teker koyma anındaki sürat (bir arkadaş yukarıda koymuş fotosunu, 140 knot olarak görülüyor, bu çok az da olsa yüksek bir sürat olmasına rağmen, bunun sebebi 3.3 derecelik alçalma açısıdır. yani hafif de olsa normalden -3 dereceden- dik bir alçalma)

    5. rüzgar (sakinmiş. arka rüzgar olsaydı iniş mesafesini uzatabilirdi)

    6. sıcaklık (trabzon için, 15 dereceden yüksek bi sıcaklık, yine iniş mesafesini uzatabilirdi ama hava fazlasıyla soğuk)

    7. pist eğimi (%-0.1'lik bir eğim, ihmal edilebilir bir eğim. neredeyse yok gibi)

    8. thrust reverser'ların çalışma durumu (çalışmayan reverser da duruş mesafesini uzatır. ama yolcuların ifadesinden çıkardığım, reverserlar da çalışmış)

    9. frenleme durumu (pist ıslak, bu da sürtünmeyi azalttığı için duruş mesafesini hayli uzatır. airbus için konuşuyorum, neredeyse bütün inişlerde low autobrake yeterli olurken, eğer pist ıslak ise bu uzunluktaki bir pistte medium autobrake kullanılır. bu da duruş mesafesini aşağı yukarı 500 metre geriye çeker)

    bu kriterlere baktığımda, pist ıslaklığı ve pist eşiği üzerindeki sürat dışında uçağın duruş mesafesine negatif etki yapacak bir şey göremedim. ama son bir kriter daha var. ki bu da pilotun, pistin ilk 300 metrelik kısmına teker koymasıdır. zaten yukarıda yazdığım 9 tane kriterin kullanıldığı iniş mesafesi hesaplamaları, pistin ilk 300 metrelik kısmına teker koyulacağı ön kabulüyle yapılır. ilk 300 metreden öteye gidilen her metre, duruş mesafesini o kadar uzatır. pegasus uçağının durumuna bu da etki yapmış olabilir. tabi bu durum da sadece pilota bağlanırsa hata yapılmış olur. pilotun konsantrasyonu, yorgunluğu, motivasyonu gibi bir sürü etken giriyor burada işin içine. bu durumda da, pilotun son bir kaç aylık uçuş programına bakılması ve limit dışı bir mesai yaptırımının olup olmadığına bakılması lazım. üzülerek söylüyorum ki, sektör içinden biri olarak, söz konusu pegasus olunca pek olumlu bakamıyorum bu duruma.

    2017'nin başında devreye giren ftl (flight time limitations) uçuculara oldukça yük bindirmiş durumda. bu ftl, uçucu personele (pilot-kabin memuru- uçucu teknisyen-loadmaster) yaptırılacak olan mesainin "maksimum" limitlerini belirleyen easa tarafından hazırlanmış bir dokümandır. yani easa demiş ki havayoluna, sen uçucu ekibine burada yazdığım kriterlerden daha fazla, yoğun vs. mesai yaptıramazsın. yapabileceğinin, zorlayabileceğinin maksimumu budur. bunun ötesi o personeli, dolayısıyla uçuşu tehlikeye atar.

    bizim şirketler bunu nasıl anladılar peki? bu limitleri sonuna kadar zorlama yoluna gittiklerini tahmin etmeniz zor olmasa gerek. hele ki özel sektör çalışanıysanız, patronlarınızın sizi nasıl çalıştırdığını zaten biliyorsunuz. aynı mantık burada da geçerli ne yazık ki. minimum ekiple maksimum uçuş yaptırıp, minimum kaynak-maksimum kar mantığı güdüp, denkleme insan fizyolojisini katmaya gerek görmezseniz; edeceğiniz kar, yüklediğiniz ağır mesaiye bir yere kadar dayanan personelinizin yapacağı bir hataya kadar olur. sonrasında ettiğiniz bütün kar bir kalemde silinir, kaybedeceğiniz müşteri ile birlikte kar dahi yapamayacak duruma gelebilirsiniz. bu olayın üzerine araştırılması gereken en önemli noktalardan biri de budur.

    tekrardan hepimize büyük geçmiş olsun, bir daha böyle bir olayla karşılaşmamak dileğiyle.

    edit: uçağın neden sola dönüp pistten çıktığını sorusunu irdelemeyi unuttum tabi bu kadar uzatınca. açıkçası, aklıma iki ihtimal geliyor. birincisi panik, ikincisi ise olası bir motor kaybı. eğer son anda, pist üzerinde iken bir motor kaybı yaşanmışsa (mesela motora kuş girmesi durumunda) hele ki düşük süratte, uçağı rudder ile istikamette tutmak zordur. sürat düştükçe uçağın kuyruğunda bulunan ve uçağa sağ-sol istikamette yön vermeye yarayan rudder adı verilen kontrol yüzeyinin etkinliği oldukça azalır. yani bu durumda, olası bir sol motor kaybı demek, uçağın çalışan sağ motorunun uçağı sola doğru döndürmesi, rudder ile verilen kumandanın düşük süratte yetersiz kalması ve sonucunda pistten çıkılabilmesi demektir. uçak duramaz ve pistten çıkar, bunu anlarım. ama duramayan uçak neden sola dönerek pistten çıkar ve uçuruma doğru gider? işte bunun için, yukarıda uzun uzun saydığım durumların dışında başka bir etken olması lazım diye düşünüyorum. resimlere bakarsanız, uçak öyle yavaş yavaş da sola kaymamış, bir noktadan itibaren birden sola dönüp pistten çıkmış. bu doğal bir durum değil. kaptanların böyle bir müdahalede bulunacağını varsaymak akla yatkın değil. geriye, uçağın bir arıza sebebiyle sola doğru istem dışı dönmesi seçeneği kalıyor. bu, motor kaybı olur, nose wheel steering arızası olur, rudder arızası olur..

  • erkek kadın ayrımında erkeklerden bay vs. diye bahsedilmediği durumlarda kadınlardan kadın değil de bayan diye bahsedilmesi ile ilgili.

    "erkek voleybol milli takımı" vs. "kadın voleybol miili takımı" yerine "bayan milli takımı" gibi ayrımlar,
    "hastanemizde erkek doktor sayısı 23, kadın doktor sayısı 18" yerine "bayan doktor sayısı 18" gibi.

    kültürün kadın kelimesini (kafasındaki kadın kız ayrımından, kadın kelimesini ruh hastası şekilde kaba bulduğundan) sansürlemek istediğini gösterir. sen kadın demekten imtina ettiğin sürece bilinçli kadınlar bu dersi verecekler.

  • yurtiçi kargonun adres ve kimlik bilgilerini kaydettiği yetmiyor, bütün çalışanları kafasına göre canı isteyince o bilgilere ulaşabiliyor ama kimse bunun üzerinde durmuyor mu? bu nasıl iş lan?
    siz nasıl bu kadar rahatsınız?

  • oturduğum evde yan komşuyla ortak tek bir duvar var ve ne konuşsalar yanımda konuşuyorlar hissine kapılıyorum.

    üst kat komşusuna asansörde denk geldim gece 12 den sonra televizyonu biraz kısar mısınız dedim adam televizyon sesi bir kat yukarıdan geliyor dedi.

    tanım : katıldığım ve sebebini merak ettiğim önerme

  • fakiriz diye demiyorum ama iki gün önce eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp gitmiş

  • öyle bir rezil ülkedeyiz ki öyle rezil bir durumdayız ki bir patlama sesi duyunca şehirlerimizde aklımıza kazadan önce terörist saldırı geliyor.

    öyle bir rezil öyle aşağılık bir dönemdeyiz ki, patlama tarihi ile seçim tarihi arasında ne kadar az bir zaman varsa, iktidarın bilgisi dahili ile doğru orantılıdır diyoruz.

    ve ne aşağılık ne acıdır ki bunun gerçek olduğunu da biliyoruz.

    o zamanki başbakan davutoğlu diyor ki; bildiklerimi konuşsam insan içine çıkamazlar. e be kansız o zaman başbakan sendin. senden habersiz, erdoğan'dan habersiz mi oldu onlar?

    reziller alçaklar.

  • chiquita muz firmasının (united fruit company eski ismiyle) 1928'de kolombiya da sebep olduğu işçi katliamıdır. efenim şimdi bu firmanın işçileri 1 ay süren bir grev yapmışlar. amerikan hükümeti, kolombiya hükümetini united fruit company'nin çıkarlarını korumazsa ülkeyi işgal etmekle tehdit etmiş. bundan tırsan hükümet te işçilerin üstüne orduyu yollamış. ordu işçileri uyarıyor, 5 dakka sonra da ateş açıyorlar. askerlerin başındaki general 47 kişinin öldüğünü kabul ediyor ama değişik kaynaklarda bu sayı 3000'e kadar çıkıyor. ordunun cesetleri denize attığı söyleniyor.

    wikipedia sayfası.
    http://en.wikipedia.org/wiki/banana_massacre

  • başıma bir iş gelmeyecekse; damada özel şov yapılan yerin doğru seçim olmadığını düşünüyorum.

    sıçtık editi : lan tamam favlayıp durmayın. harbi başımıza bir iş gelecek amk.

    dönüşü yok editi : ben ilk edit yaptığımda 83 fav vardı.
    görsel

    derdiniz başıma iş gelmesi artık emin oldum. buz gibi bira eşliğinde sağlığınıza kadeh kaldırıyorum. favlamayanın başına iş gelsin amk!

  • başlık: beyler yardımlara şuku verilecektir

    entry:beyler şimdi kızla 1.5 ay oldu ama az görüşebildiğimizden sıkıldım işte. ayrılmak istiyorum ama kızı üzmek istemiyorum ne yapmalıyım piçler
    ayrılık konusu uzaktan yakından açılınca bile ağlıyo kız beyler ona göre yardımlar

    entry2: sen daha iyilerine layıksın
    entry3:ben senin bildiğin erkeklerden değilim de
    entry4:babam beni dayımın oğluyla evlendiriyor dersin

  • burda bu başlıkta yazılanları okuyunca, anamın da izmirli olduğu için, yollu olduğunu öğrendim. gideyim bıçaklayayım da yiğit has anadolu erkeği olduğum belli olsun.

    tanım; diğer anadolu kızları gibi iyidirler hoşturlar.