hesabın var mı? giriş yap

  • mükemmel olmasa da kaba ayarı kulakla yapmanız mümkündür. yapmanız gereken telin 12. perde harmoniği ile 12. perdeye parmağınız basılı haldeyken verdiği notanın aynı olmasını sağlamaktır. 12. perde harmoniği her zaman telin tam yarısında ve baz frekansının iki katı olacağından size iyi bir fikir verecektir. 12 perde basılıyken duyduğunuz ses harmoniğe göre daha ince ise teli kopruden esigini ayarlarak uzatmanız yada daha pes ise kısaltmanız gerekir. bu işin uyuz noktası ise yaptığınız her değişiklikten sonra telin toplam uzunluğunu değiştirdiğiniz için tekrar normalde kullanmak istediğiniz noktaya akort etmeniz gerekmesidir. her zaman en son yapılan ve en uzun süren ayardır, neyse ki kolay kolay bozulmaz ve sık sık yapmanız gerekmez. yalnız kullandığınız tel ağırlığını değiştirdiğiniz zaman kesinlikle enstonasyonu da tekrar ayarlamanız gerekir.

    floyd rose olsun olmasın hareketli köprü* donanımına sahip bütün gitarlarda peygamber sabrı gerektiren bir hadisedir. difransiyel denklemler dersinde gördüklerinizi çözemeseniz bile dersin anafikrini anlamış olmanız böyle bir durumda en büyük yardımcınız olacaktır.

  • sinifinin hem yasca en kucugu hem de en minyonu olan kizim, bir cocugun onu itip kakmasina cok bozulmus. oyun hamurunu amacsizca yogurup donuk gozlerle duvara bakarken ilk hayat dersini ozetliyor:

    - bazi insanlar cok kotudur baba. onlar bizi itip dusururler. biz onlara "beni itmeni istemiyorum" deriz, ama yine iterler.

    - (sarilip opulur, sevilir, rahatlatici sozler soylenir ama nafile)

    - ayrica ogretmenlerimize soylemek hic ise yaramaz cunku onlar kotu insanlara iyi insanlar gibi davraniyorlar. o yuzden bizim o insanlari kendimiz itmemiz gerekir. yoksa cok uzuluruz. (burada sesi titriyor, gozleri doluyor ve ben yesil dev hulk oluyorum)

    not: itenin ismini aldim ve ona laflar hazirladim. bittin oglum sen. yarin sen de bir hayat dersi alacaksin: her kusun eti yenmez!

  • evvela işid'in allah belasını versin. lakin gazetedeki haberde şöyle bir şey dikkatimi çekti. "geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlamada çok sayıda kişinin ölmesi üzerine petrol çıkarma işini profesyonellere devretme kararı alan..."

    lan, biz de o kadar maden çöktü, yüzlerce insan öldü. kimse en ufak bir karar almadı be. işid kadar yok muyuz amk?

  • az önce bir akp'li ile bu konuyu konuştum. konudan haberi bile yok, bu adam bir ilin milli eğitim müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapıyor.

    + artık yüzde 8 vergi alınacak internete giren her aletten.
    - ya olur mu öyle şey, saçmalama.
    + yapmışlar işte.
    - aldım ben 670'e. 50 lira indirimle aldım. çok dokunmaz zaten.
    + öyle mantık mı olur, 2000 liralık telefon artık 2160 lira.
    - onu da 2000 liralık telefon alan düşünsün.

    işte bu zihniyet bizi avrupa'da temsil ediyor. bu düşünce yapısı bizim geride kalmamızın sebebi. böyle bir kabulleniş, böyle bir saçma düşünce yapısı var işte. yazık.

  • eksik 1 oy olması durumunda dahi geçerlidir. hırsızlığın azı çoğu yoktur, hırsızlık hırsızlıktır.

  • kendisi, "dünya üzerindeki en uzun bilimsel çalışma"nın sahibi. hala çalışmasına devam etmektedir.

    orta halli aileden geldiğinden dolayı üniversite okumaya durumu el vermez. afrika'ya gitmek için garsonluk yaparak parasını biriktirir; antropolog louis leakey'in asistanı olarak afrika'ya gider, burada şempanzeleri gözlemler. louis leakey'in amacı ise, ilk insanların davranışlarını öğrenmek için şempanzelerden istifade edilebileceğini düşünmesidir. tabi daha öncesinde şempanzelerle temas kurabilen kimse yoktur, sadece haklarında bir kaç ufak tefek makale vardır.

    ilk yaptığı gözlemlerden çok fazla sonuç alamaz, zaten şempanzeler de insanlardan kaçmaktadırlar. bir süre onları gözlemledikçe şempanzeler de ona alışmaya başlar ve kısacası zamanla devamı da gelir. jane'nin kampının olduğu bölgeye bile gelirler. jane, onlar için de muz otomatları kurar, acıktıkça gelip buradan muz bile alırlar. zamanla aralarında samimiyet kurar ve şempanzeler onu bir dostu gibi görmeye başlar. oysa şempanzelerin biz insanoğlu gibi hırsları, öfkeleri, kıskançlıkları vardır; kendi aralarında ilkel savaşlar bile yapmaktadırlar, insanlar için oldukça tehlikeli olabilmekteler. tabi o dönemler hiçbir kaynak olmadığı için jane de bu gerçekleri bilmemektedir. ilk zamanlar bir kaç kez toplu olarak kamplarını basmışlardır, fakat yine de şempanzeler büyük bir tehdit oluşturmamışlar, jane'yi benimsemişlerdir.

    bu süre zarfında gözlemlediği şempanze grubunun başından iki büyük felaket geçmiştir: birincisinde, güneyden insanlar aracılığıyla gelen bir salgın hastalık şempanzelere bulaşmış ve büyük zararlara yol açmıştır. hatta bu salgında ilk temas kurduğu şempanze; önce iki bacağını, daha sonra da vücudunu kullanamaz duruma gelmiştir. bunun sonucunda, acı çekmesin diye silahla vurarak öldürmek zorunda kalmışlardır.

    ikinci felaket ise şempanze grupları arasında çıkan savaştır. bu savaşta jane'nin gözlem yaptığı şempanzelerin büyük kısmı ölmüştür. (evet, onlar da bizim gibi savaşabiliyor)

    belgeseli ile ilgili video