hesabın var mı? giriş yap

  • yıllar sonra ilk defa büyük bir keyifle çizgi film izlerim diye kaltım ama, lan öyle bir çizgi filmler var ki 20 dakika izledim, mevzuyu anlamadım amk? çakmaktaşlar nerde lan şerefsizler!!!11

  • fenerbahçede 50 sene oynayıp anca volkan demirel kadar efsane olacakken futbolcu olarak bol para kazanmış, ingiltere, almanya, katar ve hindistan görmüş. deli paralar kazanırken harika kültürler tecrübe etmiş, gençliğinde hayatını yaşamıştır.

    emekliliğinde de gelir televizyon efsanesi olur çok lazımsa. ne sikime yarıyorsa efsane olunca.

  • bir yazarın yeterince kişi tarafından troll olarak gösterilmesi halinde otomatik olarak çaylağa düşürmesini, bu kişilerin de ancak moderasyon tarafından incelendikten sonra da ya uçurulması, ya da çaylaklıktan çıkarılmasını dilediğim yeni sözlük fasilitesi.

  • 1905 ıowa doğumlu,psikoloji tarihine yaptığı etik açıdan oldukça tartışmalı deneylerle adını yazdırmayı başarmış psikolog.

    1930lara kadar bağlanma teorileri içgüdüsel süreçlerimizle* açıklanıyor, annenin çocuğun karnını doyurmasının duygusal bağın kurulmasına sebep olduğu düşünülüyordu. harlow ise sadece beslenmenin bağlanmayı açıklamak için yetersiz kalacağı düşüncesinde idi. nitekim çalıştığı laboratuvardaki resus maymunları ile yaptığı gözlemler bunu doğrular nitelikteydi. yeni doğmuş ve doğumdan sonra annesinden ayrılmış bebek maymunlar kafeslerinin altına serilen yumuşak havluya karşı tıpkı insan bebeklerinin oyuncak ayılarına beslediği gibi bir sevgi besliyordu.

    harlow bu gözlemleri sonucunda bir takım deneyler yürütmeye karar verdi. ilk deneyde bebek maymunlar ortalama bir yetişkin maymun boyutunda tasarlanmış iki yalancı/vekil annenin olduğu bir kafese kondu. yalancı/vekil annelerden biri sadece telden oluşurken diğer annenin etrafı yumuşak dokuyla çevriliydi. bebek maymunların bir kısmı yalnızca tel anne aracılığıyla beslenirken kalan kısmı yalnızca yumuşak anne aracılığıyla besleniyordu.deney esnasında bebek maymunların hareketleri ve annelerle geçirdiği süreler otamatik olarak kaydediliyordu. sonuçlar harlow'un beklediği yöndeydi tel anneyle beslenen maymunlar da dahil olmak üzere bebekler zamanlarının büyük kısmını yumuşak anneyle geçiriyordu. sonuçlar o zamana değin gelmiş teorilerle taban tabana zıt gelişmişti, eğer bağlanma yalnızca beslenme gibi içgüdüsel süreçlere bağlı olsaydı tel anne tarafından beslenen bebeklerin yumuşak anne yerine tel anneyi tercih etmeleri gerekirdi.

    deneyi çeşitlendirmeye karar veren harlow, ortama bir korku nesnesi*eklediğinde bebek maymunların tepkisi ölçtü. maymunların çok büyük bir bölümü korkuyla yumuşak anneye sarıldı.bunun üzerine bağlanma ihtiyacının yanında annesel güvenin önemine de vurgu yaptı ve başka bir varyasyon olarak bebek maymunları çeşitli uyaranların olduğu 12 metrekarelik bir odaya yerleştirdi. yumuşak anneyle odada yalnız kalan maymunlar ilk etapta korkup vekil annenin yanından ayrılmasalar da daha sonradan etrafı keşfe çıkıyolardı, odada tek başına bırakılan bebek maymunlar ise parmaklarını emiyor,yere kapanıyor ve adeta bir otistik gibi tekrarlayıcı saldırgan davranışlar gösteriyordu.

    deneylere maruz kalan bebek maymunlar ergenliğe girdiklerinde diğer maymunlarla çiftleşmeyi reddetti ve anti-sosyal davranışlar sergilemeye başladı. nadiren de olsa çiftleşip doğum yapan anneler ise ya bebeklerini öldürdü ya da düzgün bir şekilde bakım sağlayamadıkları için bebekler kendiliğinden öldü.

    tüm bunların dışında harlow'un etik açıdan çok fazla eleştirilmesinin sebeplerinden biri de sosyal izalosyon deneylerinde izole ettiği maymunların pek çoğunun depresyona girip kendilerini dış dünyaya kapatarak bir nevi intahara girişmeleriydi. tüm eleştirilere rağmen harlow'un "maymunları nasıl sevebilirsiniz ki" şeklindeki söylemi ise hayvan derneklerinin ayaklanmasına sebep olmuş ve daha sonrasında hayvan deneylerine belli bir takım etik kısıtlamalar konmuştur.

  • şimdi şöyle bi durum da var mı acaba arkadaşımın arkadaşı...

    adam gidişi değil de dönüşü kaçırsa...
    gidiş-dönüş aldığı için indirimli ödediği gidiş biletinin, indirim oranını geri mi isteyecekti firma?

    buyrun...
    süreniz 45 saniye.

  • ulan bu ronaldo nasıl bir adam ya. james adama dünyanın en kolay golünü attırıyor. adam sanki golü kendi yaratmıs da atmış gibi kendi şovunu yapıyor, yanına gelen james' i görmezden geliyor falan.

  • gsm operatörlerinin rekabeti kızıştırmadığı yıllardı. babalar çocuklarına aylık 100 kontör alır, gerisini düşünmezdi. oğlum aşık mı olmuş, ergen miymiş bakmazdı. aynı operatörde olanlara mesaj atmak 1-2 kontörken farklı operatördekilere mesaj atmak imkansıza yakındı.

    şimdilerde ise rekabet çetin. her yöne 9767000 bin mesaj hakkını 10 liranın altına almanın mümkün olduğu gibi, whatsapp gibi bedava mesajlaşma imkanı sunan uygulamalar da var. msn'i, facebook'u hiç saymıyorum bile. bu sebeple şimdiki ergenler çok şanslı. bi kızdan hoşlanınca "inşallah telefonu telsim'dir" gibi zavallı dileklere ihtiyaçları yok.

    ben şu anki imkanlarla ergen olsaydım, orta 2'deki platonik aşkım duygu'nun elini mutlaka tutardım. eminim.

  • 500t otobüsleri aslında otobüs değildir. mutantdır, canlı organizmadır, binen yolcuları içine alır eritir ağzına sıçar sonra posasını belli duraklarda dışarı atar. yaşayabilmek için yenilerini alır.