hesabın var mı? giriş yap

  • başlatan kadınların tiplerini görünce bir erkek olarak sonuna kadar destekleme kararı aldığım kampanya.

  • çapraz evrimdir. niye fren yapıldığını öğrenmek için bel dik hale getirilir kafa yukarı kaldırılır ve sağ sol yönünde hareket ettirilir. merak giderildikten sonra tekrar insan formuna geri dönülür.

  • fakir ekonomist eşittir şişman diyetisyen, olması gerekendir. hem bu adam ben fakirim falan mı dedi bir yerlerde?

    yine çenemizin yorulduğu başka bir başlıktır.

  • bence çevirinin en güzel kısmını

    “mirror mirror on the wall, who’s the fairest of them all?” u (ayna, duvardaki ayna, kim en “beyaz”?)

    “ayna ayna söyle bana, benden güzel var mı bu dünyada?”

    diye çevirerek yapmıştır.

    aşırı ırkçı ögeler barındıran bu masal ülkemizde standart bir peri masalı olarak yer alıyor ve küçücük çocukların beynine en azından bir de güzel olmak için illa beyaz tenli olmaları gerektiği saçma kompleksini kazımıyor.

    yine karbeyaz yerine pamuk prenses diye çevirmek de odak noktayı eski avrupanın beyazlık eşittir asalet sevdasından uzak tutmuş.

    bu çeviriyi yapan adam ya da kadını tekrar tebrik ediyorum. çevirinin gurusudur bana göre kendisi.

  • sadece bana mı geldiğini merak ettiğim huzur. özellikle metrobüste oluyor. köprüyü geçip de asya kıtasına hoş geldiniz yazısını görünce yahut ido ile geçişte haydarpaşa garını görünce evime geldim hissi oluyor bende. bugün yanımdaki arkadaşımla metrobüste birbirimize itiraf ettik. lan bana bi huzur geldi dedi. meğerse ona da aynısı oluyormuş. ikimiz de 20'li yaşların başında istanbul'a gelmiş insanlarız ve avrupa yakasında oturuyoruz. sosyologlar ve psikologlar açıklasın, ateistlere de mesaj kutum açık.

  • ucuzunu almayın ne çıkacağı belli olmuyor. ailem almış yaklaşık bir litre. üzerinde leylak yazıyor ama bildiğin misk yağı kokuyor. kendimi günahsız hissediyorum şu an.

  • cumhuriyet tarihinin en büyük vurgununu yapan adamın karısı.

    ebru gündeş, az önce programda "dilerim bu kara günler çabuk geçer çünkü çocuğumun incinmesini istemiyorum" dedi. her birinin cebinden 3221 tl para çalınan seyirciler, alkışlarıyla destek oldular.

    bu ülkenin başka bir noktasında ise maviş eşme'nin 40'ı çıkmamış oğlu ayaz, camı olmadığı için çerçevesi naylonla örtülen odada zatürreden öldü. eşi askerde olan maviş hanım'ın arkasında maddi destekçi kimse yoktu, her yoksula yetişemeyen devlet onlara da yetişememişti çünkü beslemesi gereken çok yandaşı ve kaçırması gereken milyon dolarları vardı.

    eminim maviş hanım da oğlu ayaz incinmesin isterdi.

    http://www.radikal.com.tr/…_zaturreden_oldu-1167883

  • 1) fakir ülke insanları tatile gidecek bütçeyi denkleştirmekte ciddi güçlük çeker, bu yüzden çoğu vatandaş tatile gidemez.

    2) gidemedikleri için de tur şirketlerinin fazla müşterisi olmaz. bu durum maliyetleri daha da arttırır.

    3) bir de bunun yanına, tatile gitme alışkanlığı yoz batılı bir davranış görüldüğü için, devlet bunu iyice yüksek vergilerle şişirir.

    4) buna karşılık fakir ülkelerin en gelişmiş hava savunma sistemlerine, asla üretmeyecek olsalarda yerli ve milli tanklara ihtiyacı vardır.

    5) bu askeri harcamaların ödemeleri, yurt dışından yabancı para birimleri ile yapılmaktadır. bunun için geri kalmış, fakir ülkelerin döviz ödemelerine çok fazla ihtiyaçları vardır.

    6) sonuçta o dövizin dünya ile rekabet eden bir pazarda gelebilmesi için geri kalmış ülkeler yabancılara, kendi vatandaşlarına uygulamak asla akıllarına gelmeyen vergi indirimleri yaparlar.

    7) kısacası geri kalmış ülke vatandaşı hemen her konuda olduğu gibi turizm konusunda da aynı hizmeti batılının beş misline almak zorunda kalır.

    (ek bir madde olarak verelim; birçok zaman beş misli fiyatı verdiğinde bile, tek başına tatile giden bir erkek olduğu için zaten otellere de alınmazlar. anayasada kimseye cinsiyeti dolayısıyla ayrımcılık yapılamaz yazsın, yersen).