hesabın var mı? giriş yap

  • evliya çelebi’nin anlattığına göre 1. viyana kuşatması sırasında surlarda açılan bir gedikten şehre dalan osmanlı askeri çerkes dayı, sonrasında içeride tek başına olduğunu fark eder ve şehit olana kadar çarpışır. kral ferdinand bu büyük kahramanı şehit olduğu eve defnettirir. gâvur sokağı’ndaki (strauchgasse) bu evin köşesinde çerkes dayı’nın kılıç sallayan bir heykeli bulunmaktadır: görsel
    görsel

    bu heykel viyana'nın heidenschuss meydanı ile strauchgasse'nin kesiştiği 1 numaralı montenuovo sarayı olarak bilinen binanın birinci katında yer almaktadır.

    ekleme: heykelin bulunduğu yerin google haritalar üzerinden tam konumu: adres

    konum bilgisi için mr scary nickli yazara teşekkür ediyorum.

  • başbaşa bir ortamda, yanyana oturmaktasınızdır. sohbetinizin kelimeleri azalmaya, sesleriniz biraz daha gırtlağa inerek çatallanmaya başlar. artık birbirinizin dudaklarına, birbirinizin gözlerinden daha sık bakmaya başlamışsınızdır farkında olmadan ki bunu farkettiğiniz anda süratle kaçırırsınız gözlerinizi gözlerine. ve dudaklarınızı istem dışı ıslatmaya başlarsınız, sanki sizin tahmin etmediğinizi diliniz dudağınıza haber vermektedir. kafalar birbirine biraz yaklaşır, yaklaştığından daha az uzaklaşır, biraz daha yaklaşır ve çok az daha uzaklaşır. en sonunda gözler kapanır, kimse kendini diğer dudağa doğru itmez, ikisini birbirine çeken bambaşka bir güçtür artık. tatlı tatlı, hafif bir şekilde öpüşmeye başlarsınız. dudaklardaki tedirginlik tükürüğe karışmaktadır yavaş yavaş. tatsız hayatın tadının o dudaklarda olduğunu anlar ve daha da tatmak istersiniz. kalbiniz boğazınızda atmaktadır artık. hızlanmaya başlar bir yandan da ona dokunursunuz. o narin boynu tuttuğunuz an karşınızdakinin masumiyeti içinizi titretir. hayatın karmaşıklığına inat, elleriniz saçlarının içinde rahatça dolaşır. artık deli gibi öpüşüyorsunuzdur ve içinizden belki de şu düşünce geçer " bu mutluluk sonsuza kadar sürse ya da şu an ölsem de beni bu tarifsiz huzuruma gömseler keşke"

  • kendisi new york'ta, kardeşi pensilvanya'da okumuş olan abd patentli haluk'un çıldırması durumudur.

    mağdurum da mağdurum...

  • kontak kapatmasının benim için anlam ifade etmeyeceği olaydır. çünkü zaten bulamıyorum yani olmayan birşeyin hayatından çıkması bana bir kayıp yaratmaz.

  • cem yılmaz merdiven altı yerlerde çıkarak, karikatür dergilerinde çizerek, tamamen yeteneğiyle bugüne geldi ve kendisini çıkarttı. başlık da, başkasının "yeni cem yılmazlar çıkarırız" demesi karşısında haklı olarak, öfkelenerek ettiği söz. bu kez olmaz, evet (bkz: cem yılmaz'ı yedirmeyiz)

  • dünyada bir milyardan fazla türk olsaydı muhtemelen çirkinliğin tanımını değiştirirdik! hepi topu 70 milyonla çok iddialı işler çıkarabiliyoruz.

    yazarın notu: ne kadar ırkçı ve ayrımcı bir başlık lan bu! sözlükteki hindistanlı arkadaşları klavye başına çağırıyorum.

  • yaygın kanının aksine vardır böyle bir durum..

    şu şekilde gelişir:

    dekoltesi görünen bir bayan görüldüğünde, "hanfendi ayakkabınızın bağı çözülmüş", veya, "hanfendi yere para düşürmüşsünüz" şeklinde uyarılır.

    dekoltesi görünen kız ister istemez öne eğilecektir.

    siz ne sanmıştınızki?

  • kafalar karışmış! bu sebeple önce konvertibilite ile başlayalım.

    bir ülke parasının başka ülkelerin parasına çevrilebilmesine konvertibilite, bu tip para birimlerine de konvertible para diyoruz.

    her ülkenin ekonomik gücü ve kaynakları farklı olduğu için, paralarının değerleri de birbirinden farklıdır. bu sebeple paralar arasında çevrim olduğu zaman, bu farklar çevrime yansır. buna da parite diyoruz.

    iki ülke aralarında ticaret yaparken, olası parite değişikliklerinden daha az etkilenmek için güçlü para birimlerini tercih ederler. bu para birimlerine de rezerv paralar diyoruz.

    mesela; fransa, zambiya'ya şarap ihraç ediyor olsun. fransa, şarap karşılığını zambiya kvaçası olarak almayı tercih etmeyecektir. çünkü zambiya'nın ekonomik gücü ve kaynakları, zambiya kvaçası'nın değerini -dalgalanmalara karşı- koruyabilecek güçte değildir. bu yüzden daha güvenli bir para birimi (rezerv para) üzerinden ticaret yapmak isteyecektir.

    ama bu demek değildir ki, bir zambiyalı fransa'ya gittiğinde elindeki kvaça'yı bozdurup, euro alamayacak. şayet fransa tarafından kambiyo kısıtlamasına tabi değilse, zambiyalı kvaçasını bozdurup euro alabilecektir.

    yani bir paranın konvertible olması, uluslararası ticarette kullanılması için yeterli değildir. aynı zamanda rezerv kabul edilmesi gerekir.

    dolar ve euro, bu parayı basan ülkelerin gücü ve kaynakları açısından güvenilir bir para birimleri kabul edildikleri için, hem konvertible hem de rezerv paralardır.

    ancak her iki para birimi de (diğer ülkelerde olduğu gibi) bir süredir, herhangi bir kıymet karşılığı basılmıyor.

    amerikan doları'nı diğer para birimlerinden ayıran şey, amerikan merkez bankası'nın yabancı para birimi rezervi tutmuyor oluşu. buna karşın diğer tüm ülkelerin merkez bankaları, amerikan dolarını rezev para olarak tutmak zorunda kalıyorlar.

    bu yüzden amerikan merkez bankası, dolar emisyonunu iç piyasa borç stoğuna göre arttırıp azaltıyor. yani piyasaya sürülen para (altın vs. karşılığı değil) amerikan halkı ne kadar borç oluşturabilir? kriterine göre arz oluşturuluyor.

    unutmayın! amerika, bireysel olarak dünyanın en çok tüketim yapıldığı ülkedir. dolayısıyla ülke tüketiminin önemli bir kısmını dışarıdan tedarik etmek zorunda kalıyor. iç piyasaya sürülen dolar da bu talebi karşılamak üzere iç piyasa üzerinden, ithalat ile dış piyasaya dahil oluyor.

    ayrıca amerika demek kredi demektir. kredi skorunuzun, adli sicil kaydınızdan daha önemli olduğu bir ülke amerika. iç piyasadaki borçlanmaya bağlı finans enstrümanları sayesinde, uluslararası finans fonlarını da beslemiş oluyor. o finans kurumları, uluslararası finans işlemleriyle doları dünya genelinde dolaşıma çıkarıyorlar.

    buna rağmen fed, iç ve dış piyasalardaki dolar emisyonunu kontrol etmek için sıkı bir para politikası uygulamak zorunda kalıyor. kimi zaman faiz yükseltip amerika dışındaki doları amerika'ya çağırarak, güç kaybeden doların kan tazelemesini sağlıyor. kimi zaman da dolar emisyonunu arttırıp, iç piyasanın hareketlenmesine destek veriyor.

    amerika'nın dünyanın en büyük cari açığa sahip ülkesi olması ve bunu dert etmemesinin sebebi, doların çok güçlü bir rezerv paraya sahip olması ve amerikan bankacılığının dünya finans sistemi üzerindeki olağanüstü etkisidir.

  • yakında valizini toplar, topkapı sarayı'na gidip "artık burada kalacam derhal burayı terk edin" der.

    deli ibrahim'in genleri buna taşınmış.