ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yabancı dizi film ve kitaplarda türk atıfları
-
persepolis'ten geliyor: "ben de atatürk gibi yapacağım, iran'ı modernleştireceğim ve ondan bir cumhuriyet yaratacağım."
hazar ergüçlü'nün pavyon dansı
-
fragmanı izledim ara hesap 40 bin geldi
elif çakır
-
"izne" ayrıldığını duyunca heyecandan çişim geldi. hemen deri kıyafetlerimi giydim, kabataş'a geçiyorum.
sofra bezinde kuruyup kalan pirinç tanesi
-
çocukluğumdan kalan iç burkan bir detay. sabah kahvaltı yaparken görüldüğünde dün akşam yemeğinde pilav yediğimizi hatırlatır.
bazen hayatı sofra bezinde kuruyup kalan pirinç tanesi modunda yaşarız. sevdiklerimiz gitmiş, hayattan beklentilerimiz azalmış, hoşlandığımız kıza mesaj yazmışız, görmüş ama cevap vermemiş.
atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun.
avustralyalı karikatüristin rte karikatürü
-
cumhurbaşkanımızın şiddet dilini kullanması gerçekten de başta biz olmak üzere herkesi üzdü ki avustralyalılar tepki gösterdi.
nefreti nefretle yenemeyiz.
karikatür
edit: ingilizce bilmeyen bir arkadaşımızın isteği üzerine çeviri
--- spoiler ---
"dedeleri gibi tabutta dönerler" diyor rte
"...evlatlarınız bizim bağrımızdadır. huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır..." diyor mustafa kemal atatürk.
--- spoiler ---
merlin
-
13. yüzyılda ingiltere'de merlin'in kafasına atacak domatesi nereden bulduklarını merak ettiren dizi. domatesin suçluların kafasına atılabilmesi için önce amerikanın keşfedilmesi, ordan buraya domates gelmesi, papalığın bir süre domatese karşı çıkması falan lazım. sonra bir ara ekilmesi büyümesi vs.
stadyumda yaşa mustafa kemal paşa diye bağırmak
-
bazılarını rahatsız ettiğine göre daha yüksek sesle söylenmeli.
savaş ay
-
öncelikle allah rahmet eylesin.
ama ne kadar duayen gazeteci, ne kadar örnek gazeteciydi bilemem.
zira 14 aralık 2004 g-mall yangını'nda yaptığı habercilik ile kendi kalitesini herkese ispatlamıştır.
sinemada yangın çıkmış, insanlar içeride mahsur kalmış ve yoğun dumandan etkilenmişler.
itfaiyeciler sinemada mahsur kalanları tahliye etmeye çalışırken rahmetli savaş abimiz olay yerine bir minibüs ile ulaşıyor ve ulaşır ulaşmaz minibüs içinden her yeri siyah boyalı olarak çıkıyor ve başlıyor kamera kaydetmeye...
olaya şahit olan itfaiyeciler şaşkın zira adam minibüsün içinden çıkıp itfaiyecilere "içeride durum çok kötüydü tahliye neden gecikti" gibi sorular soruyor ve itfaiye amiri kendi işine bakmasını söyleyerek tersliyor abimizi.
tabii rahmetli gidiyor bu sefer başka kimselere, içeriden çıkan insanlara, durum çok kötüydü ne hissediyorsun diye soruyor, birisi "aa savaş abi sen içerdemiydin ben görmedim" diyor.
bunların hiçbiri yansımadı kameralara...
ama yangın güvenliği ile ilgilenenler, itfaiyeciler kendisinin programını seyredince hemen anlıyorlar düzmeceyi...
çünkü; sinemadaki yoğun dumana maruz kalmış herkesin ağız ve burun bölgeleri havadaki nem ile beraber nefes alıp verdikçe is yüzünden simsiyah olmuşken sadece savaş ay'ın ağız bölgesi bembeyaz ve yüzünün her yeri sıvama usulü simsiyahtı...
bu olay ayyuka çıktı, savaş ay önce yalanladı, sonra itiraf etti.
işte böyle bir haberciydi, olmadığı yerde varmış gibi davranarak insanlara düzmece şekilde haber ulaştıran...