hesabın var mı? giriş yap

  • adam köylü zaten. doğma büyüme beypazarlı. para ve mevki bozmuyor adamı. imelihin gözlüğü fiyatına 3 takım elbise düzer. dekatlon marka spor ayakkabı giyen adam harama el uzatmaz.

  • ülkenin büyük sinemacısı, sinema oyuncusu. kendisi sinema eleştimeni atilla dorsay'a şöyle diyor:

    "sen zaten benim adımı hala bilmiyorsan, baba sen zaten bırak sinema köşesi yazmayı..."

    bu adam 3 tane recep ivedik filmi çekti diye türk sineması'nın duayeni sanıyor kendini. atilla dorsay senin adını bilse ne olur, bilmese ne olur?

    abicim bu egonun kaynağı nedir, nedir bu özgüven? çektiğin filmler alt tarafı recep ivedik be... atilla dorsay emek sineması'nın yıkılmasını protesto ederken bu adam o'na laf sokmanın derdinde.

    bazen kendini bile aşıyorsun şahan.

  • cumhurbaskanina hakaret etse yarın sabah gözünü nezarette açardı. ulkenin kurucusuna kufrediyor birde ustune utanmadan mahkemeye gidip entry sildiriyor pezevenk.

  • arabanın her parçasını kendisi kontrol etmek isteyen, hisli sürücüdür. şimdi mesela motordan çıkan gücün lastiklere iletilmesinde sürücünün bir etkisi var mı? yok. peki ben ne yapıyorum? daha parktayken, arabanın pistonlarını ellerimle çeviriyorum, arabaya hükmetmek mükemmel bir his. arabanın fren disklerini sürücü mü sıkıyor? hayır. peki ben ne yapıyorum? sürücü koltuğunun altından açtırdığım tünel ile acil olmayan frenlemelerde, sol lastikteki fren diskini elimle sıkıyorum, kontrol çok önemli. bazen fren diskini sıkıp, bırakıp, sıkıp, bırakıp abs etkisi bile yaratabiliyorum. bütün bunların yanında vitesim tabi ki manuel. araba üzerinde ancak böyle hakimiyet kurabiliyorum. ayrıca sürekli esp kapalı geziyorum, bir lastiğe kısa süreli frenleme gidecekse, onu da ben yaparım.

  • 4 ekim 1992 günü, amsterdam'ın schiphol havalimanı'nından tel-aviv'e gitmek için kalkan israilli el al hava yollarına ait 4x-axg kuyruk tescilli, 1862( one-eight-six-two) uçuş numaralı boeing 747-258f modeli kargo uçağı kalkışından 13 dakika sonra amsterdam şehrindeki büyük bir apartmana çakıllır ve 4'ü uçakta, 39'u apartmanda olmak üzere 43 kişi hayatını kaybeder.

    4x-axg kuyruk numaralı boeing 747'nin düşmeden önceki resmi

    uçak schiphol havalimanı'nın 01 sol (01l) pistinden yerel saatle 18:22'de kuzey başla kalkışını yaptıktan 5 dakika sonra, 6500 feete yükseldiğinde sağ taraftan gelen bir sarsıntı ve gürültüyle sağ tarafa doğru yatıp irtifa kaybetmeye başlar. pilotlar başta ne olduğunu anlamazlar. kokpit ikazlarından sağ kanatta bulunan 3 numaralı motorun yangın ikazı verdiğini görürler. (747'lerde 4 motor vardır. 1 ve 2 numaralı motorlar sol, 3 ve 4 numaralı motorlar sağ kanattadır)

    uçağın yana yatmasından ve motorun kaybedilmesinden mütevellit pilotlar amsterdam kuleye mayday ikazından bulunurlar.

    pilotların o andaki ses kaydını dinlemek için
    pilot: el al one eight six two mayday mayday, we have an emergency
    atc: el al one eight six two, roger

    kule bu andan sonra pilotlara hava alanına geri dönüp dönmeyeceklerini sorar, pilotlar geri dönmek istediklerini belirtir. 6500 feette bulunan uçağın tekrar piste inmesi için şehrin üzerinde en az iki tur atması gereklidir. bu yüzden kule pilotlara dönüş yönlerini bildirir. önce 90 yönüne, sonra 260'a ve 270 yönlerine dönmesini söyler. uçak 260'tan 270 yönüne dönerken pilotlar kuleye 4. motorun da devre dışı kaldığını bildirirler.

    pilotların o anki ses kaydı
    -schiphol one eight six two we have an emergecny number three and number four engine.... two seven for landing

    burada kaptan acil iniş için 27 pistini seçer. kule 2. turunu atan uçağa gerekli yönleri ve irtifaları verir. pilotlar iniş için hızı yavaşlattığında, yaklaşık 1500 feet irtifada uçağın kontrolleri kaybedilir.
    ses kaydı
    pilot: we have a controlling problem
    kule: you have a controlling problem as well, roger.

    uçağın kontrollerinin zayıflamasının ve hızının da azalmasının ardından pilotlar flapleri sonuna kadar açar fakat bozulan her iki motorun bulunduğu sağ kanattaki flaplerin uç kısmı açılmadığından uçağın dengesi iyice bozulur ve uçak doksan derecelik bir açıyla amsterdam'ın bijlmermeer adında kalabalık bir mahallesinde bulunan büyük bir apartmana çakılır.
    düşüş anı ses kaydı
    pilot: going down...eh...one eight six two, going down, going down, copied going down

    uçak kalkışından 13 dakika sonra, 18:35'de çok fazla insanın yaşadığı bir apartmana çakılır ve apartmanı ortadan ikiye böler. apartmanda yaşayan 39 kişi hayatını o an kaybeder ve pek çok insan da yaralanır. kazadan sonra apartmanın görüntüsü
    bunun yanında uçakta bulunan 4 mürettebatta o an yaşamını yitirmiştir.

    olayın hemen ardından kaza anında denizde teknesi içinde bulunan bir kişi uçağın iki motorunun uçak havadayken suya düştüğünü gördüğünü iddia eder. yapılan araştırmalar sonucu uçağın motorları kaza bölgesinde bulunamaz ve bu adamın verdiği ifade doğrultusunda denizin içerisinden motorlar çıkarılır. her iki motorun da aynı anda kopup düşmesi tel aviv'e askeri mühimmat taşıyan uçağa yapılmış olması muhtemel bir roket saldırısını gündeme getirir. çünkü her iki motorun da aynı anda düşmesi imkansızdır. yapılan incelemelerde 3. motorun kanada bağlı olduğu yerdeki fuse pin adı verilen pinlerin zamanla deformasyona uğradığı anlaşılır. motoru tutan bu üç pinden biri daha önceden kırılmış ve geri kalan iki pin de üçüncü pinin yokluğundan ileri gelen zorlamaya dayanamayarak kırılmıştır.

    bu resimde kazadan çok önce kırılan fuse pin yuvası görülebilir.
    resme dikkatlice bakıldığında sol yuvanın sağlam, sağ yuvanın kırık olduğu görülebilir. kırık yuva üzerinde iki adet kırılma noktası göze çarpıyor. kırılma alanlarından üstte duranın üzerine doğru bir metal çapağı uzadığı dikkat çekiyor. o metal çapağı fuse pin yuvasının kazadan çok önce koptuğunun ispatıdır.

    3. motorun neden ve nasıl düştüğü bu sayede açıklığa kavuşmuş ve terör saldırıları ihtimali ortadan kalkmıştır. fakat asıl soru 4. motorun nasıl olupta aynı anda düştüğüdür. bunun üzerine uzun süre kafa patlatan ve araştırma yapan yetkililer 4. motorun düşme sebebinin uçaktan kopan 3. motorun 4. motora çarpması olduğu kanısına varmışlardır. yani 3. motor kanattan ayrılır ayrılmaz 4. motora çarparak koparmıştır. bu sırada dış flaplerin hidrolik sistemi devre dışı kalmıştır. dış flaplerin devre dışı kalması demek uçağın düşük hızda havada durmaması demektir. daha kötüsü slatlerden sağ kanatta olanı zarar görmüş fakat solda olanı sağlamdır. bu da iki kanat arasında taşıma kuvveti dengesini altüst etmiştir. uçağın sağa doğru yatıp doksan derece dönerek çakılmasının sebebi flap ve slatlerden kaynaklanan iki kanat arasındaki mutlak denge durumunun bozulmasıdır.

  • gündemi değiştirecek bir tweet'tir.

    tam metni ;

    artık yeter abd uşağı hdp nin 3 kuruşluk oyunu alacağız diye,milyonlarca türk milliyetçi, atatürkçü insanı üzüyorsunuz..çadır mahkemelerini kuran,apo mektubu okutan, osla da kirli pazarlıklar yapan,13 milyon sığınmacıyı göndermeyiz diyenlere oy vermeye mahkum ediyorsunuz insanları..net ve açık olalım pkk terör örgütüdür,apo cezaevinden tabutla çıkacak,sığınmacılar derhal gönderilecek demekten çekinmeyelim!!

  • eski türkçede yanmak (geri dönmek, tekrar etmek) diye bir fiil vardı. bunun alev almak olan yanmakla ses benzerliği hâriç bir ilişkisi yoktur.

    bu kökten türeyen yankı, (sesin geri dönmesi), yansıma (ışığın geri dönmesi), yanıt (verilen soruya cevap vermek, dönüt), yeni (geri dönen tekrar eden örneğin: yeni ay yani tekrar görünen geri dönen ay) türemiştir.

    yunus emre: "ben yürürüm yane yane." derken belki de yanarak aramak değil de döne döne aramak, her yere bakmak demek istemiştir.

    edit: kaynak, nişanyan sözlük

  • ülkesini işgalcilerden savunması, işgal altında olan bir ülkede ve hatta şehirde halkıyla mücadele etmesi bile “batıya sempatik gözükmeye çalışmak” olarak lanse edilmeye çalışılan zelenski'nin fotoğrafı.

    adam ukrayna'dan gitse, “kaçtı bakın işte!”

    ukrayna'da kalsa, “batıya şirinlik yapıyor.”

    rusya'ya teslim olsa, “bak nasıl sattı hemen kahraman diyordunuz.”

    savunmaya devam etse, “halkını tehlikeye atıyor niye ülkenin anahtarını ruslara vermiyor ki?”

    ne yapsın, ne istersiniz sevgili işgalci sevdalıları?