ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ali ağaoğlu'nun klozeti
-
kendisi sürekli ormanın içine ettiğinden ayrıca klozet kullandığını düşünmüyorum.
türklere sorulan salak sorular
-
topluca muhabbet esnasinda bana donup:
- turkler de zaten arap, degil mi?
- nasil yani?!?
- ikisi de musluman, dolayisiyla turkler de arap...
- e o zaman ruslar da ingiliz?
- ho?
- siz de hiristiyansiniz ingilizler de hiristiyan?
- hmm evet ben cok yanlis dusunmusum, sorry...
cem yılmaz defne samyeli acun ılıcalı deren talu
-
ben 24 yaşındayım ve 44 yaşında bir dul bayanla evlendim. kendisinin de 25 yaşında bir kızı var. babam ise bu kız ile evlendi. böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu. bunun üzerine kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu. hanımımın ve benim geçen sene bir oğlumuz oldu. oğlum hanımımın kızının erkek kardeşi oldu, aynı zamanda babamın da eniştesi. bir de üvey annemin erkek kardeşi olduğu için dayı oldu. anlıyacağınız benim oğlum benim dayım oldu. babamın eşi sene sonunda dünyaya bir erkek çocuğu getirdi. o babamın oğlu olduğu için benim de erkek kardeşim, ve de kızımın oğlu olduğu için de torunum. yani ben torunumun erkek kardeşiyim. ayrıca bir annenin evladının babası eşi olduguna göre ben de eşimin kızının babasıyım ve kızımın erkek çocuğunun erkek kardeşiyim. kısacası kendimin büyükbabasıyım..
ajdar anık lyric generator
-
"otisabi"
ipe sapa gelmez
saptan ipe gitmez
topluma mal olmaz
daldan dala konmaz
sabi sabi sabi sabbirini
oti oti oti oti otisabirani
havadaki kuşlar
klavyeyi tuşlar
banyodaki duşlar
sıcak suyla haşlar
oti oti oti oti otttirini
sabi sabi sabsabbarani
aristoyu andın
tiridine bandın
güllaç güllaç güllaç
sütlaç sütlaç sütlaç
sabi sabi sabi sabbirini
oti oti otissa bararani
farkındalığı yüksek olan bireylerin yalnızlaşması
-
bu ikisi arasında kesinlikle doğru orantı vardır. farkındalığınız ne kadar artarsa o kadar yalnızlaşıyor ve kafa dengi insan bulmakta zorlanıyorsunuz. etrafınızdaki insanların yaptığı çoğu şey boş ve anlamsız gelmeye başlıyor. hatta dönüp geçmişinize baktığınız zaman kendinizin de ne kadar boş birisi olduğunuz yüzünüze tokat gibi çarpıyor ve zamanında ben de dışarıdan böyle mi gözüküyordum diye kendinizle ufak bir çatışma yaşıyorsunuz.
fakat bu durumun en güzel yanı ise bu durumun farkına varmış olmanız. işte tam bu farkındalık noktası sizin yalnızlığınızın kesiştiği nokta oluyor. bundan sonra hayatınıza alacağınız insanları adeta bir elekten geçirir gibi sorgulamaya başlıyorsunuz.
sizi mutlu ve mutsuz eden şeyleri daha net ayırt edebiliyor, hangi tarzda insanların size iyi hissettireceğinin ayrımını daha iyi yapabiliyorsunuz.
insanın kendisine yapabileceği en iyi şeylerden birisi budur. farkındalığınız arttıkça kendinizi daha iyi tanıyor ve aslında etrafınızdaki insanlarla çok yüzeysel ve saçma ilişkiler kurduğunuzun farkına varıp kendinizin kıymetini daha iyi biliyorsunuz. bu durum da beraberinde güçlü olmayı getiriyor.
çünkü sahte ilişkiler yerine kaliteli ve bilinçli bir yalnızlık her zaman daha iyidir.
the batman
-
böylesine karanlık bir filmin kulağa hoş gelen ilginç ayrıntıları da mevcut. gelin onlara bir bakalım.
robert pattinson "the batman" filmi için deneme çekimlerine gittiğinde aynı zamanda christopher nolan'ın tenet (2020) filminin de provalarında bulunuyormuş. batman rolünün deneme çekimlerine gitmeye nolan'dan izin alırken ailesiyle ilgili acil bir işinin çıktığı yalanını söylemiş. ancak nolan'ın, pattinson'ın batman için deneme çekimlerine gittiğinden haberi varmış. hatta pattinson resmi olarak batman rolüne kabul edildiğinde bunu hiç kimseye söylememesine rağmen nolan gelip batman rolünü aldığı için onu tebrik etmiş. aslında bunda şaşılacak bir şey yok; çünkü nolan warner bros. ile daha önceki filmlerinde de yakından çalışmış bir isim. onlardan bilgi almış olması pek muhtemel.
filmde bruce wayne karakteri, ünlü müzisyen kurt cobain'den esinlenerek yaratılmış. yönetmen ve senarist matt reeves ilk sahneyi yazarken bir yandan da nirvana dinliyormuş. zaten filmin tanıtım fragmanında da nirvana'nın something in the way parçası kullanılmıştı.
batman'in maskesinin altında gözlerinin etrafı için siyah makyaj kullandığını apaçık gösteren ilk film bu olmuş. aslında önceki batman filmlerinde de batman gözlerinin etrafını siyaha boyuyor olmasına rağmen o filmlerde batman maskesini çıkarır çıkarmaz bu makyaj kayboluyordu. normalde bir çekim hatası olmasına rağmen nolan bile bu makyajı korumayı tercih etmemişti. fakat reeves, komik duruyor olsa da gerçekçiliği bozmamak adına makyajı ilk defa bizlere açıkça göstermiş oldu.
reeves, the riddler karakterini oluştururken zodiac lakaplı kimliği hala bilinmeyen ünlü seri katilden az da olsa esinlenmiş.
colin farrell penguen makyajı ile tanınıp tanınmayacağını görmek için starbucks'a kahve içmeye gitmiş ve beklendiği üzere kimse onu tanımamış.
zoe kravitz ve robert pattinson, oynadıkları rollerin önceki sahipleri olan michelle pfeiffer ve christian bale'den aynı tavsiyeyi almışlar: "giyeceğiniz kostümün tuvalete gittiğinizde çıkarılmak zorunda kalmayacağından emin olun!".
matt reeves'in kafasında, senaryoyu yazarken batman rolü için hep robert pattinson varmış. pattinson'ın good time (2017) filmindeki performansını beğenmesinin ardından bu rol için başka herhangi bir ismi hiç düşünmemiş.
matt reeves filmini yaratırken "batman: ego", "batman: year one" ve "batman: the long halloween" çizgi romanlarından esinlenmiş.
pattinson deneme çekiminde ilk olarak val kilmer'ın batman forever (1995) filminde giydiği kostümünü denemiş; ancak kostümün kafası olmayınca george clooney'nin batman & robin (1997) filmindeki kostümünü giymek zorunda kalmış.
filmde batman'in ilk olarak gözüktüğü metro istasyonu sahnesinde batman'in ağzından dökülen "i am vengeance!" sözü pattinson'a aitmiş, yani doğaçlama sonucu ortaya çıkmış.
filmin henüz çekim aşamasındaki geçici ismi (working title) "vengeance" imiş.
penguen rolü için jonah hill ile görüşülmüş; ancak kabul etmemiş. söylentiye göre kendisi the riddler rolünü oynamak istemiş.
filmin yönetmeni matt reeves ile tim burton'ın bu film sonrası ilginç de bir ortak noktaları oluştu. biliyorsunuz reeves bu filmden önce planet of apes üçlemesinin ikinci ve üçüncü filmleri olan dawn of the planet of the apes (2014) ve war for the planet of the apes (2017) filmlerini yönetmişti. aynı şekilde tim burton'ın da kariyerinde hem batman (1989) ve batman returns (1992) hem de planet of the apes (2001) filmleri bulunmakta.
bu arada filmde, karakterlerin ağzından sadece bir kez batman kelimesini duyuyoruz. riddler'ın batman'e bıraktığı kartların üzerinde batman yazıyor olmasına rağmen batman sözcüğü karakterlerin ağzından sadece bir kez çıkıyor. onu da batman'in kendisi, gordon'a "bu işin sonu geldi sanırım" dediğinde gordon "neyin" diye soruyor ve bunun üzerine batman, "batman'in" diye cevap veriyor. ancak bu konuda yanılıyorsam beni düzeltin lütfen.
son olarak, elleri ve ayakları batman ve gordon tarafından kelepçelenen penguen'in ismine yakışır şekilde yürütülmesi de gözlerden kaçmadı hani.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
sınıf öğretmeni ablamın az önce yazılı okurken "güler misin ağlar mısın" diyerek gösterdiği yanıt da bunlardan biridir.
http://i.imgur.com/yaxsizk.jpg
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
şu an buradalar, iki tane ilkokul 3 bebesi. pek şatırlar. bi vasıtayla "ödevlerine yardımcı olur musunuz?" ricasıyla gönderilmişler.
- ne istiyorsunuz bakalım siz şimdi.
- örtmen dedi ki; güneş sistemiyle ilgili resim.
- tamam çıkaralım.
- bilgi.
- yazdırırız şimdi.
- bi de şiir.
- (tüm büro) ahahahhaaa, güneş sistemiyle ilgili şiir olur mu çocuum ya?
- (çok ciddi) örtmen istedi, vardır.
yoksa yazıcaz mecbur bi dörtlük en azıdan. misal "plüton'un acısı"
kedi kısırlaştırmaya 600 tl isteyen veteriner
-
ikna yöntemiyle kısırlaştırıyor hayvanları galiba.
edit: 6 senede 4 kere link yeniledim, bu ne la.
zaruri edit: burada yiğit özgür'ün bir karikatürü vardı. zatı şahaneleri de karikatür paylaşanlara dava açmaya başlamış. o nedenle siliyorum. şu alemde tek bir kral var o da umut sarıkaya.
yakılan askerlere solcuların sahip çıkması
-
şaşırtıcı değildir. çünkü solcu olmamak:
ihaledir
ayakkabı kutusudur.
içinde işçilerin öldüğü madenin kapısında selfiedir.
madenci yakınına tekmedir.
ağaç kesmektir, derelere hestir.
bunu yapma diyenlere coptur, gazdır.
sokak arasındaki son tekmedir.
cihatçıyı hastanede ağırlamak sonra da işidi lanetliyor gibi yapmaktır.
para alınca mavi marmara konusunu kapatmaktır.
rusya' ya ses çıkartamayacağını anlayınca halep dememiş gibi yapmaktır.
pişkinliktir.
kararı yok hükmünde sayıyoruz
-
az önce cnntürk ekranında gördüğüm yazı. arka planda ömer çelik.
yani diyorlar ki ap istediği kararı alsın biz yok sayıyoruz. napcanız, akp genel merkezinde 7şerden iki takım kendi kendinize müzakere mi etceniz? "avrupa birliği" yerine "avruba dirliği"ni mi kuracaksınız? lise münazarası mı düzenleyeceksiniz?
(bkz: abidas)
(bkz: nikke)
(bkz: nev balans)
link
edit: imla
edit2: "ab'li yetkililer kendi görüşlerini kurumlarının görüşü olarak yansıtıyorlar " diyor bir de. ya ne olacaktı, yazılı bir kitaptan ya da bir liderden mi alacaklardı talimatları? el kaldır indir olayı o mecliste olmayınca şaşırdınız herhalde.
edit3: link eklendi
edit 4: minnak çocukların yürekleri ısınsın, gözleri gülsün, büyüyünce ne feodal ağaların ne de terör örgütlerinin eline düşmesin, eğitimli birer birey olsunlar diye (bkz: oyuncaklar otostopta)
diyanet'in antalya'da 5 yıldızlı otel kapatması
-
500 diyanet personeli için alanya'da 5 yıldızlı alan xafira deluxe resort hoteli'ni 5 günlüğüne kapatmışlar.
https://twitter.com/…k33/status/1465695467598057475
ekonomik çöküşün ortasında vergilerimizle şu anda açık büfe keyfi yapıyorlar. oradan dönüp millete porsiyonlarınızı küçültün, israftan kaçının, 2 kilo yerine 2 adet domates alın diyecekler yüzsüzce.
odtü sticker sorunsalı
-
çözümü çok basit olan sorunsal: arabayı satıp at almak. çünkü bildiğim kadarıyla bu konuda yasalarda bir boşluk var. hep merak ederdim a1 kapısına fırtına gibi esen doru atım üzerinde gelsem ne olur diye. yaptım, olacak! yok henüz yapmadım ama en büyük hayalim bu. "hocam öğrenci misiniz? yalnız sticker yoksa alamıyoruz." diyemezler çünkü kedi köpeklerin sticker'sız girip çıktığını biliyorum. atımı da dört nala bölüme sürdükten sonra dekanlık kapısı önünde şaha kaldırıp kişneterek en yakın iğde ağacına park edeceğim. trafik kilit takmaya gelirse taktırmaz, basar çifteyi. otostopçu da alırım gerekirse oturturum arkama. bir kişi bir kişidir. yaparım bilirsin.
tamamlayıcı emeklilik sistemi
-
kıdem tazminatına çökmek için ismini de tes ( tamamlayıcı emeklilik sistemi ) koymuşlar. şimdi gerizekalıya anlatır gibi anlatayım. bu sistemde ki olayı.
işveren şu an için kıdem tazminatı durumunda brüt maaş üzerinden aylık %8,3 civarı bir ödeme yapıyor. tes denen ucube sistemde ise hükümet işverene diyor ki eskiden 8.3 yapıyordun şimdi 5.3 yapacaksın. bak sana her ay için %3 kar edeceksin bir de diyor istediğin adamı kıdemi var diye kovamamazlık etmeyeceksin. kovacaksan istediğin an kov. tazminat isterse sen değil ben uğraşırım.
salak işçilere de diyor ki sen zaten her işverenden tazminat alamıyordun bu sistemde kendinde işten ayrılsan tes'te olan parana bir şey olmayacak. yanlız sistemde söylenmeyen şeyleri aşağıda yazayım.
işçi işten çıkartıldı, sistemde biriken tazminatını 60 yaştan önce çekemiyor. hatta 60 yaştan sonra da nakit olarak çekemiyor. hükümet diyor ki o parayı peşin sana yedirmem. emekli maaşına azar azar ekleyerek sana veririm diyor. işin enteresanı ev alacaksan tes'de biriken paranın sadece %10 civarını kullanabilirsin. hem ev aldın hem de o sene evleniyorsun o zaman da diyor ki tes'de biriken paranın sadece %20'sini kullanabilirsin. kağıt üzerinde evlenerek tes'te ki parayı çekmeye çalışanlar içinde demişler ki sadece tek bir evlilikte o paranın %10'unu alabilirsin. ikinci evlilik bizi bağlamaz demişler.
bunun dışında tes denen sistemde işçinin maaşından da %3 kesinti yapılacak. yani işveren 30 günün 19'günün parasını ödiyecek işçi ise kalan 11 günün parasını ödeyecek. ancak işçi o parayı istediği an değil hükümet nasıl uygun görürse öyle kullanabilecek. kısaca bu sisteme destek veren çalışan kişi beyin yerine saksı taşıyordur.
gece çorapla uyumak
-
şehrinde doğalgaz; evinde kalorifer, klima olmayan ve karbonmonoksit zehirlenmesinden korktuğu için sobalı odada yatamayan üşüyen insandır. herkes saten gecelikli bihter anasını satayım.