hesabın var mı? giriş yap

  • bugün saat 15.00'da başlayacak, s sports 2'den şifresiz olarak yayınlanacak olan formula 1 yarışı.

    önce bi pisti tanıyalım. pist şu şekilde: istanbulpark pist
    ilk olarak 2005'te yapılan istanbul gp, toplam 58 turdan oluşuyor. yarış saat yönünün tersinde koşuluyor. toplam pist uzunluğu 5338 metre. pistin en meşhur virajı olan 8. viraj 640 metre uzunluğunda ve pilotlar bu virajı tam gaz dönüyor; yaklaşık 5g'lik kuvvete maruz kalıyor. pistin en hızlı turu bugünkü sıralama turlarına kadar 1:24.770 ile montoya'ya aitti. 2005 yılındaki yarışın 39. turunda en hızlı turu atan montoya'nın bu derecesi hamilton tarafından 1:22.868 ile geçildi, hamilton pist rekorunu ele geçirdi.

    tanımı yapıp pisti kısaca tanıttıktan sonra hem şöyle bir yarışa kadar neler olmuş bir özetleyelim hem de yarın yarışı ilk defa izleyecek olanlara formula 1 yarışlarının kuralları ile ilgili basit bilgiler verelim.

    formula 1'de yarıştan önce pilotlar ve takımlar cuma günü iki, cumartesi günü bir olmak üzere toplamda 3 defa antrenman turları atar; cumartesi günleri ise sıralama turları gerçekleşir. bu sıralama turlarında pilotlar hangi dereceyi elde ederlerse pazar günü(yani bugün) yarışa o sıradan başlarlar.

    antrenman seansları: iki tanesi cuma, bir tanesi cumartesi sabah olmak üzere toplamda 3 defa gerçekleşir. pilotlar bu seanslarda araçları, pisti ve lastikleri denerler. hangi set lastiği kullanınca hangi performansı alacaklarını bu seanslar sayesinde öğrenen takımlar sıralama turları ve yarışta hangi stratejiyi uygulayacaklarını öğrenirler.

    sıralama turları: üç aşamalı olarak gerçekleşir. ilk aşama 18 dakika sürer. bu sürede piste çıkan sürücülerden en iyi 15 dereceyi yapanlar ikinci aşamaya geçerken 16-17-18-19 ve 20'nci sırada yer alan sürücüler bu aşamada elenir. ikinci aşama 15 dakika sürer. piste çıkan 15 pilottan ilk 10 tanesi son seansa katılmaya hak kazanır, 11-12-13-14 ve 15'inci olan sürücüler elenir. üçüncü aşamada 12 dakika sürer. bu sürede piste çıkan 10 pilot turlarını atar, en hızlı pilot pazar günü yapılacak olan yarışa ilk sırada başlar, diğer pilotlar da derecelerine göre sıralanır.

    drs (drag reducing system): drs, yarışlarda drs tespit bölgesi denilen belli alanlarda öndeki pilotla 1 saniyelik zaman farkı olduğu durumda otomatik olarak aktifleşen, arka kanadın bir kısmının yere paralel konuma gelerek açılması sayesinde aracın daha az hava sürtünmesine maruz kalarak düzlüklerde daha hızlı gitmesini sağlayan bir sistemdir.
    drs açık/kapalı hali
    sadece geçiş yapan araç drs kullanabilir. önceki yani geçilecek olan araç bu esnada drs kullanamaz. drs, kullanımına izin verilen alanlar haricinde(yukarıdaki istanbulpark'ın pist haritasında drs bölgelerinin nereler olduğunu görebilirsiniz) kullanılamaz. drs sıralama turlarında önce herhangi bir araç vb olup olmadığına bakılmaksızın drs bölgelerinde serbestçe kullanılabilir.

    drs'nin yanında bir de ers var. nedir bu ers? kısaca özetlemek gerekirse, bir f1 aracı motoru ortalama 600 beygir güç üretir. ers ise motora ek olarak 160 beygir civarında güç üretiyor. nasıl sağlıyor? normal motora ek olarak egzozda ve frenlerde oluşan ısı enerjisini geri dönüştürerek oluşan bu ekstra gücü motora gönderiyor. böylece pilotlar hızlanırken veya geçiş yaparken bu ekstra gücü kullanarak kendilerine avantaj sağlıyorlar.

    lastik çeşitleri:
    f1'de takımlar pistlerin, rakiplerinin ve hava şartlarına göre lastik seçiyor ve adeta birer lastik savaşına giriyorlar. f1'e sadece pirelli lastik sağlıyor. yarış günleri pirelli hangi set lastikleri getirirse takımlar onu kullanıyor. f1'de ağırlıklı olarak 3 olmak üzere toplam 5 çeşit lastik var:
    1- sert lastik(h): çevresi beyaz renk şeritlere sahip olan lastiktir. dezavantajı zor ısınması, diğer lastik setlerine göre pilotlar sert lastikle daha yavaş turlar atar. avantajı ise ömrü diğer lastiklere göre daha çok dayanmasıdır.
    2- orta hamur(m): çevresi sarı şeritlere sahiptir. takımlar ve pilotlar tarafından en çok tercih edilen lastik tipidir. dayanıklılığı ve performansı dengelidir.
    3- yumuşak set(s): çevresi kırmızı şeritlere sahiptir. avantajı yüksek hız sağlamasıdır. dezavantajı ise en çabuk biten/yıpranan lastik türüdür. bu lastikler çabuk tükendiği için pilotlar orta hamura göre daha erken pit-stop yapmak zorunda kalırlar.
    4- ıntermediate green(ı): çevresi yeşil şeritlere sahiptir. ıslak zeminlerde kullanılır. yoğun yağış yoksa ıslak zeminde maksimum yere tutuş sağlar. dayanıklıdır.
    5- wet blue(b): çevresi mavi şeritlere sahiptir. yoğun yağış ve aşırı kaygan pistlerde kullanılır.

    öncelikle cuma ve cumartesi günleri neler olmuş onlara bakalım.

    1- birinci antrenman seansı (cuma 11.30):
    geçen yıl türkiye'de gerçekleşen yarışta pilotların ve takımların en çok şikayet ettikleri şey, piste yeni atılan asfalt sebebiyle yol tutuşunun yoka yakın olmasıydı. hatta bu yüzden fia bu sene resmen eşeğini sağlan kazığa bağladı ve yarışa günler kala pistin özel sulama vb yoluyla asfaltı aşındırıldı ve yol tutuşunun daha yüksek olması hedeflendi.

    işte geçen yıldan kalan bu endişelerle başlayan birinci antrenman seansını ilk dakikalarında pilotlar piste çıktıklarında gördüler ki geçen yıla göre çok daha iyi bir yol tutuşu var. yumuşak set lastikler pistin yol tutuşu ile birleşince pilotlardan özellikle geçtiğimiz yıla göre çok daha hızlı turlar izledik.

    seans öncesinde hamilton motorunda yaptığı değişiklik sebebiyle(f1'de pilotlar öyle kafalarına göre motor ve motor parçalarını değiştiremiyorlar. her değişiklik sonrasında belli bir yaptırıma maruz kalıyorlar) 10 sıra geriden başlama cezası aldı. haliyle hamilton sırala turları sonunda kaçıncı olursa üzerine +10 sıra eklenecek ve bu şekilde yarışa başlayacak.

    seansın ve pistin açılışını fernando alonso yaptı, piste çıkan ilk isim oldu. seansta en yüksek hıza 332,4 km/h ile yaşlı kurt kimi raikkonen sahip oldu.

    bu seansın en hızlısı lewis hamilton olurken max verstappen ikinci sırayı aldı. ilk antrenman seansında detaylı sıralama ise şu şekilde oldu:
    birinci antrenman seansı sonuçları
    tabloyu biraz özetlemek gerekirse, ilk 5'te yer alan tüm pilotlar yumuşak hamur lastik kullanmışlar. hamilton bu seansta verstappen'den yarım saniye daha hızlı olmuş. pilotlar ilk seansta ortalama 25'er tur atmışlar. verstappen mi yavaştı yoksa leclerc mi hızlıydı bilinmez ancak bu iki pilot arasındaki fark sadece 0,051 saniye oldu.

    2- ikinci antrenman seansı: (cuma 15.00)
    seansın açılışını perez yaptı ve piste çıkan ilk isim oldu. 12 ve 14'ün virajda pilotlar istanbul trafiğini resmen piste yansıttılar ve pilotlar zaman turlarına başlamadan önce bu bölgede yavaşladılar, bu da bir trafik oluşmasına sebep oldu.

    latifi seansta tur derecesine atarken 9'uncu virajda spin attı ve pistin ilk aksiyonu da böylece gerçekleşti.

    leclerc 1.24.102'lik derecesiyle seansın en hızlı turunu atsa da arkasından turunu tamamlayan hamilton 1.23.840'lık turuyla en hızlı turu atan pilot olma unvanını leclerc'ten aldı.

    bu kez spin atan isim 6'ncı virajda gasly oldu.

    tüm bu durumlarla birlikte ikinci antrenman seansı tamamlandı ve hamilton ilk sırayı alırken leclerc ikinci sırada yer aldı. detaylı sonuç tablosu şu şekilde:
    ikinci antrenman seansı sonuçları

    grafiği değerlendirmek gerekirse pilotlar bu seansta piste orta hamur lastik setleriyle çıktılar ve yumuşak hamur lastik setlerine göre daha hızlı turlar attılar. yine ilk 5'te yer alan isimler aynı tip lastik tipini tercih eden pilotlardan oluştu. ilk seansta verstappen'den sadece 0,051 saniye yavaş olan leclerc orta hamur lastiklerle birlikte verstappen'de 0,225 saniye daha hızlıydı.

    bu seansta raikkonen'in su içtiği düzeneğin arızalanması ve ayaklarına su gelmesi ve takımla bu konuda yaptığı telsiz konuşmaları izleyiciler için seansın eğlenceli anlarıydı. o anlar: video

    devamını piste gireyim yazarım. yazmam belki de. bakıcaz.

  • hakim der ki: sarhoş bir kadına tecavüz etmenin kabul edilebilir bir şey olduğunu bir an için bile söylemiyorum.

    sözlükte başlık açılır: sarhoş kadın tecavüzü hakeder.

    (bkz: sen yazma ulan ayı)

    edit: başlık ilk açıldığında sarhoş kadın tecavüzü hakeder şeklinde idi.

  • akşamki sokak çağrısı ile artık ülkeyi karıştırmak isteyen istihbarat örgütlertinin bir aparatı olduğu ortaya çıkan şahıs.

  • yaklaşık 10 saat kadar oldu aşıyı olalı. herhangi bir yan etki, ağrı, acı olmadı. aşılar bize bilimin sunduğu en büyük nimetlerden biri. %10 bile fazla koruma ihtimali olsa yine de olurdum. aynı oy vermek gibi sırası gelen herkesin aşıyı olması hepimizin ülkeye, topluma ve insanlığa borcu.

  • -öncelikle alacağınız kitapları yayınevlerine göre listeliyoruz.
    -ardından kitapları internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerden bulup yapılan indirime ve kargo ücretine bakarak bir hmm çekiyoruz.
    - sıra en önemli kısım olan hangi yayınevinin satış yerinin nerede olduğunu bulmaya ve kendi kitaplarında ne kadar indirim yaptıklarını öğrenmeye geliyor ki, bu işi burada ben üstlenerek sıralıyorum:

    iletişim yayınları:
    cağaoğlunda, s. ahmet durağında indikten sonra beyazıt yönüne doğru çıkarken adliyenin paralelinde uzayan yokuştan yukarı çıkıyoruz ve karşımıza bir park çıkıyor. parka girip tam karşımızdaki çıkıştan değil de sol taraftaki çıkıştan çıkınca karşımıza iletişim han'da bulunan iletişim yayınevi çıkıyor.
    indirim: %35 - defolu kitaparda % 50

    ithaki yayınları:
    cağaloğlundan gülhaneye inerken yurtiçi kargonun olduğu sokaktan aşağıya doğru sol kaldırımdan yürüyerek iz yayınlarını geçiyoruz, hemen sonraki binada karşımıza çıkan hana girip 3. kata çıkıyoruz. aynı zamanda ilk nokta adıyla da satış yapan ithakinin satış yerini bulduk.
    indirim: %35

    ayrıntı yayınları:
    bab-ı ali, diğer adıyla cağaloğlu yokuşundan (iran konsolosluğunun aradan fıydırarak) sol kaldırımdan aşağıya doğru devam ederken göreceğimiz ilk ya da ikinci sokağın köşesinde bulunan ayrıntı yayınlarının esas yeri karşımıza çıkıyor.
    indirim: % 35 ile kimi zaman 50'ye kadar çıkabilir. hatta çok iyi ve yardımsever sahibi sayesinde bazı kitapları ücretsiz bile alabilirsiniz.

    yapı kredi yayınları (yky):
    eh bunu bilmeyen yoktur zaten, istiklal caddesinde galatasaray lisesi'nin karşısında.
    indirim: % 25

    ötüken yayınları:
    istiklal caddesine gelmişken galatasaray'dan taksim meydana doğru caddenin sağ tarafından gidiyoruz. benetton'a kadar gelince hemen sağımızda (yerini tam hatırlamadığım ama kime sorsan söyleyecek olan) ötüken yayınlarını görüyoruz. zaten tabelamsı bir şeyi de var.
    indirim: % 35 -40

    kabalcı yayınevi:
    beşiktaştaki şubesi zaten kocaman ve ortada duruyor ama gene de bilmeyenler için: ıhlamurdere caddesinin girişinde garanti bankasının yanında, ya da alkım kitabevinin hemen çaprazında, 2. noterin tam karşısında.
    bakırköy şubesi için: capacity'nin bulunduğu cadde üzerinde.
    indirim: kendi yayınlarında % 50

    imge yayınları:
    gene cağaloğlundaki cağalolu yokuşundan değilde hemen paralelindeki ankara caddesi üzerinden aşağıya inerken hemen solda.
    indirim: bunlar cimriler en fazla % 20

    yordam kitap:
    ithaki yayınlarının bulunduğu sokağın en üst kısmında sol kaldırımda. kafayı yukarı kaldırırsanız anında görürsünüz.
    indirim: %35, kapital (marx) için ise cilti versiyonda en son % 50 indirim yapıyorlardı.

    can yayınları:
    istiklalde aslıhana giderken, yani nevizadeye bağlanan sokaktan bir önceki sokakta sol kaldırımda.
    indirim: bu kendini biraz fazla beğenmiş yayınevinin indirimleri pek işe yarar değil. yok denecek kadar az.

    sosyal yayınlar:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin tam karşısında.
    indirim: kendi yayınlarında % 50. mükemmel çevirilerle hazırlanmış kitapları klasikler için çok iyi bir kaynak oluşturur. öneririm.

    dergah kitabevi:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin karşısında bulunan köfteci ramiz'in bulunduğu sokağa giriyoruz. dümdüz ilerleyince zaten karşımıza çıkacak.
    indirim: kendi yayınları ya da başka yayınlar farketmeksizin % 20 - 35 arası süper indirimler yapıyorlar. eğer ki istediğiniz kitabevinin yayınevine uzaksanız buradan alabilirsiniz.

    -eh şimdi sıra gidip kitapları internette % 15 - 20 gibi saçma indirimlerle satan sitelerden değil de çok daha hesaplı olan yayınevlerinin kendi yerlerinden almaya geliyor, ki üzerine cebinizde kalan paralarla yayınevlerinin bulunduğu genelde gezilesi olan s. ahmet, taksim, cağaloğlu gibi yerlerde bir güzel çayımızı kahvemizi içerken kitaplarımızı kurcalıyor ve mutlu oluyoruz.
    bonus: nerede kaldı bu kargo vs. gibi sinir bozucu durumlarla uğraşmadan, anında ve kitabı inceleyerek satın alma güzelliği.

    not: aklıma geldikçe yeni entryler ile yeni yayınevleri ve yaptıkları indirimlere ilişkin bilgiler vereceğim. ayrıca ders kitapları nereden alınır nasıl ucuza getirilir gibi ipuçlarından da bahsederek günümüz öğrencilerinin bütçesini dengeye sokabileceğimi düşünüyorum.
    not 2: benim yazdıklarım istanbul için geçerlidir. diğer şehirlerde bulunan yazarlar da kendi şehirleri ile ilgili yardımda bulunurlarsa herkese büyük faydaları dokunacaktır.

    (bkz: kişisel kitap festivali)
    (bkz: paramızı kaptırmıyoruz)

  • şu sosyal medya ve gerçek hayatta pek çok adres isteyen gördüm, hiçbiri fiile dönüşmedi. ilk gördüğüm fiile dönüşen kavga 3 kız arasında oldu. hem de ağıza burna diz atmalı. çok korkutucu canlılar gerçekten.