hesabın var mı? giriş yap

  • bazen öyle sayılar karşıma çıkıyor ki sonucunda tam sayı çıkmayacağını düşündüğümden bölmeye bile tenezzül etmiyorum. hayatın insanın karşısına neler çıkaracağı hiç belli olmuyor. sanırım 91/7 de bunlardan biri. hayat işte.

  • fenerliyim. entrylerime girip bakilabilir. fakat daha da galatasarayi agzina alan fenerlinin amina koyayim ben. baskalariyla sidik yaristiracaginiza bi uyanin akillanin da su takim duzelsin artik

  • evrenden çeşitli sıcaklık istatistikleri:

    141679 * 10^27 kelvin
    planck sıcaklığı. büyük patlamadan 10^-43 saniye sonra evrenin sıcaklığı.

    13*10^18 kelvin
    büyük hadron çarpıştırıcısında yaşanan ağır nükleer dönüşümlerin sıcaklığı.

    10^13 kelvin
    büyük patlamadan 100 mikrosaniye sonrası sıcaklık.

    4*10^12 kelvin
    proton - antiproton tepkimelerinde oluşan sıcaklık.

    10^11 kelvin
    type ii supernova'nın sıcaklığı.

    10^10 kelvin
    büyük patlamadan 1 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.

    10^9 kelvin
    büyük patlamadan 100 saniye sonra her şeyin sıcaklığı.

    5,1*10^8 kelvin
    tokamak füzyon test reaktöründeki plazma sıcaklığı.

    10^8 kelvin
    kontrollü nükleer füzyon sıcaklığı.

    13,6*10^6 kelvin
    güneş'in çekirdek sıcaklığı.

    29727 santigrad derece
    atom bombası patlamasından 1 milisaniye sonra oluşan sıcaklık.

    27727 santigrad derece
    yıldırım sıcaklığı.

    14727 santigrad derece
    tungstenin kritik noktası.

    9667 santigrad derece
    sirius a'nın yüzey sıcaklığı.

    5505 santigrad derece
    güneş'in yüzey sıcaklığı.

    5377 santigrad derece
    dünya'nın çekirdek sıcaklığı.

    3550 santigrad derece
    elmasın erime noktası.

    3410 santigrad derece
    tungstenin erime noktası.

    1749 santigrad derece
    kurşunun kaynama noktası.

    1650 santigrad derece
    bir uzay mekiğinin atmosfere girme sıcaklığı.

    1557 santigrad derece
    bunsen ocağı alevi sıcaklığı.

    1538 santigrad derece
    demirin erime noktası.

    1397 santigrad derece
    mavi gaz mumu alevi sıcaklığı.

    1064 santigrad derece
    altının erime noktası.

    1027 santigrad derece
    lav sıcaklığı.

    660 santigrad derece
    aluminyumun erime noktası.

    464 santigrad derece
    venüs'ün ortalama yüzey sıcaklığı.

    326 santigrad derece
    kurşunun erime noktası.

    233 santigrad derece
    kağıdın yanarken sahip olduğu sıcaklık.

    163 santigrad derece
    kibritin yanarken sahip olduğu sıcaklık.

    100 santigrad derece
    suyun kaynama noktası.

    80 santigrad derece
    sıcağa en dayanıklı hayvan olan pompei solucanının yaşadığı sıcaklık.

    58 santigrad derece
    dünya üzerinde kaydedilen en yüksek sıcaklık. el aziziye - libya (1922)

    48 santigrad derece
    avrupa'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. atina - yunanistan (1977)

    42 santigrad derece
    insanlar için ölümcül vücut sıcaklığı.

    37 santigrad derece
    ortalama insan vücut sıcaklığı.

    35 santigrad derece
    kaydedilen en yüksek deniz sıcaklığı (kızıldeniz).

    33 santigrad derece
    tereyağının erime sıcaklığı.

    15 santigrad derece
    antarktika'da kaydedilen en yüksek sıcaklık. vanda station (1974)

    2 santigrad derece
    buzdolapları için tavsiye edilen sıcaklık.

    -39 santigrad derece
    civanın donma noktası.

    -89 santigrad derece
    dünya üzerinde kaydedilen en düşük sıcaklık. vostok station - antarktika (1983)

    -196 santigrad derece
    nitrojenin kaynama noktası.

    -205 santigrad derece
    uranüs yüzeyindeki ortalama sıcaklık.

    -210 santigrad derece
    nitrojenin donma noktası.

    -220 santigrad derece
    neptün yüzeyindeki ortalama sıcaklık.

    -229 santigrad derece
    plüton yüzeyindeki ortalama sıcaklık.

    -259 santigrad derece
    hidrojenin kaynama noktası.

    -269 santigrad derece
    sıvı helyumun kaynama noktası.

    -270 santigrad derece
    uzaydaki ortalama sıcaklık.

    -272 santigrad derece
    bilinen en soğuk ortam olan bumerang nebula'nın sıcaklığı.

    -272 santigrad derece
    helyumun donma noktası.

    -273,149999999 santigrad derece
    laboratuar ortamında üretilen en düşük sıcaklık. low temperature labratory - helsinki (1999)

    -273,15 santigrad derece
    sadece teorik olarak mümkün olan entropinin minimum değerine ulaştığı nokta. mutlak sıfır.

    kaynak: rasmussen college
    *** copy paste değil, alın teri.

  • yıllar sonra biraz merak biraz da hevesten başvurmuştum sınava. hazırlığım yok, sınavın şekli hakkında bile bir fikrim yoktu. dedim, doğaçlama yaparım, falan.

    ama işte öyle olmadı sözlük. son on beş günümü lanet olası bir öksürüğün pençesinde geçiriyorum. her şeyi demedim ama geçmiyor, azalmıyor bile delirmek üzereyim. neyse işte ben bu öksürükle idare ederim, artık baya alıştım bir şey olmaz hallederim, dedim. sonra aklıma aylardır sınava hazırlanan çocuklar geldi. benim öksürüğüm yüzünden sınavlarından olsalardı nasıl bir vicdan azabı çekerdim bilmem.
    vazgeçtim hayallerimden, güzel sanatlardan hatta gastronomiden. girmedim sınava, çok mutsuzum şimdi. sabah kalktım ama yapamadım ya günah diye.
    ne bileyim iyi mi yaptım.
    herkes için hayırlı olsunlar dilediğim sınav. içimde ukte kalacak sınav.

  • çöp dediği adamların öğrencisi olmayı dahi beceremeyip bulgaristan'da okumuş son cv bükücü, atanamamış nihat doğan.

  • sinemaya gitmeyi hiç sevmeyen beni bile fragmanıyla sinemaya davet eden ve pişman etmeyen film.

    --- spoiler ---

    o kadar güzel alt metin hazırlanmış ki her sahnesi size bir şeyler anlatıyor. hayatta en çok istediği şey olan tvye çıktığı anı hayal ederken bile annesinin kendisi ile gurur duymasıyla övünüyor. sonra annesinin kendisini kandırdığını ve çektiği acılara annesinin sebep olduğunu anlıyor. hayatta annesinden başka kimsesi olmayan biri için inanılmaz bir yıkım.

    babasını bulduğunu düşünürken yine kabul görmüyor ve hatta aşağılanıp yumruklanıyor.

    kendisini ''normal'' olmaya zorlayan devlet bile tedavi sürecini sonlandırıp ilaç desteğini kesiyor. doktorun deyimiyle ''onun gibi insanları umursamıyor''

    hayranı olduğu şovmen onu tv'ye çıkarıp rezil ederek prim yapıyor. ''hadi bize bir şaka yap'' derken bile 2 kelimede bir araya girip onu küçük düşürüyor. kendisine ait koskoca bir şovu olan bir adam hayatı boyunca bu 5 dakikayı hayal eden bir adama o şansı bile çok görüyor.

    çalıştığı yerdeki arkadaşları kendisiyle alay ediyor, patronu hakaret edip kovuyor, hastanenin kapısı bile jokeri görünce açılmıyor.*

    aslında asansörde kendisine gülümseyen bir kadının hayaliyle bile hayata tutunabilecek naiflikte olan bir karakterin toplum tarafından bir katile dönüştürülmesini izliyoruz.
    --- spoiler ---

    film hem oyunculuk hem de anlattığı şeyler bakımından bence kült bir film olmaya aday. izlemeyen herkesin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.

  • muhakkak ki başka denize kıyısı illerde de benzer problemler vardır ama istanbul'da artık iyice limitlerinden çıkmış, diğer insanların hafta sonu gezintilerini sabote etmeye başlamış olay. balıkçılığı ya da olta balıkçılığını yasaklayacak değiliz ama bu işin yapılacağı yerlerin artık belirlenmesi şehir için elzem hale gelmiş görünüyor. zira bu hobiye/işe gönül vermiş insanların belli ki şehirde yaşayan diğer insanları önemsediği ve umursadığı yok.

    sahil şeridi olduğu gibi bu arkadaşların işgali altında. yürüyüşe çıksanız ya kafanızın üstünde misina gezecek ya oltanın denize sallanmasını bekleyeceksiniz. banklar ise tamamen bu insanlara ait. olta takımları, kovalar, balıklar için rezerve. olmasa bile balık artıkları ve kokudan zaten kullanmak mümkün değil.

    hani deseniz ki sadece belli yerlerde böyle, oraya değil de başka yere gidelim. ama değil boğaz sahili boydan boya işgal altında. tek bir yürüyüş yolu yok ki balıkçıların istilası altında olmasın da rahat rahat hava alınıp, kafa dinlenilsin. bir de belediyenin çevreciliğe büyük katkısı olan yeni dolgu alanları filan tamamen bu işe bırakılmış gibi.

    bu işin bir şekilde önüne geçilmeli ve avlanma için belli alanlar insanlara gösterilerek yürüyüş yollarının ve boğaz kıyısının herkesin kullanabileceği hale getirilmeli. ha olacak değil ya işte yazıp ümit etmiş olalım.

  • bilinen en güçlü asittir. elinize bir damla damlatsaniz hiç yokmuş gibi içinden geçer. geçmekle kalmaz tüm elinizi anında eritir.

    teflona işlemez. elinize dökdüğünüzde bir saniyede eritecek güçte olan şey teflon tavada uslu uslu durur. kimya işte. böyle garip işliyor.

    fakat muhafazası zordur. suya karşı anında tepkime oluşturur. havadaysa su molekülleri olduğundan anında patlar. saklamanın tek yolu nemden arındırılmış teflon kaplar. zaten satın alınabilecek bir asitte değil.

    edit: iphone işlememesi hakkında video clickbait ve yalandır. bırak iphonenu yedi sülalesini eritir o asit.

  • başıma sıkça gelen bir durumdur. oldukça ilginizi çeken bir konu üzerinde okuma yapmaya başlamışsınızdır. bak ben hiç bu açıdan düşünmemiştim, hay allah ya, çok doğru yerlere değinmiş dersiniz ve birden olan olur. dahi anlamındaki da ayrı yazılmamış, soru eki olan "misin" kelime gövdesinden ayrılmamıştır. işte o zaman size değişik gelen şeyleri dile getiren yazar, sizin için sümüğünü balon yapan bir bebeye dönüşmüştür. bunu sık yaşıyorum. içimde uyanan merak, okumamı heyecanla istese de bir nevi hastalık olan diğer imlacı taraf; yeter lan daha de nerede birleşik ya da ayrı yazılır bilmiyor diyen taraf galip gelip merakımı öldürür. üzücü bir durum, bunu harflerin yerleri karıştığında veya yanlışlıkla eksik yazıldığında hissetmem ama o "da" ayrı olmalı, soru eki gövdeden ayrılmalı, yalnış diye yazılmamalı arkadaş. ayıp oluyor ama.

  • büyük ev ablukada, son feci bisiklet, yüzyüzeyken konuşuruz ve benzeri gruplardan sonra enteresan isim sıkıntısı çeken yeni indie gruplarımız için açılmasını elzem bulduğum başlık. maksat vatana millete hizmet olsun, gençlerin önü açılsın.

    günün isim önerileri:

    olmadı onu öyle yapalım
    tavuk ye
    biberona oturak
    acayip sevimli yorgan mafyası
    kerbela disko
    g.ö.t.
    bükük tasolarını
    tam orası
    mervelerdeyiz
    son peygamber sosis köpek

    muhtelif günlerde güncellenecektir.