hesabın var mı? giriş yap

  • az önce almanya'daki kuzenimin söylediğine göre, istanbul'a uçak bileti bulamadığı için taksiyle yola çıkmış teknik direktör. ayakkabı bile giymemiş adam, terlikleriyle ve gazi eşofmanıyla apar topar çıkmış evden.

    edit: lan yazık adama be. aykut istifasını geri alınca öyle ortada kaldı adam. 7 bin euro taksi parası da cabası...

  • başlık: beyler bu başlıkta yadsınamaz kelimesini
    entry 1: cümle içinde kullanıyoruz

    entry 2: yadsınamazını kaçırdım kaza edicem

  • fotoğraf resmen big band.
    arka sıra soldan sağa: bass gitar, elektro gitar, davul
    orta sıra soldan sağa: mahmut hekimoğlu, solist, trompet, obua
    ön sıra soldan sağa: billy (klavye), back vokal ablalar ve en sağda saksafon.

  • daha da kötüsü aslında bunun farkında olmak; ama içine doğduğun hayatın uyuşturucu durgunluğuna kapılıp savrulmaktır.

    önce iyi bir eğitim almadığını bilirsin içten içe; ama tutulduğun yarışın anlamsızlığının farkında olmama rağmen düzene boyun eğip vasat bir insan olursun.

    insanlar bir yerlerde hayatını yaşarken, boş insanların boş muhabbetlerini dinlemek zorunda kalırsın; dinlemezsen yalnız kalırsın ve asosyallikle suçlanırsın; dinlersen de bombok kafalı biri olursun.

    bu düzen üzerine bir pislik gibi yapışır. silmeye çalıştıkça daha çok bulaşır; öyle kalakalırsın. ilişkiler yüzeysel ve vasattır. öyle dandik bir çevren vardır ki, iyi bir şeyler yapmaya çalışmak demek, delirme noktasına gelinceye kadar ödün vermek demektir. sorgulayan bireyler, hem aşağılanır, hem yalnız bırakılır, hem de ümitsizlik içinde boğulmasına göz yumulur.

    garip, kasvetli ve kötümser bir yorum gibi görünebilir ama değildir; çünkü bu toplumsal zehrin kendini nasıl da felç ettiğini bazen çok geç anlarsın; bazen de hiç anlayamazsın. umutsuzluk bir yandadır; ortağım doblo'yu x'e sattım; beylikdüzünden y saatte geldim; bilmemneyi gördün mü survivor'da elendi iyi oldu diğer taraftadır.

    ilginç bir boktur bu anlatmak zor.

  • e5 kıyısında 5 metrekare boş alan görse orada güllerden türk bayrağı, çiçeklerden boğaz köprüsü, çakıl taşlarından büyükşehir belediyesi amblemi, irice taşlardan kız kulesi yapmaya çalışan bir fantastik insandır, zannediyorum ibb park ve bahçeler müdürlüğü bordroludur.

    ki en son kız kulesi çalışmasında iyice kendini aşmış, cam çerçeve de getirtmiş, kız kulesini yatay manada sıfırdan inşa etmiş, tebrik ediyorum. (boğaziçi köprüsü çamlıca tarafında metrobüs duraklarına gelmeden...)

    düz yeşillik, çimen de güzel biri bu adama anlatsın rica ediyorum.

  • 6-7 yaşlarinda 1 türk 1 avrupali cocukla dixit denen oyunu oynuyoruz geçen ay tatil yöresinin birinde.

    turk cocuk surekli hile yapiyor, bizi kandirmak icin blöf bile yapiyor, acayip numaralar çekiyor. tamam bizde de öküzlük var çok gülüyoruz vs

    avrupali cocuk bi turlu anlayamiyor hile yapilmasini. biz her turda belki o da blöf yapmiştir diye oyunu ona göre oynuyoruz ama yok. cocuk her seferide dürüstçe oynuyor oyunu ve hep düşük puan aliyor tabi.

    cocuk bi turlu hileye neden gerek duyuldugunu, neden hile yapmasi gerektigini anlayamadi la. hilenin mantigi anliyor ama neden bunu yaptigimizi anlamiyor.

    adam 7 yaşinda alayimizdan ahlakli ve kaliteli bi insan cikti.

  • - evet beyler şimdi hep beraber biraz gaz alıyoruz.

    + ne diyelim başkanım?

    - sen 300-500 göçmen yakaladık de, sen sınırları kale gibi koruyoruz de, sen bu arkadaşlar misafir zaten gidecekler de. hadi bakalım.

    + ama başkanım ümmet, himmet, ensar falan filan!

    - şişti olm ortam kör müsün, onu sonra söyleriz.