hesabın var mı? giriş yap

  • flash belleklerin dine hizmeti...

    kuran.pdf yüklenmiş, düşük hafızalı ve bir ucundan asılabilen flash belleklerin seri üretimini yapan bir firma olsa diyorum. tutar diyorum.

  • araştırmanın kısmen de olsa bir geçerliliği varsa eğer bunun sebebi, virüsün sigara içenlerin ciğerlerinde tutunacak bir dal, içine sızıp çoğalacak doğru düzgün bir hücre bulamamasından kaynaklıdır.

    bu iyi midir, kötü müdür siz karar verin artık.

  • kendisi ile 5 senelik beraberligimizden dolayi rahatlikla kalem oynatabilirim.

    kucukken bir arkadasimin babasinin bizi saga sola gotururken kullandigi saab 9000 ile basladi bu askim. guzel araba tirnak icinde mercedesdir bir cok kisi icin benim icin de saab olmustu..bu sevginin seneler sonra gen haritasinda haplogrup n (m231) oldugumu ogrendikten sonra rasyonel temellere de oturtmus oldum.

    saab 9-5 yanlis hatirlamiyorsam ilk defa 1997 de piyasa cikti, 2001 de ilk faceliftden gecmisti (saablar cok degismez aslinda) 2004 de yine gm sagini solunu degistirdi ve bana gore basarisiz bir makyajdi.

    benim istedigim 2001-2002 model duz vites bir aero idi. bulundugum memlekette duz vitesli versiyonu bulmak oldukca mesakatli. uzun sure aradiktan sonra upstate, ny da tam istedigim ozelliklerde bir tane aero yakaladim. ilk test drive, herhangi bir sorun yok yanimda dealer ile yaptik. test drive dan sonra ben arabayi inceleme bahanesi icinde biraz kaldim. kullanma kilavuzunun icinde eski sahibinin sigorta kagidini yakalayip caktirmadan haciladim. carfax raporunda aracin herhangi bir kusuru bulunmuyordu ve tek sahibi vardi. sahibi arabayi birakip 0 baska bir 9-5 almisti ama ise daha yeni girmistim ve sonucta avrupa araba menseili oldugu icin ocagima incir agaci dikme potansiyeli oldukca yuksekti. saticiya uzerinde dusunucem diyip evin yolunu tuttum. sigorta kagidindaki isimden arabanin eski sahibinin dr. stern oldugunu ogrenmistim. adama telefon acmak super kil bir hareket olmasina karsin duz vites saab sahibi bir doktorun "cool" olmali karinesi ile adamin ofisine telefon actim.

    doktor stern merhaba, sizden cok ozur diliyorum cevap vermeye bilirsiniz veya telefonu kapatabilirsiniz bla bla, arabanin icinde sigorta kagidini buldum ordan size ulasiyorum ben yeni mezun bir ogrenciyim, sizin arabanizi dealer da gordum, test drive yaptim arabanin herhangi bir sorunu var mi simdi japon arabasi kullaniyorum benim bu ocagima incir agaci dikmesin seklinde bir giris yaptim. durdu.evet beni aramaman lazimdi dedi..sonra kahkaha atti..ben o arabayi biraktim yeni bir saab daha aldim, ben boston da ogrenciligimden beri saadece saab kullanirim, arabanin herhangi bir sorunu yok sadece arka camurluga dikkat edersen vuruk olmasi lazimdi, karim garajdan cikarken vurdu onun disinda benim bildigim bir sorunu yok. bunca sene bosuna japon coplerine binmissin saablarla ondardan cok daha reliable dir yapti..bokunu yiyim stern amca diyip kapattim telefonu.

    dealer caktirmadan alel acele arabanin arka camurlugunu yaptirmisti. dondum siki bir pazarlik sonrasi arabayi aldim. o gunden beri de beraberiz kendisi ile. yag degistirmeler disinda ve ufak tefek polen filtresi, fren pabuclari degisimi disinda check engine light bile yakmadi. ufak bir chip tunning ile motor gucunu 290 bg e cikardim, zaten overboost yaptiginda kendisini yolda tutmak birhayli zor. 60-100 mil arasinda o efsanevi akselerasyonu o sinifta bir arac icin muthistir. iskandinav arabasi olmasindan sebep kisin icinde yolculuk edenler cok rahat ederler, 4 koltugu isitmalidir. cok ince dusunulmus ufak ayrintilar her daim insanda tebessum uyandirir. tamir bakimindan dusunuldugunun aksine cok pratik bir aractir bunda memleketinde ve soguk bir cok yerde polis araci olarak kullanilmasinin etkisi buyuktur.

    surusle ilgili problemlerine gelince genelde stabil ve duzgun bir yol tutusu olmasina karsin bu kadar yuksek tork ve gucu on tekerlere yuklemek muhendislik acisindan ciddi bir eksi. traction control bile olsa ciddi anlamda understeering sorunu var. ozellikle turboyu 1 dk boyunca maksimum peak te tuttugu sirada aracin onunu kontrol etmek sorun. basta 3. vitesde 100 km ile giderken patinaj cekmesi sevimli gibi dursa da profesyonel kullanimda cok ciddi bir handikap.

  • [6/9]
    fatih in gemileri karadan yurutmesi hadisesine geliyoruz. bazilari bunun gerceklesmedigini, gemileri oracikta yapip halice indirdigimizi soyluyorlar. zaten burada gemi dedigin de ufacik seyler, hatirlayalim. fakat yabanci kaynaklarin dahi cogunda karadan yurutmeden bahsediliyor bildigim kadariyla. elbette bize sisirile sisirile anlatildigi gibi degil. ilkin bu fatihin orjinal fikri falan degil, cok uzun zamandir denizci uluslarin yaptigi birsey. hatta cok yakin bir zamanda venedikliler lombardiya diyarlarinda savasirlarken, donanmalarini karadan yurutmusler; yani bir ihtimalle bir italyanin tavsiyesiyle girisilmistir. yelkenleri filan da acmis bizimkiler, artik ruzgarla daha kolay gitsin diye mi, dalga gecmek icin mi bilemem.

    tabii bu is yunanlilarin moralini bozuyor ama yine bize anlatildigi gibi kusatma dengesini bir anda altust etmiyor. hatta bu gemiler biraz zayif durumdalar ve yunanlilar bunu degerlendirmek icin geceleyin gizli bir saldiri yapmayi planliyorlar. karanlikta araya sizacak birkac gemiyle atese verecekler donanmayi. fakat plan bir gun gecikince cenevizlilerin kulagina gidiyor, onlari da bu ise ortak etmek gerekiyor. fakat onlarin bir gemi hazirlamasi birkac gun daha suruyor ve sultanin peradaki casuslarindan biri olayi ogreniyor. turkler cinlik yapmak icin haberleri yokmus gibi davraniyorlar ve gemiler donanmaya dogru yollandiginda peradan birileri bir fener isigi cakiyor (ampulle tabii, neon hem de) gemiler tam yaklasmisken karadan bizim toplar atese basliyorlar. gun agarana kadar carpisma suruyor ve yunanlilar birsekilde geri cekilmeyi basariyorlar ama arada bir gemi batiyor ve 40 kadar denizci yuzerek karaya cikiyor. tabii cikmasalar daha iyi olurmus cunku bizimkiler hava iyice aydinlanana kadar bekliyorlar sonra da surlardan gorunecek sekilde hepsini olduruyorlar. yunanlilar da zaten saldirilarinin ise yaramamasina da dellenmisler, 260 tutuklunun kafasini kesiyorlar surlarin ustunde.

    kusatma surdukce sehirdeki yemek sikintisi had safhaya ciktigindan, papa ile venediklilerin soz vermis olduklari kuvvetli filoyu iyice merak etmeye basliyor yunanlilar ve hizli ufak bir gemi yolluyorlar filoyu bulmak icin. imparator bu gemiden haber beklerken, sultan iyice sabirsizlanmis, tuneller kazdiriyor, ahsap kuleler yaptiriyor surlara dayamak icin, saldirilar duzenliyor. bu iki kara saldirisi da puskurtuluyor ama daha kotusu, tunel savaslari esnasinda (yunanlilar da karsidan tunel kazip, bizimkilerle cakistirinca ya iceri su basiyorlar ya da yikiyorlar) bir osmanli tuneli basilip, kidemli bir asker rehin aliniyor. eleman da iskence sirasinda tek tek tum tunellerin yerini anlatiyor ve ertesi gun hepsi yokediliyor. hatta buyukce bir tanesinin girisi, fatihin yaptirttigi o ahsap kulelerin tekinin altinda cikiyor. o kuleler de yikiliyor.

    fakat yunanlilarin bu ufak tunel zaferini elde ettikleri gunun aksami, gonderdikleri hizli gemi civar adalardan donuyor; ortada filo yok yardim yok, tek baslarinalar. bu geminin murettabina da ayrica saygi duymak lazim. herifler adalarda demirlemis, duzgun ruzgar bekleyen veya oyalanan bir filo gormeyince, yani artik istanbulun dusmesinin an meselesi oldugunu farkedince, basip italyaya kacabilirlerdi. anlatilana gore iclerinden sadece birisi bunu onermis ve istanbula donus yolculugunda can sikintisini gecirmek icin murettabatin geri kalani mutemadiyen adami dovmus. zaten bunlar elleri bos donunce herkes cokmus ama imparator murettabati bizzat tebrik etmis dondukleri icin.

    imparatora gelince, konstantinin de sehirden kacma imkani var bu sekilde bir gemiyle. zaten millet artik felaket tellalligini azitmis, omenlere, bulutlarin sekline filan bakip “yarin olmadi oburgun biteriz” gibi yorumlarda bulunmaya baslamislar. meger bu eski kehanetlerde istanbulun ve imparatorlugun dususu anlatiliyormus ve herkes o anin geldigini dusunmeye baslamis. dolayisiyla imparatorun yanindakiler, onun kacarak avrupada destek bulup sehre geri saldirmasini, olmazsa yonetimini surgunde devam ettirmesini filan soyleyip duruyorlar. muhtemelen kendi got korkularindandir. ama imparator, giderse sehrin savunmasinin zayiflayacagini ve moralin cokecegini dusunerek halkini yalniz birakmiyor.

    osmanli cephesinde de sabirsizlik had safhada. mayisin sonunda kusatma 7. haftasina girmis, ardiardina gelen yenilgiler milleti supheye dusurmus. sultan mehmet de tum prestiji kaybetme ve isyan tehlikesine karsin, cekilmeyi goze alamiyor. savasa karsi olan halil pasa sesini tekrar yukseltse de sultan’in diger danismanlari son bir genel saldiridan yanalar ve mehmetin de duymak istedigi zaten bu. yunanlilar da durumu anliyorlar ve saldiridan onceki gunler sehirde durmadan kilise canlari caliyor, torenler yapiliyor, latin ve yunan herkes birbirine veda edip, bir nevi haklarini helal ediyorlar. osmanli kampi ise son gun sessizlik icinde...(in in in innnn)

  • hep yakisikli erkeklerle dolu oldugundan, guzel kadinlara yer kalmamistir.

    biscolatalar, arkaya ilerleyelim, arkada yer var, kapi agzinda durmayalim...

  • parayla mutlu olmuyorsa paralarını alarak onu bu mutsuzluğundan kurtarabilirim dediğim açıklama.

    "fakirler malıma mülküme göz dikmesin." diye sarfedilmiş bir cümle yemeyin bunu.

    almancıların, akrabaları para istemesin diye "almanya bitti yeğenim" söylemine benziyor.

  • cumhurbaşkanı adayının neden imamoğlu olması gerektiğinin en güzel örneği değil mi?

    kaynak

    uzun video

    ne demişti ekrem imamoğlu? “adama, kişiye, kişilere, gruplara, cemaatlere ,vakıflara, derneklere hizmet işi bitti.”

    --- spoiler ---

    ibb imar müdürlüğü ekipleri, hiranur vakfı’nın sancaktepe’deki kaçak yapısını mühürledi. 5 blok için ruhsat alan, yapı ruhsatında bloklar arasını bahçe olarak gösteren hiranur vakfı’nın, mevzuata aykırı bir şekilde bloklar arasına kaçak külliye inşa ettiği tespit edildi.

    ilçe belediyesi gereğini yapmadı

    ibb imar müdürlüğü, 25 şubat 2022 tarihinde sancaktepe belediyesine kaçak yapının denetimi ve gereğinin yapılması için yazı yazdı. 3 ay süre geçtiği halde ilçe belediyesinden yanıt alınamadı. ibb imar müdürlüğü 6 haziran 2022’de yeni bir yazıyla ilçe belediyesine sorumluluğunu tekrar hatırlattı. 4 ağustos tarihinde ibb’ye yanıt gönderen sancaktepe belediyesi, işlemlerin devam ettiğini bildirmekle yetindi. ibb imar müdürlüğü 7 eylül 2022 tarihinde yapının ruhsatına ve mevzuata uygun hale getirilmesi için son bir resmi yazıyla sancaktepe belediyesi’ne sorumluluğu hatırlatıldı.

    kaçak külliye iskanı alınmadan kullanılmaya başlandı

    3 aylık yasal süre boyunca kaçak yapıya ilişkin herhangi bir işlem yapılmayınca ibb imar müdürlüğü ekipleri, mülkiyeti hiranur vakfına ait sancaktepe mahallesi, abdurrahmangazi mahallesi, 8905 ada, 3 parselde bulunan yapıya giderek henüz iskanı alınmadığı halde kullanılmaya başlanan ruhsatsız kaçak yapıyı, ‘yapı tatil tutanağı’ ile mühürledi.

    bundan sonra ne olacak ?

    mühürleme kararı ibb encümenine gönderilecek, ruhsat sahibine para cezası kesilecek. kaçak yapının yıkılması için sorumlularına 1 ay süre tanınacak. bu süre içinde herhangi bir işlem yapılmazsa, kaçak yapı ibb ekipleri tarafından yıkılacak.

    --- spoiler ---

  • 1 ay dayanabildi, ve bu sabaha karşı hayatını kaybetti.

    şu an katillerinin yüzünü görmek isterdim; ne düşündüklerini, nasıl yorum yaptıklarını, bu kızın ölüm haberini aldıklarında hayatlarına nasıl devam edebildiklerini. sanırım "napalım" diyip şişelerine yeni mazotlar doldurup başka otobüslerin başka sivillerin avına çıkacaklar.

    uğur kaymaz'ın, ceylan önkol'un katillerinden başka bir yerde mi yargılanacaksınız sanıyorsunuz? yanılıyorsunuz. aynı bokun soyusunuz.