hesabın var mı? giriş yap

  • iki gösteride de konu aynı gibi dursa da, cem yılmaz, olayı anlattıktan sonra "aslanın var olması zaten mucizenin kendisi değil midir? mucizeyi varlığında aramak varken neden çıkardığı seste arayalım?" şeklinde bir tespit yapmıştır ki ancak felsefe kitaplarında falan bulabilirsiniz, doğu da bu seviyeye anca aşağıdan bakar elini gözüne ışık gelmesin diye siper ederek.

  • daha gemi batmamışken bulunduğu kamara bir grup erkek tarafından basılıp, toplu tecavüz edilip, deliller ortada kalmasın diye okyanusa atılırdı mesela...
    gariban kesimin yanında yaptığı danstan sonra, oğlum jack alma bu kızı yollu diyenler olurdu mesela...
    jack'le yattığı gün, jack onun hakkında ulan bu kız bana veriyorsa önceden ne boklar yemiştir denilerek terkedilirdi mesela...

  • muhteşem yüzyıl iktidardan korkup hürrem'i tesettüre sokarken, nüfus cüzdanındaki din hanesinin kaldırılmasını konu eden dizidir. işte bunun için seviyoruz.

  • o amk kekosunun ağzından gelen kanı ayakkabısıyla silen polis ne güzel bir polis.
    keşke pisletmeseydin devletin verdiği ayakkabıyı babayiğit.

  • kaza yapıp ölür umarım içindeki.
    böyle insanlara acımam ve tahammülüm sıfır artık, sıfır.. ölün hepiniz amk.

  • içinde bulunduğum nesil. hem de biz bu kitabı derste işlemiştik o ızdırap haftalarca sürmüştü. artık üzüntüden derbeder olup kendimi meyve suyuna vermiştim. hatta bir tenefüs cinnet geçirip "kaç para ulan bi kaşağı!" diye sıraları yumruklayıp dağıtmıştım. üzüntüden ben de kuşpalazı olacaktım nerdeyse. bunun üstüne bir de şeker kız candy izlerken anthony'nin attan düştüğü bölümü izleyince ruhsal yönden büyük hasar almıştım o zamanlar. psikoloğa gidip çocukluğuma insek bu ikisi kabak gibi görünür. ah ulan ah bi at tarağı için değer miydi :(

  • çocukluğuma ışınlanıyorum hemen. dünyadaki en huzursuz evde büyüdüm ben. alkolik bir baba en önemli detay. alkol almadan ağzından kelime çıkmayan bu adamın işten eve gelme saatleri yaklaştıkça gerilimin artması. o anahtarın kapıyı açma sesini hiç unutmuyorum mesela. nefes bile alamazdık. masanın başına oturup iki kadeh yuvarlamadan kalp çarpıntılarıyla beklerdik. acaba bugün neden kavga çıkacak diye.

    ev aşırı düzenliydi hiçbir şey oynamazdı yerinden. oysa ben dağınık olsun isterdim birazcık.

    kahvaltılar kaldır kondur kurumuş peynir ve zeytin tabağından oluşur ve keyiften alabildiğine uzaktı. insanların börekler çörekler sıcak omletlerle kahvaltı ettiklerini anlatması bana çok ütopik gelirdi.

    anne mutsuz, anne sinirli, anne sevgisiz, anne yorgun, anne kırgın.. konuşmazdık hiç, çıt çıkmazdı. yanlış bir şey söyleme korkusundan bugün bile konuşmaktan, kendini ifade etmekten çekinen bir insanım.

    hayvan yoktu, çiçek yoktu. çok yoksulluk çekerdik. çeşit çeşit kıyafetlerim ayakkabılarım olmadı hiç. duygusal şiddet de vardı anneme uygulanan fiziksel şiddet de.

    ama başlık detaydı değil mi. sessiz konuşan ya da konuşmayan çocuklar. kırık dökük eşyalar. soğukluk elle tutulacak kadar hissedilen soğukluk, kasvet.

    teşekkür editi: çalakalem yazdığım satırlarda pek çok gönülde yer tutmuşum. birçoğunuzla aynı hikayeyi farklı zamanlarda farklı mekanlarda paylaşmışım. üzülenler, çocukluğuma dönüp saçımı okşayıp beni sevgiye boğmak isteyenler olmuş. yani bazen insanın nutku tutulur ya. yaralı olduğumu biliyordum ama bu denli alaka beni çok duygulandırdı. bazı yaralar geçmiyor ne kadar iyileştim deseniz de küçücük bir kaşıntıyla yine kanamaya devam ediyor. hayat devam ediyor, etmeli de. zamanın bir yerinde korkuyla ağlayan o çocuğu iyileştirebilmelisiniz. zor olsa da umarım bunu yapabilecek gücü bulabilirsiniz. babam öldü. annem hayatta. annemle öz eleştiri yapabiliyoruz, konuşabiliyoruz. bu benim kazancım. herkese teşekkür ederim. yüreklerinize sağlık..

  • loserlar toplanmış yine.oğlum biraz kendinize güvenin lan.sevgilimle 4 yıldır birlikteyiz iyi günde de kötü günde de.yalnız 2 yıl önce biraz batar gibi olduğumuzda benden ayrılma kararı almıştı ama onun benim maddi durumumla alakası yokmuş.ondan daha iyilerini hak ettiğimi düşündüğü için ayrılmak istemiş.işleri toparlayıp müreffeh hayatımıza geri döndüğümüz günlerden birinde tekrar konuşmak istediğini söyledi.bu süre zarfında beni çok özlediğini ve ne kadar çok sevdiğini fark etmiş.bu hayatta her şey para değil..

  • tıpkı jesse james gibi, amerikan toplumunda bazı suçlulara karşı duyulan sempatinin örneklerinden biridir. öyle ki, adına yakılmış bir türkü bile bulunmaktadır (bkz: the ballad of d b cooper). kendisinin basit bir suçlu olmanın ötesine geçerek efsaneleşmesini sağlayan olaylar 70'li yılların başında kuzeybatı abd'de vuku bulmuştur...

    24 kasım 1971 tarihinde, northwest orient airlines firmasına ait portland seattle hattında 305 sefer sayılı boeing 727 tipi uçağı kaçırmış, sahte bomba düzeneğini hostese göstermiş, uçağın yere indirilerek, kendisine iki adet paraşüt ve 200 000 dolar para verilmesini istemiştir. uçak yere indikten sonra bütün yolcuları dışarı çıkartmıştır ve mevcut personelle tekrar havalanan uçak seyir halindeyken, sadece boeing 727 tipi uçaklarda bulunan ve arkaya doğru açılan kuyruk kapısından paraşütle atlamış ve 200 000 doları alıp kaçmıştır. olay şükran günü tatiline denk geldiğinden ve oregon'da hava durumu çok karlı olduğundan nereye indiği tespit edilemediği gibi bölgede yapılan aramalar da sonuçsuz kalmıştır. bu olaydan sonra abd federal havacılık dairesi'nin kararıyla, boeing 727 tipi uçaklara havadayken arka kapılarının açılmasını engelleyen bir aparat takılmış ve söz konusu alete dan cooper'a ithafen cooper vane adı verilmiştir.

    olaydan 9 yıl sonra, 1980 yılında, aynı bölgede, 5800 dolar tutarında bir para ve boeing 727 tipi uçakların arka kapılarının nasıl açıldığını gösteren bir talimatname bulunmuştur. parayı bulan çocuk bunları polise teslim ettiğinde, seri numaralarından dan cooper'a fidye olarak verilen paraların bir bölümü olduğu anlaşılmıştır. ancak polise ilgili deliller ulaştıktan kısa bir süre sonra st. helens yanardağı patlamış ve delillerin bulunduğu bölge volkan külleriyle kaplanmıştır. polis bölgede daha sonra aramalar yaptığında ise başka bir bulguya ulaşamamıştır. böylece olay iyice gizemli bir hale gelmiş ve çözülememiştir.

    dan cooper'ın 1995 yılında ölen, ikinci dünya savaşı'na paraşütçü birliğinde katılmış olan duane weber adlı kişi olduğuna inanılmaktadır. ancak olay sırasında dan cooper'ın elinde eldiven olduğundan fbi'ın yaptığı incelemelerde herhangi bir parmak izine rastlanılamadığı için bu durum kanıtlanamamıştır. duane weber'in dan cooper olduğunu düşündürten temel bulgular ise, eşinin, ölümünden üç gün önce hasta yatağında kendisinin dan cooper olduğunu itiraf ettiğini söylemesi ve 1978 yılında olayın gerçekleştiği bölgeye tatil yapmaya gitmiş olmalarıdır. ayrıca fbi tarafından hazırlanan robot resimlerle duane weber büyük benzerlik göstermektedir.

    http://www.cbsnews.com/…s/d-b-cooper-found-at-last/

    d.b. cooper uçak biletini dan cooper adıyla almış, ancak bir yanlış anlaşılma sonucu adamın adı medyada sürekli d.b. cooper olarak geçtiğinden dan cooper yerine d.b. cooper denmiştir. gizemi, zamanla amerikan dizilerine, filmlerine konu olmuş bir popüler kültür öğesi haline gelmiştir. dan cooper'a ithafen richard purdy adındaki yerel bir şarkıcı tarafından 1980 yılında yazılmış olan the ballad of d.b. cooper adlı şarkının yanısıra, sonraları başka sanatçılar tarafından da bu adam için şarkılar yazılmıştır.

    http://images.45cat.com/…d-of-db-cooper-azimuth.jpg
    http://www.45cat.com/record/az451
    https://www.youtube.com/watch?v=gwrr0zo0xa0
    https://www.youtube.com/watch?v=olpq6dgujnw
    https://www.youtube.com/watch?v=mxtgibncqlq