ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçede en kıl olunan ifade
-
edit: başlık başa kalmış. olsun, biz devam edelim.
(bkz: provokasyona gelmeyin)
ne yapalım, tepemize mi sıçsınlar?
ev taşırken ortaya çıkan gerçekler
-
eşyayı taşımaya gelen hamalların tam işin ortasında, "abi senin de eşyan amma fazla imiş, 'bekar adam eşyası' dedin, iki ailenin eşyası var burada." diyerek ekstra ücret istemeleridir.
edit. imla
onedio'nun telif haklarını hiçe sayması
-
mahkeme sonrası edit: onedio yetkilileri mahkeme süreci sonunda lokman önsoy ile görüşmüş ve hatalarını kabul edip, telif hakları çerçevesinde tazminatlarını ödemiştir.
--------------------------------------------------
daha önce de birçok yazarın/yakınımızın başına gelen olay. en sonuncusu da illustrator
(bkz: lokman önsoy)'un başına gelmiştir. yazdıklarını aynen aktarıyorum.
"23.09.2017 tarihinde onedio sitesinin bana ait bir karikatürü kaynak göstermeden ve hatta üzerindeki imzamı ve o zamanlar kullanmakta olduğum web sitesi adresimi silerek kullandığını fark ettim. "türkiye'de bilim neden gelişmiyor sorusuna verebileceğiniz 17 cevap" şeklindeki klasik başlıklarından birine imzasını sildiği karikatürü koymuş, herhangi bir kaynak belirtmemiş ve 19.04.2016 tarihinden bu yana 235 bin tıklanma almış bir gönderi. 22 bin kez de facebook'ta paylaşılmış. yani kısaca karikatür anonim olmuş, piç olmuş.
bunun üzerine kendilerine bir mail attım. özetle, çizimin bana ait olduğunu, izinsiz paylaşılmasının, kaynak gösterilmeden paylaşılmasının, imza silinerek paylaşılmasının ve bundan maddi çıkar sağlanmasının yanlış olduğunu; karikatürün kaldırılmasını, ama imzalı çizimlerimin yeni bir gönderi düzenlenerek paylaşılmasını istediğim bir mail. böylece yapıcı bir şekilde bu işin içinden çıkarım, diye düşünmüştüm.
tabii bu bilinçsiz, üretmeyen, kaynak göstermeyen ama herkes tarafından bilinen site ilgilileri gönderdiğim maile cevap vermediler. yalnızca karikatürün altına adımı yazmakla yetindiler.
ben de savcılığa başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırdım. devam eden süreçte ki sonuna kadar devam edecek, bakalım cevap verilmeyen bir mail nelere malolacak.
ayrıca;
evet bunu dert ettim. telif hakkı ihlalinin 6 aydan 2 yıla kadar cezası vardır. telif hakkını ihlal ederek maddi kazanç sağlamak ise işin başka bir boyutu. eser sahibi öldükten 70 yıl sonrasına kadar bu hakları korunur.
ne idüğü belirsiz, içerik üreten bir ekibi olmayan, üretmeyen ama başkalarının ürettiklerinden maddi kazanç sağlayan bu gibi siteler benim emeğim ve fikrim üzerinden bir kuruş dahi kazanamaz.
bilen bilir, istediğiniz herhangi bir çizimimi kullanmanız için benimle iletişime geçmeniz yeterlidir. siyasi veya ticari amaçlar altında kullanılmamak kaydıyla izin veririm.
biraz uzun bir yazı oldu; ama sevdiğiniz bir şarkının, türkünün veya resmin anonim olmasını ister miydiniz? okuyan, ilgilenen herkese sevgiler!"
söz konusu resim
ve diğerleri:
varan 1
varan 2
varan 3
türklere sorulan salak sorular
-
a : amerikalı
l : lae
internet uzerinden diyalog :
a : sizin orda elektrik var mı?
l : hayır ben bilgisayarımı balina yagına banarak calıstırıyorum
(bkz: ben bunu 1999da gordum)
yolcu uçaklarında fırlatma koltuğu olmaması
-
daha kötüsü olan durumdur.
(bkz: savaş uçaklarında hostes olmaması)
benim başkanlığım düştüyse onun da düşer
-
iki gündür niyeti bozduğunu gösteren konuşmasıdır.
eğer öyle bir şey yapar ve bizde aval aval bakarsak artık adam/insan değiliz.
savaş filmleri
-
meraklısı için fransız sinemasından iki arthouse: (bkz: le silence de la mer) (bkz: le train)
2. dünya savaşı yıllarında geçen bu filmler savaş ortamında insan psikolojisini anlamaya çalışan oldukça iyi örnekler.
edit: imla
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
işveren: biz sadece sektörün en iyileri ile çalışırız, çok kaliteli bir ekibimiz var bıdı bıdı...
aradan 3 dk geçer.
işveren: maaş beklentiniz nedir?
iş isteyen: en iyilerle çalıştığınıza göre doğal olarak sektörün en iyi maaşını bekliyorum.
ben bunu zamanında nasıl giymişim denilen şeyler
-
siyah pelerin. evet bir ara gotik takılıyordum* alsancak semalarında siyah pelerinimle ve siyah pantolonumla içiyordum full time. abv ergen ben.
bulgaristan'ın osmanlı'ya sivas'tan önce katılması
-
osmanli'nin bir first in first out imparatorlugu oldugunu gosterir. mesela roma imparatorlugu vardi. last in first out. isid var mesela su an stack overflow. bunlar hep tarih bilim sanat.
g.o.r.a.'nın çabuk unutulduğu gerçeği
-
unutmadığımızı göstermek için her gün gora mı yazalım amk şeklinde cevap verdiğim yalan.
yeni akit yazarının ilginç tarikat savunması
-
irticayı her yıl düzenli olarak tsk’nın ensesinden söken ve fetö’nün serpilip gelişmesini ve ahtapot gibi ülkeye el atmasını uzun yıllar durdurmuş/yavaşlatmış mgk’ya islamcılar gelip mürtecilerin atılmasını veto etmeye ve kendi kafalarına uygun generalleri kilit yerlere getirmeye başladıktan sonra bu ülkenin boku çıkmıştı.
akp onu atmayın bunu atmayın diye geleceğin fetöcülerini tskda zorla tuttukça kısa zaman sonra hepsi ordunun sinir sitemlerine çöreklenmiş ve harp okullarında birkaç yıl içinde standlarda zaman gazetesi sızıntı dergisi falan satılmaya başlanmıştı. yeni mezun subaylar “abi kho kantinde zaman ve sızıntı satılıyor alanların sınavları da hep iyi” dediklerinde şaka yapıyorlar abartıyorlar öyle bir şey olamaz sanıyorduk.
ama günü geldiğinde yapanların yıllarca bilerek ve istenerek vetoyla tskda tutulması sayesinde bu ülkede bir darbe yaşandı. darbe yüzünden de bu ordu ve ülke sadece bu fethullah peşinde iman etmiş tarikatçı öğrencileri değil kendi öz değerini, askeri kültürünün kalbindeki okulları, liseleri de kaybetti. iki pire için 150 yıllık yorganlar yakıldı. kuleli katarlılara acaba hangi gün peşkeş çekilecek diye gazete okuyasımız gelmiyor. şahsen benim öyle.
şimdi içlerinde bir miktar fetöcü öğrenci olan o okullar fetö yuvası diye yüzlerce yıllık tarihiyle kültürüyle kapandıysa, liselere baştan temiz öğrenci alabilecekken orduyu uzun vadede islamlaştıracağız diye öz kültürünü nasıl söndürdüyseniz, burada da tarikatları bence bir iki sapık yüzünden söndürebilirsiniz. ortaya çıkardıkları tehdit ve bunlara kapılıp gidenler kuleli öğrencilerinin birkaç yüz bin katı.
o zaman nasıl gık demediyseniz, buna da demeyiverin.
19 aralık 2014 ford otosan rezaleti
-
az önce sonuçlanan olay.
özellikle bu başlık altına gelip "burayı şikayet sitesine çevirdiniz" minvalinde laflar eden suserlerin bu sonucu iyi okuması, çıktısını alıp saklaması ve günde iki kez tekrar etmesi lazım.
başlığın açılmasından 2 gün sonra ford otosan tarafından arandım ve genel merkezden bir teknisyenin bulunduğum şehre gelip arabayı tekrar inceleyeceği söylendi. hukuki sürece başvurmama gerek kalmadan meseleyi çözeceklerini ifade ettiler. (sosyal medya yüzünden olduğu ne belli denilebilir ancak ne olduysa bu yazılanlardan sonra oldu zaten).
bugün gelen telefonla da paramın iade edileceği söylendi.
bu entry öncesinde yazan ve destekleyen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum, uygun zamanda her birine işkembe çorbası ısmarlayacağımı da belirtmek istiyorum.
sosyal medyanın bir yaptırım gücü olduğuna gerçekten inandım. zaten olması gereken de budur, firmaların sosyal medyadan çekinmesi hem tüketici hem de firmanın yararınadır.
bir kez daha teşekkürler ekşi sözlük, teşekkürler sedet.