hesabın var mı? giriş yap

  • bugun ustsuz guneslenenlere hallenecekler. yarin "bunun bikinisi cok kucuk, avucici kadar" diye kovacaklar. obur gun "hasemadan dizinin yukarsi gorundu aboooov" diye kovacaklar. bu isin matematigi, bunlarin sistematigi bu. hic sasmaz.

  • osmanli'nin koylusunun durumunu anlatan mektup. sonra cumhuriyet bin bir zorluklarla ve kentlilerin verdikleri vergilerle anadolu'ya okul yapti, hastane yapti, baraj yapti, doktor yolladi, insanlari asiladi. boylece kilo alabildiler, temiz su icebildiler, dogumda olumler azaldi, cocuk olumleri azaldi, sayilari cogaldi ve cumhuriyetten nefret edip akp'yi sectiler.

  • -iyi bayramlar *mucuk mucuk* (allahim sirada daha 8 akraba var, mehmet dayi, gulten teyze..)
    -iyi bayramlar evladim
    -iyi bayramlaaar *mucuk mucuk* (ne yapiyorum ben cok ayip, hayriye hala'ya konsantre olmaliyim) iyi bayramlar halacim" *mucuk mucuk*

  • nancy meyers'ın 6 yıl aradan sonra geri döndüğü filmi. inanılmaz tatlı, çok şeker bir film olmuş izlerken büyük keyif aldım. nancy meyers'ın zamanının gerisinde asla kalmaması ve son trendlerden esinlenerek şahane filmler çıkarması bence harika bir şey. 2006'da çektiği the holiday'de de zamanın trendlerinden ''ev değiş tokuşu ve insanların hayatına olan etkisi'' konusunu çok başarılı bir şekilde işlemişti. en sevdiğim 20 filmden biri olabilir, içim ne zaman sıkılsa açar izlerim.

    bu filmde de mutfağında bir e-ticaret devi yaratan bir kadını konu alarak net-a-porter'a ve natalie massenet'e selam çakmış. robert de niro üstad her zamanki gibi yine harika, adamı izlemek dev keyif. anne hathaway ile çok iyi bir ikili olmuşlar, filmi yarısında yakalayıp seyretseniz baba-kız zannedersiniz hatta. pazar günü güzel, çerezlik film izlemek isterseniz kaçırmayın derim çok tatlı olmuş.

    bir de söylemesem olmaz anne hathaway'in karakteri jules bana film boyunca kevin garnett için söylenen şu pasajı anımsattı. hayatım boyunca olmak isteyeceğim ideal iş arkadaşı/patron modeli.

    --- spoiler ---

    ''o inanılmaz. size garanti verebilirim, kevin garnett'le oynamış herkesi kapsayan bir anket yapsanız %98'inin en sevdiği takım arkadaşı çıkacaktır. o öyle bir adam. o tutkal. bir şeyler yolunda gitmiyorsa onun ucundan tutacak adamdır. bir sorun varsa ne olduğunu söyleyecek adamdır. birinin kendine getirilmesi gerekiyorsa onu yapacak adamdır, bir soru sorulması gerekiyorsa ama kimse sormaya yanaşmıyorsa o sorar. o inanılmazdır. size garanti ediyorum, soyunma odasında dolaşın, onun etrafında olanlara, onun eski takım arkadaşlarına sorun, o inanılmazdır dostum. o inanılmaz bir adam. her yıl adamlık ödülü almalı, genç elemanlara verdiği mentörlük, onlara gösterdiği ve içlerine işlettiği çalışma etiği. anlıyor musun ne demek istediğimi? onun personeli video koordinatöründen masözüne kadar nasıl kucakladığı. kevin garnett büyük elçi olmalı. öyle bir insan o, inanılmaz.''

    --- spoiler ---

  • şu ana kadar görebildiğimiz kadarıyla uzayda canlı yok demek, okyanus sahilinden çay kaşığıyla aldığımız suya bakıp, okyanusta balık yok demek gibidir.

    toplum baskısı editi: bu sözü benden önce neil degrasse tyson söylemiş olup, ben sadece fincan yerine çay kaşığı, balina yerine balık koyup ifade etmiştim. ancak yine de intihal yapmaktan yakalandık. sabaha kadar uyumayan eksisözluk bekçilerine ve favcılarına teşekkürler.

    saatiniz yok mu sizin olm..t

    ertesi gün editi: çok arkadaş bu sözün carl sagan a ait olabileceğini söyledi. valla bana da dert oldu.

    epey sonra editi: bu tanımı neil degrasse tyson'un star talk adlı radyo şovunda yapmış olabilme ihtimali son derece yüksek. araştırmalarım buraya kadar geldi dayandı:

    şöyle demiş üstat:

    "ıt’s like taking a scoop out of the ocean with a cup and saying there are no such things as whales because there are none in my cup."