hesabın var mı? giriş yap

  • önüne 3-5 kuruş attığı itleri, kendisinden bahsedildiğini anladığında aşağılık ve aciz bir refleks olarak hemen atatürk'e saldırmaya kalkarlar.

  • bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.

    siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.

  • göçün ve aradan 1 nesil dahi geçmeden istanbul'a yeni göçeceklere 'gelmeyin yeaaa yer kalmadı burda' diye atarlanıp, 9 göbekten istanbul'lu havası yaratın.

    (bkz: yalan mı?)

    not: istanbul'da oturmuyorum, sadece yaptığınız ikiyüzlülüğü yüzünüze çarpacak biri lazımdı. hadi şimdi koşarak çok kötü butonuna. öyle yapınca göçmüyorlarmış!

  • bu son derece ilginç bir durumdur. hepimizin de başına gelmiştir. peki hangi psikolojik mekanizmalar burada devrededir. ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak bir kaç kelam edelim.

    ilk izlenim ve gerçeklik arasındaki uyumsuzluk: ilk tanıştığımızda, bir insan hakkında oluşturduğumuz izlenim zamanla gerçeği yansıtmayabilir. bu tür bir uyumsuzluk, zamanla soğumaya neden olabilir. kafamızdaki algı gerçekten bağımsız olabilir örneğin sadece sesini duyduğunuz birini beyniniz öyle bir şekle sokar ki gerçekteki insanla alakası olmayabilir. ya biriyle ilk tanıştığınızda aldığınız izlenim görsel faktörlere bağlıdır ama insan çok ama çok derin bir varlıktır.

    değişen beklentiler: ilk başta bir kişiye karşı hissettiğimiz olumlu duygular, belirli beklentiler oluşturur. eğer bu beklentiler karşılanmazsa, bu durum soğumaya yol açabilir. örneğin bir kızla tanışan erkek ilk kahve içmeye çıktıklarında kafasında o kızla nişanlanır, evlenir hatta çocuk sahibi mutlu bir yuvaya bile sahip olur. ama beklentilerinden kızın haberi bile olmayabilir. buna benzerdir bu beklenti mekanizması

    yakınlığın getirdiği sıkıntılar: bazı insanlar, yakın ilişkilerde kendilerini rahat hissetmezler ve bu durum, ilişkinin ilerlemesiyle birlikte soğumalarına yol açabilir. buradaki mesele bazı insanlarda güven sorunu olmasıdır belli bir mesafede insanlarla hiç bir sorun yaşamazlarken yakınlaşma başlayıp işin içine bir de sorumluluklar girerse bu tür insanlar kısa zamanda kayıplara karışabilir. bkz: ghosting

    aşina olmanın getirdiği sıkıcılık: aşinalık, bazen sıkıcılığa yol açabilir. ilk başta ilginç gelen özellikler zamanla monoton hale gelebilir. buna atalarımız aşırı samimiyet bıkkınlık getirir demişlerdir. medya dünyasında bile yüzün eskimesi diye bir şey vardır. örneğin herkesin uzaktan hayran olduğu bir müzisyen her gün gördüğü otuz yıllık eşi tarafından çok da ilginç bir insan olarak görülmeyebilir.

    çatışan ilgi alanları ve değerler: kişinin ilgi alanları, hedefleri veya değerleri zamanla değişebilir ve bu da iki insan arasında uyumsuzluğa yol açabilir. herkesin işletim sistemi, değerleri ve hedefleri farlıdır. örneğin senin için en önemli değer ailedir ama karşındaki insan için en önemli değer kariyerdir. durum böyle olunca bir soğuma kaçınılmaz olur dostum.

    yatırım düşüklüğü: eğer bir ilişkiye yeteri kadar duygusal veya zaman yatırımı yapılmamışsa, o ilişkiyi sürdürmek için gereken motivasyon düşebilir. bu iş bir banka hesabı gibidir o hesaba ne kadar para koyarsan o kadar para çekebilirsin. bir ilişkide de emek, zaman ve maddi unsurların masaya konması gerekir. insanlar emek verdikleri şeylere değer verirler. yani ne kadar ekmek o kadar köfte psikolojik ekolü efenim.

    ego çatışmaları: her iki taraf da kendi egolarını öne çıkarmayı tercih ediyorsa, bu ilişkide bir soğuma meydana gelebilir. bu en çok güçlü kişiliğe sahip insanlarda görünür. eğer ilişkide her iki taraf ta önce ben diyorsa. ben daha akıllıyım daha şöyleyim ve böyleyim diyorsa eninde sonunda bu iki hızlı tren kafa kafaya çarpışır.

    karşılıklı olmayan duygular: eğer bir taraf diğer tarafa göre daha fazla yatırım yapmışsa, bu dengesizlik soğumaya yol açabilir. örneğin sen karşındaki insanı on üzerinden dokuz ayarında sevip değer veriyorsun. ama karşındaki insan için sen on üzerinden beşsin. yani onun önem sıralamasında aşağılardasın. böyle bir durumda ilişkinin ateşi kısa zaman sonra sönecektir kimse şaşırmasın dostum

    burada dikkat etmen gereken hiç bir ilişkiyi saplantı haline getirmemendir. yani bir ilişki soğuduğu zaman tamam diyerek yoluna devam edeceksin.

    kanalımda bulunan "vazgeçemediklerin seni yönetir" videoma bir bakmanı şiddetle tavsiye ederim

    işte kanal da burada efendim
    https://www.youtube.com/aydinserdarkuru/

    sevgiler