hesabın var mı? giriş yap

  • milliyetçiliği eleştirirken milliyetçileştiğinin farkında olmayan kitlenin kullandığı vasat slogan. ben hrant dink'in ölümüne de, öldürülüş şekline de, öldürenlerin aldığı komik cezaya da karşıyım. ama ermeni falan da değilim. pippa bacca diye bir kadın vardı liseliler bilmez o öldürüldüğünde neden hepimiz italyanız denmedi, neden iş etniğe vurulmadı. hepimiz hrantıza bile eyvallah ama işin içerisine ermeni, türk, kürt, italyan ,fransız kelimesini kattığın anda sosyalist değil ulusalcı oldun demektir. asala militanları türk diplomatlarına dehşet saçarken, onları katlederken sanıyor musunuz tek bir ermeni çıkıp da "hepimiz türküz" dedi. o değil de bir "hepimiz insanız" vardı ne oldu ona?

  • koskoca ülkeyi sikindirik bir adam yönetiyor. ne isterse yapıyor. biri gırtlağını sıksa hırtın hepsi rahatlayacak ama yok işte. nasıl bir akıl tutulması, nasıl bir öğrenilmiş çaresizlik lan bu?

    edit: tanıdık geldi mi? *

  • sanki ülkede özel firma kalmamış gibi gene devlet tarafından yaptırılacaktır. biniş ücreti 90 dolar olacak olup işletecek şirkete yılda 15 milyon kişi binme garantisi ile verilecektir.

  • uygulanmayan kuralın uygulanmaya başlamasına şaşıran hukuk öğrencilerinin olduğu ve gerekçesini açıklamalarını beklediği zorunluluktur. komedi gibi ülkeyiz.

    lan okumayın siz. hukuk bizim neyimize.

  • bu satın almada şirketin kurucusu ve sahibi sidar şahinin hesabına sadece 384 milyon dolar girecek diğer miktarın tamamı çoğu yine avrupalı ve amerikalı olan yatırım firmalarına gidecek. bizim ülkemizde para çok yanlış insanların elinde bakın bizim kurduğumuz şirkette bile onlar parayı kazanıyorlar neden ? çünkü bizim ülkemizde yatırımcı diye bir kavram yok. para vizyonsuz insanların elinde. bu ülke bu yüzden teknolojide gelişemiyor çünkü teknolojiye yatırım yapacak akla ve vizyona sahip zenginlerimiz yok. bakın earlybirds adında avrupalı yatırımcı şirket peak gamese 5 milyon dolar yatırım yapmış ve şirketin yüzde 23 ünü satın almış 2011 de. kaynak bu yüzde 23 hisse şu anki satın almayla 417 milyon dolar ediyor yani adamlar 5 milyon dolar koyup parasını tam 83 kat katlayarak 417 milyon dolar aldılar. bizim zenginlerimiz de teknolojiye yatırım yapmak yerine gidip tarla, arazi, ev, altın satın alıp yatırım yapsınlar ajhshdnndjdjd

  • 1940-60'lı yıllar boyunca üretilmeye çalışılmış, bunda da büyük yol alınmış araba türü.

    o günlerde tasarımcılar arabaları olabildiğince sağlam yapmak için çaba gösteriyordu. çelik takviyeli sağlam şeseler, kalın dayanıklı kaportalar ve tamponlar almış başını yürümüştü. otomobille kaza yapıyordunuz, kafa kafaya çarpışıyordunuz ve araba bu çarpışmadan çoğunlukla sağlam çıkıyordu.

    ama bu duvara bindirse sağlam kalan arabaların içindekiler ölüyordu. çünkü araçlar çarpışmanın enerjisini sağlam kaldıkları için ememiyor, içerideki yolcu da eylemsizlik gereği 10-15 g kuvvetine maruz kalıp valhalla'nın yolunu tutuyordu.

    bunun üzerine otomobil üreticileri hasar görmeyen araba üretme çabalarını bırakıp, kaza anında ezilip enerjiyi emecek ama kabinde yaşam alanı da bırakacak otomobiller üretmeye başladılar. bugün, otomobillerin ön şase ve kaportası yüksek darbelerde akordeon misali ezilecek biçimde tasarlanır. bu sayede kaza anında oluşan enerji kaporta tarafından emilerek sürücünün daha az g kuvvetine maruz kalması amaçlanır. emniyet kemeri ve hava yastığı takviyesi ile de insanın alacağı hasar minimum düzeye indirilmeye çalışılır.

    bu yönüyle, günümüz otomobilleri geçmişin taş gibi sağlam otomobillerinden çok daha güvenlidir. sapasağlam arabanın içinde ölmek yerine, hurdaya dönmüş arabadan sağ çıkarsınız...

  • hakkari'de ev beğeniyorsun, ev sahibiyle görüşmeye gidiyorsun:

    "hoca, senin o eve maaşın yetmez. doktora kiraya verecem."

    1200 lira kira istiyormuş. yakıt parası da hariç. 700 liradan aşağı ev yok. sırf eşya almayım diye 700 liraya öğretmenevinde kalıyorum, su günde toplamda 3 saat akıyor. elektrik günde garanti 3-4 saat kesilir. gündüz kesilmese gece kesilir mutlaka. bir interneti var, o da çekerse kullanırsın. verdiğimiz paranın içinde başka ne yemek var ne bir şey. yemekhanesinde niyeyse öğlen 12'de çıkıyor yemek; herkes çalışıyor o saatte. milli eğitim personeline yemek fişi veriyorlar, gelip öğle yemeklerini orda yiyorlar.

    mutfağım olmadığı için, ızgaralık falan bir şeylerle idare ediyorum. banvit ürünleri bir markete haftada bir gün, sınırlı sayıda geliyor ordan o gün gidip alıyorum. dışarıdan yesem 10-15 liradan aşağı çıkamıyorum-ki alternatif de yok yiyecek.

    buradaki doktora, polise, askere, akademisyene burada görev yaptığı için geliştirme yardımı adında bir teşvik veriliyor. malesef ki öğretmene tek kuruş fark verilmiyor.

    bu mesleğin kutsallığı da, bu insanların kendi yararını düşünmeyip sırf eğitim aşkıyla buralarda çalışıp didinmesinden geliyordu. şimdi onu da öğretmenin bok yerine konulması, 15 yaşında ergenlerin ağzına sakız edilmesiyle yerle bir ettiler. madem öyle; madem benim yararıma olan tek bir şey yok; burada 1000 liraya oturacağıma gider beşiktaş'ta otururum. siz de "doğu'da öğretmen durmuyor" diye yırtınır durursunuz.

  • orijinali kadar başarılı olmasa da başarılı bir remake.

    (bkz: 17 nisan 2005 fenerbahçe beşiktaş maçı)

    - 4-3'lük skor "check"
    - kadıköy "check"
    - beşiktaş'a verilen kırmızı kart "check"
    - fenerbahçe'ye verilen penaltı "check"
    - sergen yalçın "check"
    - fener zenci sever "check"
    - finalde beşiktaş galibiyeti "check"

    ama orijinalde kaleye forvetimizin geçmesi ve tribünlerdeki on binlerce fenerbahçe taraftarının bu acıya canlı şahit olması gibi hoşluklar vardı, bu versiyon biraz daha hafif olmuş.