hesabın var mı? giriş yap

  • videoyu izlemeden yorum yazacaklar olacaktır, tavsiyem önce bi izlesinler. başlığı okuyunca insan haberde kendine saldırmaya çalışan köpeği kovalamaya çalışırken yanlışlıkla elindeki 30 günlük kundaklı bebeği düşüren bir anne var sanıyor, durum lakin ki öyle değildir. videoda tahminen "abe çocuum aç be bi süt parası" bilmemne diye dilenme aksesuarı olarak kullandığı çocuğu, köpeği görünce "beni yeme bunu ye" diye köpeğe atıp kaçan bir kadın var. yuh diyoruz.

  • klasik dovus sanatlarindan cok daha farkli bir sistemdir. hersyeden once "teknik ogretmeye" dayali degildir. yumruklar aparkat, direkt, krose gibi onceden belirlenmis eksenlerden gelmez mesela. akicilik ve rastgelelik onemlidir. eger sizi engelleyen bir sakatliginiz falan soz konusuysa (gecici veya kalici), bu gecene kadar degil, buna ragmen calismaniz konusunda cesaretlendirilirsiniz. cunku sokakta size rastgele bir saldiri geldigi an "aman dur, sag tarafim sakat, bugun dovusmeyelim" ya da "soldan vursan ya bana" falan demeniz mumkun olmayacaktir.

    eger o gun yerde mucadele (submission, lock, choke gibi) uzerine calisilmiyorsa antrenmanin isinmadan sonraki bolumu fiziksel olarak cok talepkar degildir. fakat bu sizi yaniltmasin, sonucta bir takim seyleri kullanabilmek icin fizik gucune ihtiyac duydugunuz gun gibi ortadadir ve egitmenler bunu saglamak icin isinma kismini bir nevi boot camp tadinda yaptirirlar. zaten askeri kokenli bir disiplin oldugundan kelli dogasinda da bu vardir.

    evet, cok bilen cok yanilir misali systema (ya da baska bir dovus sanati/sistemi/teknigi) biliyorum diye herkese dalmaniz onerilmez. ama zaten herhangi bir dovusle bir sekilde ugrasan bir kisi kavgada kendini gosterme ihtiyaci cok daha az duyuyor, sinirlarini diger insanlardan daha iyi biliyor ve elin elden her zaman ustun olabileceginin farkinda oluyor. (en azindan ben ve cevremde bu islerle ugrasanlar icin soyleyebilirlm bunu). ha su da var, bunlardan birini bilen haliniz, bilmeyen halinize gore her zaman daha avantajli olacaktir. evet, bir tinerciye kafa tutmaktansa yuruyup gitmek yegdir. fakat yuruyup gidemeyeceginiz durumlar da olabilir. hatta benim hocam boyle durumlar icin "sevdiklerinizin hayati tehlikede iken" ifadesiyle giris yapiyor, bu biraz daha can alici bir bakis acisi.

    ne demistik, "teknik ogretmeye" dayali degildir. bunu acalim. bruce lee, wing chun'un kendini kisitladigini, yeteneklerini ve fizigini tam olarak degerlendirmesine izin vermedigini dusunerek jeet kune do'yu gelistirmistir. fakat ayni hatayi yapmis ve her insana gore degil kendi fiziksel kapasitesine gore bir dovus stili ortaya cikarmistir. systema'da, iste bu sekilde onceden belirlenmis teknikler yoktur. herkes kendisine gore tailor made bir seklide tarzini gelistirir. bunu su sekilde anlamamak lazim "karate ogreniyorum ama benim tekmelerim cok iyi, onlari kullanayim, rakibimi alasagi ederim". burada yapilan sey daha iyi oldugunuz teknikleri kullanmak degil. tamamen kendinize gore bir sistem gelistirmeniz asil olan.

    nefes, systema'nin kilit noktalarindan biridir. bunun cok uzerinde durulur. icabinda zor yoldan ogrenmeniz saglanir. bununla birlikte herhangi bir hareketi yaparken (sinav cekmek, yumruk atmak, yuvarlanmak, vs.) kullanacaginiz kas gruplari konusunda degil ekonomik, cimri olmaniz ogretilir. ihtiyaciniz olmayan butun kaslarinizin son derece rahat olmasi gerekir ki bu cok zor birseydir. sinav ya da mekik cekerken boynunuzu sikmamaya alismak gibi cok basit seylere belki biraz daha kolay alisilir. ama midenize yumruk atilirken (ki systema yumrugu bildiginiz konvansiyonel yumruklardan cok farklidir, icinizde "wind" eder, vucudunuzun icinde dolastigini hissedersiniz ve bazen etkileri sizi bir gun boyunca rahat birakmaz) karin kaslarini kasmamayi ve sadece nefes vererek darbeyi kucaklamayi ogrenmek daha zordur. (gerci ben buna daha cabuk alistim, paragrafin basinda bahsettigim zor yoldan. hoca bakti her yumrukta karnimi kasiyorum, geldi ve bana kasmami soyledi darbesi inerken. ben de o gunden beri bu konuda cok daha iyiyim).

    gereksiz kas gruplariyla ilgili bir diger ornek de isinma asamasindaki kosu. sadece bacaklariniz calisir, sadece onlar kosar. kollariniz yaninizda 90 derece aciyla durmaz, biri ileri giderken digeri geri gelmez, sadece ve sadece embesilce yere dogru sarkar. sonucta kosmak icin kollariniza ihtiyac yoktur. ama kolay sanmayin, o kollar sarkarken de insan gereksiz yere boynunu, omuzlarini kasiveriyor. o boyun kasi nasil bir kas ise, her hareketin icine kendisini sokusturuveriyor (ozellikle dovusurken. systema'da boks, kick box gibi bir gard pozisyonu yoktur, dovusurken dik durulur, ama yillarin aliskanliklari ve korunma ic gudusu insanin one dogru egilmesine, kafayi boyna dogru bastirmaya (bkz: balrog) sebep olur. bundan kurtulmak icin ilk baslarda surekli kafanizi calistirmaniz, her hareketi yaparken dusunmeniz gerekir. reflekse donusmesi, dogal olarak kendiliginden gelmesi vakit alir).

    bu cimriligin cikis noktasi bazen gunler surecek operasyonlara giden spetsnaz'larin enerjilerini idareli kullanmasindan kaynaklaniyor. ama modern systema'da da yeri var cunku, ozellikle birden fazla saldirganla dovusmeniz durumunda o kalorilerin her bir birimine ihtiyaciniz olacaktir emin olun.

    systema'da size gelen bir darbeye karsi blok almaniz degil, o darbeye vucudunuzla birlikte uyum saglayip, yumruga ya da kullanilan silaha gore pozisyonunuzu degistirip atlatmaniz, atlatamiyorsaniz acinizi degistirip uzerinizden kaymasini saglamaniz ve de sabirli olup rakibinizin acigini yakalamaniz ogretilir. sonucta "the attacker brings you the solution".

    konvansiyonel dovus sanatlarindan bir diger fark da kesikli hareketlerin olmamasidir. gerci ileri seviyelerde onlarda da soz konusu olabilecek bir takim seyler bulunabilir (karate'deki de ai ataklar gibi). hareketlerin akiciligi onemlidir. antrenmanlarda yumruklar calisilirken fiziksel kontak son safhadadir ama onun disinda yavas bir sekilde calisilir ve ritm iki taraf da kendini rahat hissettikce yukseltilir. sonucta hizli olmaktansa akici, "smooth" olmak ogretilir. hocamin sik danistigi bir askeri terim (sniper jargonundan geliyor) smooth is fast.

    systema yumrugu farklidir demistik. nedir farki? her harekette oldugu gibi minimum kas kullanmaya calisirsiniz ve darbe esnasinda kolunuzu kasmazsiniz. kolu kasmak, etki-tepki'den dolayi vurdugunuz darbenin gucunun omuzdan size geri donmesine sebep olur. hatta ben en iyi attigim yumruklarda (cok dogru birsey olmamakla birlikte) yumruklarimi bile kapatmiyorum, elim acik bir sekilde parmaklarimla vuruyorum ve arkadasin icinde guzel seyler donuyor (icimde cevir).

    hic bir zaman karsinizdaki tek kisiye ya da onun elindeki tek bir bicaga/sopaya/vs. odaklanmamaniz surekli hatirlatilir. sonucta sokakta adil dovus diye birsey yok, bu sebeple birden fazla saldirgana veya saldirganin ikinci eline karsi hazirlikli olmak acisindan cevrenizin ve durumun farkinda olmak uzere egitilirsiniz.

    tekmeler ise bel seviyesini pek gecmeyecek sekilde ogretilir cunku yuksek tekmelerde hem kiymetli zamaninizi kaybediyorsunuz (gerek atagin kendisi, gerekse ardindan tekrar pozisyon almaniz dusunuldugunde) hem de platformunuzu tehlikeye sokuyorsunuz ve haliyle tehlikeli bir sekilde yere indirilme olasiliginiz cok artiyor.

    sistemin onde gelenleri modern systema'nin kurucusu mikhail ryabko ve onun en kidemli ogrencisi vladimir vasiliev'dir. kevin secours ve martin wheeler da onemli isimler arasinda sayilabilir.

    neyse, cok uzun oldu. martin wheeler'dan guzel derlenmis bir video klip'le yazima son verirken, sabriniz icin tesekkur ediyorum.

    esen kalin,

    whoami

    http://www.youtube.com/watch?v=luwuiwysngs

  • çok sevimli satıcılar var burada. alacağım ürünle ilgili ne zaman çetleşsek oldukça samimi diyaloglar oluşuyor. genelde cümlelerine "dear friend" diye başlayıp samimi bir esnaf gibi ilgileniyorlar. cümlelerinin sonunda da mutlaka sevimli bir smiley koyuyorlar. mesela bir keresinde takip numarası da olmadığı için 50 küsür gündür gelmeyen bir ürün için, "takip numaram da yok 50 gündür bekliyorum ama gerçekten yolladınız mı?" diye sormuştum da eleman, "bu ürünün garantisi benim kardeş ürünü yolladım biraz daha sabır istiyorum senden" deyip sonuna da yüzü kızarmış smiley koymuştu. ben de "tamam bro sen öyle diyorsan bekleyeceğim" diyerek elleri ağzında kıskıs gülen smiley koymuştum. geçenlerde ürün gelince feedback'lerime baktım da elemanın yazdığını görünce kahkaha attım. abi devamlı müşteri yağlar gibi yağlamış.

    "very nice buyer, ıf i have 10 stars,i will give you 12!!!"

    vay be çok iyi almışım demek ki. nasıl da almışım ama. aldığım da 5 dolarlık bir lego. çok feci lego alırım. elin çinlisi bile kayıtsız kalamamış bu alışıma. müthiş bir alıcıyım.

  • amcamın kahvesinde de yıllardır buna benzer bir şifre uygulaması vardır. mekanizma daha basit: tuvaletin kapısında kol yok. haceti gelen amcama başvuruyor, amcam da adam müşteriyse tezgahın altından kapı kolunu çıkarıyor, işi biten kolu geri getiriyor.

    ileride elektronik sisteme geçerlerse şifreyi şimdiden tahmin edebiliyorum. not edin bir kenara: kemal_1956.

  • jabari smith'in alınmasının kendisi için olabilecek en iyi draft olduğunun belki kendisi bile henüz farkında değil. orlando, paolo banchero'yu 1. sıradan almasa houston 3. sıradan alacaktı muhtemelen ve alperen birkaç seneye takaslanabilirdi bile. chet holmgren meselesine girmiyorum bile. şu an gelişen durumlar sayesinde geçen sene 2. sıradan seçilen jalen green değil de alperenmişçesine takım alperen'in etrafında şekilleniyor resmen. bu direkt olarak alperen için yapılan bir şey değil tabii ki ama isteyerek ya da istemeyerek olan gelişmelerin hepsi alperen'in önünü inanılmaz açıyor. jabari smith'in defansı ve alperen'e boşluk yaratması alperen'i en çok rahatlatacak şey, ikisinin oyunu birbirini çok tamamlıyor. jabari de alperen'in pota altındaki paslarını en iyi değerlendirecek isimlerden biri.

    şu an önündeki tek engel silas, süre sıkıntısı olacağını sanmam bu sene ama alperen'i kullanmayı bilmesi gerekiyor. bu çocuk her zaman kendi oyununu kendisi yaratamaz, zaten kondüsyonu düşüktü x2 yoruluyordu bu yüzden geçen sene. biraz onun üzerinden de oyun çizilmesi lazım. en hayırlısı silas'ın gitmesi olur tabii. şu an bu takımın en büyük eksiği oyun kurmayı bilen bir oyun kurucu. kevin porter jr'ı gerçekten hiç beğenmiyorum. bir uzun için olabilecek en kötü oyun kuruculardan birisi, ayrıca çok toksik bir kişiliği var soyunma odasına da yansıtıyor bunu. zaten mimli daha önceden, hiç de akıllanmıyor ergenliğe kaldığı yerden devam. bu da gitse yerine bencil olmayan bir oyun kurucu gelse cidden bu takım gözümüzün önünde büyür gider birkaç seneye.

    bu sene belki de hayatındaki en belirleyici senelerden birisi olacak alperen için, yazın summer league'de oynayacak mı bilmiyorum ama milli takımda da güzel şeyler yaparsa fanlar arasında hypelanır baya. demem o ki bu sene houston draftının en büyük kazananı alperen oldu. umarım iyi değerlendirir.

  • bence bu sefer tam tersini yapalım. izlanda buraya geldiğinde hiç bekletmeden ülkeye alalım. girişe de medeniyete hoş geldiniz barbarlar pankartı açalım.
    hiç bir şey olmazsa havamız olur.*

  • koskoca digiturk. türkiye'nin en büyük dijital platformu. cep telefonumuzdan bile faturalarımızı ödeyebildiğimiz, uçak bileti alabildiğimiz, telefon tarifelerimizi değiştirebildiğimiz, yemek söyleyebildiğimiz dönemde üyelik iptalini sadece faks yoluyla kabul ediyor. sebep?

  • ellerinde rpg ile şehir meydanında gezen masum insanlara yapılmış büyük terbiyesizlik. zaten onlar da ellerindeki küçük çaplı cephanelikle saldırmadan önce teslim ol çağrısı yapacaklardı.

    eğer bu saatten sonra bir pkk'lıya teslim ol çağrısı yapan güvenlik görevlisi varsa, en az pkk'lı kadar vatan hainidir gözümde.

    7 yıl sonra gelen edit: başlık başıma miras kalmış

  • koskoca savaş tanrısının işi gücü bırakıp annesinin elektrik faturasını ödeyecek duruma düşmesinin anlatıldığı duygusal bir yazı.

  • game of thrones'a adanmış bir eser

    reyizin piçi çıktı büyük duvara
    sarı cüce düştü karıya kumara
    haber salın ceymi denen davara
    winterfellden yola çıktı yiğitler

    yola çıkın çadırları toplayın
    atlarılan ovaları kaplayın
    drogo derler yiğit öldü ağlayın
    winterfellden yola çıktı yiğitler

    kuzeyde mavi gözlü iblis ürüdü
    winterfelli bembeyaz kar bürüdü
    reyiz öldü bir boz kurt uludu
    winterfellden yola çıktı yiğitler...

    anan vermiş öz dayına meyili
    yok nasılsa olsa zinanın delili
    cofri piçi senin günlerin sayılı
    winterfellden yola çıktı yiğitler

    ibne imiş şol lordların hepisi
    yılan imiş robert reyizin karısı
    seni bulacaam olm cofri sarısı
    winterfellden yola çıktı yiğitler

    jorah reyiz ak saçlıya boş değil
    taze dula bu yaptığı hoş değil
    gönül sevmiş,gizli sevda suç değil
    winterfellden yola çıktı yiğitler