hesabın var mı? giriş yap

  • silgi. okuldayken biri silgimi aldığı zaman, mahsus yanlış yazar, geri alırdım hemen. o silgi önümde durmazsa, sürekli geri alma planları yapar, ders dinleyemezdim.

  • yemekte abimle sezar sosunun salatayı ne güzel yaptığından bahsederken ortaokulda okuyan yeğenim muhabbete dalar:

    - jülio sezar mı?
    - jülio değil, jül sezar denir. sen sezar'ın kim olduğunu biliyor musun?
    - biliyorum benfica'nın kalecisi.

  • saka maka derken, saka gibi harbiden. kalkinma nedir, bence once bunu netlestirmek lazim.
    sonra da 4.5g (ozunde 4g'dir) ornegini gorunce nedense direkt somali'de var miymis diye baktim. 2014'ten beri varmis.
    eyorlamam bu kadar.

  • dua'ya inanıyorsanız dua, enerjine inanıyorsanız enerji.. neye inanıyorsanız inanın ama yeterki iyi bir niyette bulunun.. en azından insanlık bunu gerektirir ve ben hala insan ! olduğumuza inanıyorum.

    edit: düşüncelerimiz biraz değişti.

  • eve gelindiğinde yemeğini önüne koyan, çamaşırlarını her daim hazır eden, ortalığı silip süpüren, ortalığı toparlayan anne meğersem başlı başına bir süper kahramanmış.

    tüm gün boyunca yanmayan soba geceleri tütermiş.

    hiçbir zaman benim için dağları aşar, enginlere sığmaz dediğin arkadaşlarınla mezun olurken yanında bulunan arkadaşların aynı kişiler olmazmış.

    o öğrenci işlerine allah her daim bir eksik akıllı verirmiş.

    sütten çıkmış ak kaşık olsan bile giyiminden saçının şekline, duruşundan bir ortama girdiğinde ki selam veriş tarzına göre belli gruplarca notun anında verilirmiş. bu not hocalara uçar ve resmiyet kazanırmış.

    okul boyunca model aldığın ve düşüncesi seni zerre ilgilendirmeyen hocaların sana bakış açısı tamamen farklıymış.

    sabahın ilk ışıkları vize ve final döneminde insanın içini burkarmış.

    o diplomayı alsan bile mezun oluncaya kadar kendine birşeyler katmazsan üniversiteye başladığın anki statünle mezun olduğun anki statün arasında hiç fark olmazmış.