ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sahip olunan ilk bisiklet
-
alındığı gün çingeneler tarafından bir tur istenen ve mahallenin köşesini dönüp gözden sonsuza kadar kaybolan gıcır gıcır bir bmx.
yıllar sonra editi: ulan şimdi bile okuyunca cümlenin sonlarına doğru gözlerim doluyor amk.
yorgunum aşağı iner misiniz diyen kargocu
-
- cengiz kargo..ama yorgunum aşağı iner misiniz?
- elbette..hemen geliyorum..
..
- merhaba..
- merhaba..önce şu paketi vereyim..
- aa şey..iyi de bu bana gelmemiş ki..
- evet..en üst kattaki eve geldi ama onlar inmek istemediler..siz çıkarın bi' zahmet..
- yuha!
- yorgunum..
ekşimiş ruhların buluşma yeri
-
fatih altaylı'nın bu yazısı hakkında yayınlanmasını talep ettiğimiz cevap metni yasal prosedür sonucunda bugün itibariyle yayına alınmıştır.
diyanetin 15 temmuz genelgesi
-
kaç perdelikse bir türlü bitmiyor dedirten genelgedir..
cumhuriyeti cumhuriyet yapan günlere bu kadar deger verilmedi be yazıklar olsun.
instagram'ın zengin türk çocukları
-
"bentley içinde simit" ve "ferrari içinde nargile" fotoğrafları ile türk zengini'ni özetleyen fotoğraflardır.
uzun kollu üzerine t-shirt giyilen karanlık dönem
-
ilginçtir ki bu dönem, daha sonra bu kombinin birleşik versiyonları çıkınca yavaş yavaş bitmiştir.
otobüste yaşanan dumur olaylar
-
istanbul'dan izmir bileti alınır. koltuğa oturduktan sonra, yanınıza yaşıt biri oturur. sonra sohbet açılır, aslında ankara'ya hep trenle gittiğini, bilet bulamadığını söyler yol arkadaşı. "iyi de bu izmir otobüsü" dersiniz. can havliyle muavine koşar, "durun durun ben ankara otobüsüne binecektim" der. muavin "iyi de bu zaten ankara otobüsü" der.
can havliyle koşma sırası sizdedir.
türk insanının hayattan zevk alamaması
-
az once bir program seyrettim. genc bir dalgic, soyle bir sey soyledi "ailemin en buyuk hayali dunyayi gezmekti, ben cocukken evimizi satip bir tekne aldilar ve ben denizi o zaman sevdim."
dusundum sonra, biz asla boyle ailelere sahip olamayiz ve bir gun aile oldugumuzda biz de boyle aileler olamayiz. hayallerimiz "gelecegimizi garantiye almak" uzerine kurulu.
hayallerimiz "evlenmek, ev almak, arabayi degistirmek, daha cok para kazanmak, pirlanta yuzukler almak, koltuklari degistirmek" ekseninde donup duruyor. ıcimizden gercekten hayal kurabilenleri de "akli bir karis havada" diye diye el birligiyle vazgecirebiliyoruz.
hayattan aldigi keyif "hep daha fazlasi" uzerine kurulu olan insanlar olarak dogmuyoruz ama boyle yontuluyoruz, sekillendiriliyoruz ve ne yazik ki cocuklarimiz da boyle sekilleniyor.
gercekten hayal kurmuyoruz, hayal kuramayan insan hayattan keyif alamaz. biz gelecegimizi garantiye almaya calisirken kendimizi unutuyoruz ve bence bize cok yazik oluyor.
sagopa kajmer
-
5000 yıllık ata müziğimiz rap'le, ötüken folklörümüz hiphop'la kültür koruma savaşına girişmiş cengaver.
dine sardıkça iyice kafası dumanlanmakta. allah sonunu hayretsin.
(bu arada kendisi bir zahmet gavur icadı miladi takvimden hicri takvime geçsin, bir daha da 2000'li yılları ağzına almasın, çok rica ediyorum.)
şahtar donetsk
-
+ neden şaktar?
- çünkü okunduğu gibi yazılması lazım.
+ neden mönşengıladbah değil.
- çünkü latin o.
+ peki neden latin olan okunduğu gibi yazılmamalı ya da sadece başka alfabelerden dönüşenler böyle yazılmalı?
- çünkü biz de latin alfabesi kullanıyoruz.
metrobüste öpüştüler diye deliren adam
-
"kim namus ve ahlâk şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu o' dur." -friedrich nietzsche