hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • ''baskalarinin iliskileri benim sorumlulugum degil. tas gibi bir kocaniz varsa ve kendi istegi ile bana geliyorsa, uzgunum, affetmem. ''

    senin sorumluluğun başkalarına değil, kendine olmalı. kendisine saygısı olmayan bir sürtüğün girdiği entry.

  • babamla birlikte ne zaman misafirlikten dönmek üzere arabaya binsek beni strese sokan kornadır. en az 50 kere "korna çal" der babam. bir defa inat ettim çalmadım, neredeyse geri dönüp özür dileyecekti adamdan. babacığım az önce vedalaştın, sarıldınız öpüştünüz, bin tane iyi dilekte bulundunuz birbirinize bu korna olmasa ne olur dedim ama anlatamadım arkadaş. o korna çalınacak, yoksa orada seni ayakta bekleyen adama edepsizlik olur diyor. örf adet desen, gelenek desen şunun şurasında kaç senedir arabaya biniyoruz ki yahu. yoksa eski türkler ayrılırken at kişnetiyorlardı da ordan mı kaldı acaba.

  • çok naif, samimi bi' hareket. bilgisayar uyku moduna geçiyor ama sizin bilgisayarla yapacak bazı işleriniz var. ne yapacaksınız bu durumda? bilgisayarınıza bi' buse kondurup uyandıracaksınız. kaba davranmak yok... evet.

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • hatırladığım kadarıyla bu dergide internet köşesi tarzında bir sayfa olurdu. içinde de ''ahan da bunlara girebilirsiniz'' tarzında çeşitli internet sitesi önerileri vardı.

    eve ilk internet bağlattığımız ilk günler, doğru düzgün hiçbir internet sitesinden haberim olmadığı için miço'da önerilenleri deniyordum.

    hatta hepsiburada'ya ilk defa miço sayesinde girmiştim. meğer sonra anladım ki doğan grubu, kendi dergisinde kendi alışveriş sitesini promote ediyormuş lol.

    miço kartımı da şöyle bırakayım da kıskanın az.*

  • çok vahim sonuçlara yol acabilir, şöyleki;

    - melis kumandayı versene tatlım.
    - yeter ama cemil, kac zaman geçti hala melis.
    - cemil?
    - nerden cıkardın gene cemil'i mehmet, konuyu bana çeviremezsin şimdi!

    vay arkadaş ya?

  • guzel gunlerdi. dolar henuz 2.35 olmamisti. turkiye biraz daha guzeldi.

    her gecen gun daha da dibe gidiyoruz cunku. dün bile daha guzeldi turkiye.

  • araplarin dunyanin her ulkesinde kafasina gore giris yapamayacaklarini anlamalari gerek. ayni sey bizim ulkemizdeki arap gotu yalayanlar icin de gecerli.

    onlarin vatandasligi 250.000 dolarlik ucuz birsey degil. almiyor lan adam kendi vatanina iste. var mi itirazin? ben tebrik ediyorum.

    yollayin turkiyeye bizin dangalaklar beslesin.

    edit: beyler, 10 yildan biraz daha fazla bir suredir zaten turkiyede yasamiyorum. avrupada oturum isleri nasil oluyor kendi tecrubelerimden biraz bilgim var.

    belli bir ucret karsiligi verilen oturum izni farkli. 250 bine vatandaslik verip gel agzima da sic denmesi farkli. turkiyede 250.000 vermese de 3 yilda belirli sartlari saglayinca yine vatandaslik aliyor yabancilar.

  • uyumak isteyenlerin, karlı bir kış gecesi yalnız olanların ve canı sıkılanların en iyi dostu.

    yaklaşık 4 aydır, her gece bir oyun dinliyorum. kimi zaman uykulu gözlerle, kimi zaman bir bardak filtre kahve eşliğinde, kimi zaman meraklı gözlerle. çok ayrı bir dünya radyo tiyatrosu dinlemek. haberi olmayanlar, dinlemeye yeni başlayanlar için bir kaç tavsiye vermek amacı ile de bu giriyi giriyorum. ayrıca, ufak da bir not düşmek istiyorum, tayfun türkili imzalı her oyun harika ötesi. kendisine ve ekibine binlerce kez teşekkür ediyorum.

    kar yağışının bol, sokakların sessiz, esen rüzgârın uğuldamasının ürkütücü olduğu bir gece yarısı dinlenecek oyunları listelemek istiyorum ilk olarak;

    kar izleri örter
    karlı dağın kralı (şiddetli tavsiye)
    kar yolları tıkadı
    düşen uçağın sırrı (şiddetli tavsiye)
    kış hikâyeleri (şiddetli tavsiye)
    göçük (şiddetle tavsiye ettiğimi belirterek, her dinlediğimde yüreğimi acıttığını da eklemem gerek. madenlerde canını kaybeden o güzel insanlara ne güzel bir saygı duruşu bu oyun. yüreğiniz burkulacak.)

    sıkıcı bir öğleden sonrayı keyifli hale getirecek oyunlar;

    deniz altında 180 gün (şiddetli tavsiye)
    gece treni (şiddetli tavsiye)
    göldeki ceset
    garip bir kaçırma olayı
    huzur apartmanı (şiddetli tavsiye)

    alfred hitchcock imzalı iki öykü dinlediğimi de es geçmemek istedim. hitchcock bunları öykü halinde mi yayınladı, yoksa hitchcock'un bir kitabından mı alıntı bilemedim, yine de bu iki harika öyküyü eklemek isterim. filmlerinde olduğu gibi, hikayelerde de gerilimi sonuna kadar hissedeceksiniz;

    mumyalar
    komşunun hanımı

    son ekleyeceğim öykünün ise ben de yeri epey ayrı. büyük bir şener şen hayranıyım. ne kadar filmi, tiyatrosu varsa izledim, bitirdim. lakin, bir gece yarısı bir hikaye dinlerken çıktı karşıma şener şen. kendisi, radyo tiyatrosu'nda bir kaç karaktere can vermiş. bunlardan birisi yukarıda bahsettiğim 'gece treni' adlı öyküde. diğeri ise;

    iki arkadaş (şiddetli tavsiye)

    3 mart editi: 'göçük' ve 'huzur apartmanı' adlı oyunlar eklendi.